Akşener’in sözü gaflet değilse ihanet!

Milliyetçi olduğu iddiasıyla kurduğu proje parti İP’i Kandil’in siyasi uzantısına koltuk değneği yapan ve iktidar umudunu HDP’den gelecek oylara bağlayan Meral Akşener’in, Diyarbakır’da sarf ettiği, “Mesele silahlara veda ve kan dökmeye tövbe etmekse biz varız” sözlerine tepki yağıyor. Akit’e konuşan stratejistler ve ülkücüler, “Türk askerinin kan döktüğünü ima etmek, en basit tabirle gaflet değilse ihanettir. Akşener iktidar uğruna PKK’ya şirinlik yapıyor” dediler.

Milliyetçi camianın tanınan isimlerini yanına alarak kurduğu proje parti İP’i Kandil’in siyasi uzantısına koltuk değneği yapan ve iktidar umudunu HDP’den gelecek oylara bağlayan Meral Akşener’in, Diyarbakır’da sarf ettiği sözleri tepki topladı. Daha önce Türkiye’nin 25 bölgeye bölünmesi için HDP ile ‘Federasyon Anayasası’ taslağı hazırlayan, PKK ile iltisakından dolayı cezaevinde yatan Selahattin Demirtaş’a kahvaltı sözü veren, ‘Burası Kürdistan’ diyen terör örgütü sempatizanı karşısında ‘gık’ını çıkaramayan Akşener’in, HDP’ye şirinlik yapmak adına partisinin Diyarbakır 2’nci Olağan İl Kongresinde yaptığı konuşmada, Türk polisine ve Türk askerine “kan döküyor” iftirası atması infiale sebep oldu. Akşener’in, “Mesele silahlara veda ve kan dökmeye tövbe etmekse, mesele her türlü musibetin karşısında çelikten sarsılmaz bir biz olmaksa, sırtını da kalbini de o sağlam bize yaslamaksa biz varız” sözlerine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Kan döken kimmiş! Açıkla” şeklinde tepki gösterirken, akit’e konuşan Ülkücü camianın temsilcileri “Akşener iktidar uğruna kendi çözüm sürecini başlatarak PKK’ya şirinlik yapıyor” görüşünde birleşti.

Kandil'e şirinlik yapıyor

Bağımsız Ülkücüler Platformu Kurucusu Adnan Baran, şunları dile getirdi: “Diyarbakır’daki konuşmasına ‘ben sizleri kucaklamaya geldim’ diye başlıyor fakat salondakileri kastetmiyor. Meral hanımın neyi ve kimleri kastettiği malum. Silahları bırakmaktan’ bahsediyor. Peki ama bu silahları kim bırakacak? Burada kastettiği devletse, TSK ise yapılan hainliktir. Eğer PKK’ysa, terör örgütünün silah bırakmayacağını bilemeyecek kadar gaflet içerisinde demektir. ‘Kendi adayımızı çıkacağız’ diyen HDP’ye ve Kandil’e barış çubuğu uzatıyor. İşin aslı bu. Geçmişte ‘çözüm süreci’ olduğunda bunlar ateş püskürüyor, ortalığı ayağa kaldırıyorlardı. Peki şimdi sizin yaptıklarınız ne? ‘Biz iktidara gelirsek silahları bırakacağız sizinle masaya oturacağız’ mesajı veriyor. Eğer gerçekten milliyetçiyse o zaman ‘iktidara geldiğimizde PKK’yı bitireceğiz’ diyebilmeli. Fakat ‘kahrolsun PKK’ bile diyemediler? Diyemezler. Çünkü geçekten vatan, millet, bayrak gibi bir dertleri yok. İktidara gelmek için hangi kılığa girmeleri gerekiyorsa ona giriyorlar. Omurga yok, duruş, millilik ve yerlilik hiç yok. Aklı selim düşünen mesajının ne olduğunu, kime neyi vermeye çalıştığını biliyor. HDP’ye göz kırptığı, gülücükler dağıtmak istediği ortada. Meral Akşener’i ülkücülere yıllarca Asena diye yutturdular ama iktidar uğrunu geldiği nokta ortada.”

HDP’ye muhabbeti alenileşti

Batı Asya Araştırmalar Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Mahmut Yardımcıoğlu da, şunları söyledi: “Meral Akşener esasında kendisine yakışanı yapıyor. Demirtaş denilen bölücülük ve vatana ihanetten cezaevinde yatan ve onun okula gitmeden maaş alan eşinin kahvaltı davetine aşkla, ‘tabii ki kabul ederim’ diyebilen biri. Yakın zamanda HDP ile olan yakınlaşma arzu ve isteği, Akşener’in makam, mevki hırsını ve bir ‘babaanne’ olarak dünya hırsını ortaya koymaktadır. Bu uğurda PKK ve HDP sevicileri ile vatan hainlerine olan muhabbetini aleni bir şekilde ortaya koymaktadır. Partisinin içinden herhangi bir milletvekili çıksa PKK’nın lehinde benzer sözler söyleseydi, ona da tevil getirecek hale geldiler. Şehidin kardeşine küfür eden bir küfürbazı koruyup kollayan, partisinde barındaran Akşener’in Diyarbakır’daki sözlerini ‘PKK seviciliği’ dışında açıklayacak başka bir kelime bulamıyorum. Maalesef her geçen gün gerçek yüzünü, kafasının arka planını ortaya koymaktadır. Onu lider belleyip peşinden giden insanların, tez vakitte olan biteni anlayıp yanlış yoldan dönmeleri ve memleketin lehine olacak yapıların içerisinde, memleket sevdalılarının peşine düşmeleri esastır diye düşünüyorum.”