Astılar, yine de kinleri bitmedi

Son devrin en büyük mazlumlarından olan ve şapka kanunu çıkmadan 18 ay önce basılan “Frenk Mukallitliği ve Şapka” adlı kitabı gerekçe gösterilerek CHP tek parti iktidarı döneminde idam edilen Şehit İskilipli Atıf Hoca, katledilişinin yıldönümünde jakoben yobazların iftira ve hakaretlerine maruz kalıyor. Malum güruh, İstiklal Mahkemesi kurbanı İskiliplinin aziz hatırasına vefa göstererek vefat yıldönümünde kabri başında dua eden vatansever bürokratları da “ihanetle” suçlayarak “yargılamakla” tehdit ediyor. Atıf Hoca’nın katledilişinin 97’inci yılı münasebetiyle kabri başında düzenlenen anma törenine aralarında Çorum Valisi Mustafa Çiftçi ile İskilip Kaymakamı Muharrem Eligül, AK Parti Çorum Milletvekili Erol Kavuncu, Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın ve Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk’ün katılmasını sindiremeyen güruh, paylaşımlarıyla kin kustu.

Bir asırdır bitmeyen kin

Gerici zihniyetin ‘hakaret’ ve ‘tehdit’ dolu paylaşımlarından bazıları:

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce: “Haini hainler anar.”

Zefer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ: “Vatan hainlerini ananları vatana ihanet ile yargılayacağız.”

CHP’li Gürbüz Çapan: “İşgal kuvvetleri mücadele arkadaşlarını anıyor.”

ADD’nin Genel Başkanı ve eski CHP Milletvekili Hüsnü Bozkurt: “Atatürk, Milli Mücadele ve Cumhuriyet düşmanı, işgalci İngiliz işbirlikçisi Teali-i İslam Cemiyeti başkanı,tescilli bir Vatan Hainini her yıl törenle andığınızı unutmayacağız. Az kaldı.”

İBB Kültür AŞ. danışmanı tarihçi Sinan Meydan: “Suç işliyorsunuz! Bir vatan hainini valilik anıyor. Pes!”

DEVA Partisi Antalya İl Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Gökhan Güzel: “Devletin yetkilileri milli mücadele düşmanı İskilipli meczubunu mezarı başında anıyor ve bunu resmi hesabından yayınlıyor. İşte bu apaçık ihanettir. 21 yılda içini boşaltıp sağa sola yakıştırmaktan çekinmediğiniz ‘hainliği’ normalleştirip bir de içinizde besliyorsunuz.”

Nacar: Vali doğrusunu yaptı

Karanlık zihniyetin ecdad düşmanlığını Akit’e değerlendiren Araştırmacı Yazar İsmail Nacar ise, şunları söyledi: “İskilipli Atıf Hoca âlim bir şahsiyettir. Üstelik şapkayla ilgili yazdığı kitap, şapka inkılabından çok önceleri kaleme alınmıştır. İstiklal Mahkemeleri, Atıf Hoca’nın idamı için haksız karar vermiştir. O yüzden, mezarının başına milletvekillerinin ve Çorum Valisini gitmesi tarihle ve kendi manevi değerlerimizle barışmaktır. Bu yüzden çok doğru yaptı. Cumhuriyet döneminde kurulan iktidarlar büyük oranda kendi geçmişlerine söven iktidarlardı. Artık kendi tarihi ve geçmişi ile İslami değerleriyle Osmanlı kültürüyle barışan bir iktidar var. Cumhuriyet, Sözcü gibi gazeteler ile birtakım zihniyetlerin temsilcisi konumundaki siyasetçiler ve onların arkasına takılan Babacan’a sormak lazım, ‘Hiç mi vicdanınız, kendi geçmişinize yok?” Bu yüzden şahsiyetli bir duruş sergileyemeyen kim olursa olsun, isterse sizinle yan yana namaza dursun, onlara kesinlikle inanmamak gerekiyor. Maskeleri düşüyor.”

Din karşıtlığı varoluş sebebi

Yapılan lincin İslam ve millet düşmanlığı olduğunu belirten Tarihçi Hasret Yıldırım ise, şunları dile getirdi: “Tek Parti rejimi, ‘inkılâpçılık’ adı altında, buldozer gibi ezip geçtiği Müslümanların kabirlerini dahi yok etmiştir. Ziyaretçi akınına uğrayan kabri hususiyetle son senelerde; Çorum Valisi Mustafa Çiftçi Bey ve üst düzey dricâli tarafından ‘anma programları’ ile aslî vazifesini icrâ etmektedir. Allah cümlesinden razı olsun. Lâkin bir avuç azgın azınlık salyalarını akıtarak, yalan yanlış bilgilerle Atıf Hoca’nın şehadetinin sene-i devriyesinde düzenlenen anma törenini bile çok görerek, sabote etmektedir. Malum zihniyetin tutumunu ve saldırganlığının sebebini anlamamak için deli olmak lazım. Bu güruhun, her seçim döneminde ‘yapmacık’ İslâmî pozlarla, tabanlarını karşılarına alarak yaptıkları siyâsi şovlara aldanmamak lazım. İslam ve millet karşıtlığı, bu kesimin varoluş sebebidir.”