Avustralya ve Yeni Zelanda'da gözlemlenen sıradışı renklerdeki gökyüzünün gizemi çözüldü

Bu yılın başında, Tonga'nın başkenti Nuku'alofa’nın yaklaşık 65 kilometre kuzeyinde bulunan Hunga Tonga-Hunga Haʻapai denizaltı volkanında büyük bir patlama yaşandı. Ardından, Pasifik Okyanusu çevresinde ciddi tsunami olayları meydana geldi. 

 

Bilim insanları, Tonga’daki volkan patlamasından sonra stratosferdeki ani aerosol artışının canlı bir gökyüzüne neden olduğunu söyledi.  Son haftalarda Yeni Zelanda ve Avustralya'da alışılmadık derecede renkli gün doğumları ve batımları yaşanıyor. 

 

"SIRADIŞI AMA GÜZEL"

Yeni Zelanda Ulusal Su ve Atmosfer Enstitüsü (Niwa), bu  "sıradışı ama güzel olaya" neyin neden olduğunu soran insanlardan birçok e-posta aldıklarını açıkladı. Ardından bilim insanları konuya ilişkin araştırmalara başladı.

AEROSOL MİKTARI YÜKSELDİ

Otago'daki Lauder Atmosferik Araştırma İstasyonu, cihazlarının Yeni Zelanda'nın yaklaşık 20-25 kilometre yukarısında, stratosferdeki aerosollerde olağandışı ani yükselmeler tespit ettiğini açıkladı.

Fransa’nın başkenti Paris'teki Institut Pierre-Simon Laplace'daki araştırmacılar ise uydu verilerinin, patlamadan kaynaklanan stratosferik aerosol konsantrasyonlarının Nisan ayından bu yana Yeni Zelanda'nın dünya üzerinde bulunduğu enlem olan 35 ° ve 45 ° güney eylemleri arasında üç katına çıktığını gösterdiğini bildirdi.

6

Niwa, gaz ve kül bulutundan çıkan aerosollerin dünyanın dört bir yanına dağıldığını belirterek, Avustralya ve Yeni Zelanda'daki canlı gökyüzüne neden olabileceğini açıkladı.

 

SIRADIŞI RENKLER NASIL OLUŞTU?

Niwa’dan  Nava Fedaeff, “Genellikle bir gün doğumu veya gün batımı gördüğünüzde, genellikle bulutlar turuncu ve mor renkleri yansıtır. Ancak, bir volkanik patlamadan sonra stratosferik aerosoller mevcut olduğunda, Güneş batarken veya ufukta yükselirken ışığı saçar ve büker, gökyüzünde mavi, mor ve menekşe tonlarında bir parıltı oluşur" diye konuştu.

Fedaeff, volkanik alacakaranlıkların, ışığın stratosfere ulaşan yolu boyunca pus ve bulutluluk miktarına bağlı olarak ortaya çıkan yansımaların “ardıl parıltılar” olarak adlandırıldığını söyledi. 

 

Öte yandan, Yeni Zelanda’da aynı olay daha önce de yaşandı. Fedaeff, 1991'de Filipinler’deki yanardağı Pinatubo Dağı'nın patlamasından sonra aylarca gün batımı sonrası parlamaların devam ettiğini aktardı.