Acılardan rant devşirmek alçaklık

Bartın’da maden ocağındaki grizu patlaması nedeniyle 41 madencimizin şehid olduğu acı hadisede ihmal ve kusura dair elde somut hiçbir şey yokken ve Bakanlık 5 savcı ile duruma el koyup, olayı soruşturuyorken ideolojik bataklıktaki meslek odaları ve fonlu medya yine ortalığı karıştırma misyonunu kuşandı. Fondaş medya ile TMMOB, TBB gibi CHP’nin arka bahçesi odaların acı olayı istismar etmesine tepki gösteren STK’lar ve yazarlar, “Milletin yüreğini yakan bu elim olay üzerinden siyasi rant devşirmeye çalışmak alçaklıktır” dedi.

Bartın Amasra’daki maden ocağında yaşanan acı hadise bütün Türkiye’yi yasa boğarken, fırsatçı simsarlar da ortalığa saçıldı. Bartın’da maden ocağındaki grizu patlaması nedeniyle 41 madencimizin şehid olduğu acı hadisede ihmal ve kusura dair elde somut hiçbir şey yokken, Bakanlık 6 savcı ile duruma el koyup bütün hatlarıyla olayı soruşturuyorken ideolojik bataklıktaki meslek odaları ve fonlu medya yine ortalığı kartıştırma misyonunu kuşandı. TMMOB, TBB gibi CHP’nin arka bahçesi odalar, olayı doğrudan hükümetin ihmali varmış gibi yansıtmaya başladı.

Rant ve fitne peşine düştüler

TMMOB Maden Mühendisleri Odası “Metan sensörü uyarı verdi mi”, “Gaz izleme verilerine nerede” gibi ucu açık söylemlerde bulunurken Cumhuriyet gazetesi manşetinde “rapor verildi mi”, “sensör çalışıyor muydu” gibi içi boş sorularla hem acıları artırmayı, hem halkı galeyana getirmeyi arzulayan sözlere yer verdi. Sözcü gibi fonlu medyanın mıştı-mıydı’lı manşetlerinin yanı sıra sosyal faşist Birgün “Ucuz ölümler ülkesi” diyerek maden şehitlerin cansız bedenlerine “ucuzluk” etiketi vuracak kadar aşağılaştı. CHP’nin arka bahçesi Türkiye Barolar Birliği ise “delil karartma şüphesi”nden bahsederek suyu bulandırma çabasına girişti.

Akit’e konuşan yazarlar rant ve fitne peşindeki bu siyasi aymazlığa sert tepki gösterdi.

Kusurdan geçinen zümre var

Türkiye’de devletin kapasitesinin zayıf, tedbirlerin ve teknik yetersizliklerin bariz olduğu yıllar olduğunu hatırlatan GENAR Başkanı Araştırmacı İhsan Aktaş, “Marmara Depreminde enkaz bölgelerine devletin en erken 3 gün sonra enkaz bölgelerine gidebildiği günler gördük. Olay gecesinde depremden haberi bile yoktu Ankara’nın. Ancak artık Türkiye’de devlet kapasitesi gelişti. Yangınlara, depremlere ve bu gibi hadiselere anında müdahale edilebiliyor. Maalesef muhalefet yapmayı, kusur bulmayı, eleştirmeyi birinci öncelik haline getiren bir zihniyet var karşımızda. Kusur bulmaktan geçinen bir zümre bu. Böyle acılar bütün ülkenin acısıdır. Gönül isterdi ki hiç yaşamayalım. Ancak normal durumlarda bile sürekli tezvirat üreten insanlar, böylesi hadiselerde olumsuz cümle kurmadan konuya yaklaşamıyor. Marjinal sol bu zihniyetin başını çekiyor. Marjinal solcuların bu ülkenin geleceği ile alakalı bir hayalleri, vizyonu yoktur. Her şeyi karalama üzerine kurdukları anlayışı böyle devam ettiriyorlar” dedi.

Teröre korkak devlete cesurlar

Her acıda ortaya çıkarak felaket tellallığı yapan CHP, TTB, TMMOB gibi kurumları felaket korosu olarak niteleyen Gazeteci Yazar Galip İlhaner, bu ekibin her vatandaşın yüreğini sızlatan bu hadiseyi de fırsata çevirmeye, çıkar sağlama peşine düştüğünü söyledi.

İlhaner şöyle devam etti: “Asla gerçeğin peşinde değiller. Provokasyonlarla acılardan bile çıkar sağlamaya çalışıyorlar. Burada devlet olaya el koymuş. Bir ihmal varsa o ihmali yapanlar elbette cezalandırılacak. Kim suç işlemişse bedelini ödeyecek. Acılardan medet umup memlekete zarar veren bu kurumlara yazıklar olsun. Bu ekibi bir tek PKK, FETÖ, DHKP-C gibi terör örgütlerin kan döken, can alan terör eylemlerinin yaşattığı acılarda göremiyoruz. Teröre karşı korkaklar ama devlete karşı cesurlar. Hemen olay yerine koşup yaraları saran ve olayı tüm yönleriyle soruşturan devlete teşekkür etmeleri gerekirken, düşmanca saldırıyorlar. Adlarında Türk var ama Yunan kurumları gibi hareket ediyorlar.”