Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

Altılı Masa ile ilgili flaş iddia!

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 24.02.2023 - 13:29, Güncelleme: 24.02.2023 - 13:29
 

Altılı Masa ile ilgili flaş iddia!

Şok edecek o dosyalar yakında ortaya çıkacak

Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'ın, Meral Akşener'i Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığını kabul etmezse içinde belgeler ve bilgilerin olduğu "dosya" ile tehdit etmesini masaya yatıran Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, "Okuyan'ın 'dosyalı' çıkışı Altılı Masa'da daha çok dosya açılacağını ve işlerin iyi gitmediğini gösteriyor" ifadelerini kullandı. Övür, dikkat çekici yazısında şunları kaydetti: "Dünyada örneği olmayan büyük bir felaketin ortasında bile "kötücül siyaset" üretmekten çekinmeyen bir muhalefet aklıyla karşı karşıyayız. O kötücül siyaset aklı, kendi ilişkilerini de zehirliyor ki deprem olmadan bir gün önce Altılı Masa'nın gündemine bomba gibi düşen bir Yaşar Okuyan olayı yaşandı. Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Okuyan, bir televizyon programında İP Genel Başkanı Meral Akşener'i zehir zemberek eleştiriyor ve şöyle diyordu: "Sayın Kılıçdaroğlu'na dosyayı masa kurulurken söyledim. 3 gün önce de hatırlattım. Ve ona Meral Hanım'la ilgili bir dosya verdim. Dosyayı Kılıçdaroğlu kullanmayacak, ben kullanacağım. O masayı dağıttığı anda Sayın Meral Akşener'le ilgili bizim de, ben ve benim neslimin söyleyecekleri var. Belgeler ve dosyalar var." Eski Bakan Okuyan, açık açık Akşener'i Kılıçdaroğlu'nun adaylığını kabul etmezse içinde belgeler ve bilgilerin olduğu "dosya" ile tehdit ediyordu. Akıl alır gibi değil, sonradan CHP'li olan eski bakan Okuyan, Altılı Masa'nın ikinci büyük aktörü Akşener'i dosyayla tehdit ediyordu. Neden acaba? Neden Kılıçdaroğlu'nun adaylığıyla ilgili bir dosyayı duyurmak hem de aynı siyasi ekolden gelen eski bir bakana düşmüştü? O dosyada ne vardı ki iş ihraca kadar gitti? KILIÇDAROĞLU DOSYASI DA AÇILACAK MI? Bu tablo bana, deprem döneminde bile kışkırtıcılığı kimselere bırakmayan ve daha depremin ilk günü "AKP yolları" diye çöken yolları göstererek algı siyaseti yapan Cumhuriyet yazarı Mine Kırıkkanat'ın tehdidini hatırlattı. Kırıkkanat, bir buçuk yıl önce elinde Kılıçdaroğlu hakkında bir "dosya" olduğundan söz etmiş ama açıklamayacağını söylemişti. Bu uyarı, Altılı Masa çevresinde bir "dosyalar savaşı" olacağının ilk işaretiydi. Herkes Kılıçdaroğlu hakkında bir dosya beklerken, Akşener'in dosyasından söz edilmesi İyi Partilileri çok öfkelendirdi. Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, Okuyan'ı ağır biçimde suçladı: "Bir müfterinin yalan ve iftiraları sonrası CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, Genel Başkanımızı arayarak şahsın söz konusu iddialarının tamamen yalan olduğunu ifade etmişlerdir." Ülke deprem derdindeyken onlar ayak oyunlarından hiç vazgeçmedi. Tam o günlerde "yalan" denilen açıklamanın sahibi eski Bakan Okuyan ile Kılıçdaroğlu, Meclis'te tekrar görüşüyordu. Bunu da Okuyan, Twitter sayfasından sanki hiçbir şey olmamış gibi duyuruyordu: "Bugün CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile yarım saati aşan bir süre TBMM'deki CHP Grup odasında görüştük, deprem ve seçimleri ele aldık." Sonra herhalde pişman oldu ki şu uyarıyı yaptı: "Demek ki neymiş? İyi demekle iyi olunmuyormuş. Helalleşme demekle de hukuk tesis edilmiyormuş. Önemli olan vatan savunması, yılgınlık yok, mücadeleye devam!" YÜRÜ, ENSE TIRAŞINI GÖRELİM Vatanı savunurken mücadeleye Kılıçdaroğlu ile mi devam eder yoksa yeni bir parti mi bulur bilemem ama Okuyan'ın "dosyalı" çıkışı Altılı Masa'da daha çok dosya açılacağını ve işlerin iyi gitmediğini gösteriyor. Herhalde bu gidişle hepsini Selahattin Demirtaş hizaya sokacak: "Yürü Emek ve Özgürlük İttifakı! Yürü Sosyalist Güç Birliği! Yürü Millet İttifakı! Yürü Bay Kemal! Yan yana yürüyün." Eski ülkücü Okuyan ile Demirtaş, Kılıçdaroğlu'nun adaylığı konusunda anlaştıklarına göre sıra Akşener'in kararında. O da hizaya girip, HDP ile birlikte "Yürü Bay Kemal" mi yoksa "Yürü Bay Kemal, ense tıraşını görelim mi" diyecek, göreceğiz... Bir an için bu tehdit siyasetiyle yola çıkanların ülkeyi yönettiğini düşünün. "Allah korusun" dememek mümkün mü?"
Şok edecek o dosyalar yakında ortaya çıkacak

Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'ın, Meral Akşener'i Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığını kabul etmezse içinde belgeler ve bilgilerin olduğu "dosya" ile tehdit etmesini masaya yatıran Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, "Okuyan'ın 'dosyalı' çıkışı Altılı Masa'da daha çok dosya açılacağını ve işlerin iyi gitmediğini gösteriyor" ifadelerini kullandı.

Övür, dikkat çekici yazısında şunları kaydetti:

"Dünyada örneği olmayan büyük bir felaketin ortasında bile "kötücül siyaset" üretmekten çekinmeyen bir muhalefet aklıyla karşı karşıyayız. O kötücül siyaset aklı, kendi ilişkilerini de zehirliyor ki deprem olmadan bir gün önce Altılı Masa'nın gündemine bomba gibi düşen bir Yaşar Okuyan olayı yaşandı. Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Okuyan, bir televizyon programında İP Genel Başkanı Meral Akşener'i zehir zemberek eleştiriyor ve şöyle diyordu:

"Sayın Kılıçdaroğlu'na dosyayı masa kurulurken söyledim. 3 gün önce de hatırlattım. Ve ona Meral Hanım'la ilgili bir dosya verdim. Dosyayı Kılıçdaroğlu kullanmayacak, ben kullanacağım. O masayı dağıttığı anda Sayın Meral Akşener'le ilgili bizim de, ben ve benim neslimin söyleyecekleri var. Belgeler ve dosyalar var."

Eski Bakan Okuyan, açık açık Akşener'i Kılıçdaroğlu'nun adaylığını kabul etmezse içinde belgeler ve bilgilerin olduğu "dosya" ile tehdit ediyordu.

Akıl alır gibi değil, sonradan CHP'li olan eski bakan Okuyan, Altılı Masa'nın ikinci büyük aktörü Akşener'i dosyayla tehdit ediyordu.

Neden acaba? Neden Kılıçdaroğlu'nun adaylığıyla ilgili bir dosyayı duyurmak hem de aynı siyasi ekolden gelen eski bir bakana düşmüştü? O dosyada ne vardı ki iş ihraca kadar gitti?

KILIÇDAROĞLU DOSYASI DA AÇILACAK MI?

Bu tablo bana, deprem döneminde bile kışkırtıcılığı kimselere bırakmayan ve daha depremin ilk günü "AKP yolları" diye çöken yolları göstererek algı siyaseti yapan Cumhuriyet yazarı Mine Kırıkkanat'ın tehdidini hatırlattı. Kırıkkanat, bir buçuk yıl önce elinde Kılıçdaroğlu hakkında bir "dosya" olduğundan söz etmiş ama açıklamayacağını söylemişti.

Bu uyarı, Altılı Masa çevresinde bir "dosyalar savaşı" olacağının ilk işaretiydi. Herkes Kılıçdaroğlu hakkında bir dosya beklerken, Akşener'in dosyasından söz edilmesi İyi Partilileri çok öfkelendirdi. Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, Okuyan'ı ağır biçimde suçladı:

"Bir müfterinin yalan ve iftiraları sonrası CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, Genel Başkanımızı arayarak şahsın söz konusu iddialarının tamamen yalan olduğunu ifade etmişlerdir."

Ülke deprem derdindeyken onlar ayak oyunlarından hiç vazgeçmedi. Tam o günlerde "yalan" denilen açıklamanın sahibi eski Bakan Okuyan ile Kılıçdaroğlu, Meclis'te tekrar görüşüyordu.

Bunu da Okuyan, Twitter sayfasından sanki hiçbir şey olmamış gibi duyuruyordu:

"Bugün CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile yarım saati aşan bir süre TBMM'deki CHP Grup odasında görüştük, deprem ve seçimleri ele aldık."

Sonra herhalde pişman oldu ki şu uyarıyı yaptı:

"Demek ki neymiş? İyi demekle iyi olunmuyormuş. Helalleşme demekle de hukuk tesis edilmiyormuş. Önemli olan vatan savunması, yılgınlık yok, mücadeleye devam!"

YÜRÜ, ENSE TIRAŞINI GÖRELİM

Vatanı savunurken mücadeleye Kılıçdaroğlu ile mi devam eder yoksa yeni bir parti mi bulur bilemem ama Okuyan'ın "dosyalı" çıkışı Altılı Masa'da daha çok dosya açılacağını ve işlerin iyi gitmediğini gösteriyor.

Herhalde bu gidişle hepsini Selahattin Demirtaş hizaya sokacak:

"Yürü Emek ve Özgürlük İttifakı! Yürü Sosyalist Güç Birliği! Yürü Millet İttifakı! Yürü Bay Kemal! Yan yana yürüyün."

Eski ülkücü Okuyan ile Demirtaş, Kılıçdaroğlu'nun adaylığı konusunda anlaştıklarına göre sıra Akşener'in kararında. O da hizaya girip, HDP ile birlikte "Yürü Bay Kemal" mi yoksa "Yürü Bay Kemal, ense tıraşını görelim mi" diyecek, göreceğiz...

Bir an için bu tehdit siyasetiyle yola çıkanların ülkeyi yönettiğini düşünün. "Allah korusun" dememek mümkün mü?"

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.