AYM, Gezi tutuklusu Can Atalay skandalında ısrar etti!

Türkiye’nin 62 yıllık kamburu olan, sözde ‘millet adına’ ancak millet aleyhine kararlar veren, sık sık siyasi polemik üreten ve üyeleri aracılığıyla sivil irade üzerinde vesayet rüzgarları estiren Anayasa Mahkemesi, Yargıtay 3. Dairesiyle yaşadığı yetki krizine rağmen, Gezi Parkı Davası tutuklusu Can Atalay hakkında ikinci kez hak ihlali kararı verdi.

Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu ayrıca, ihlal kararına uyulmaması nedeniyle yapılan ikinci başvuruda, “seçilme ve siyasi faaliyette bulunma”, “kişi hürriyeti ve güvenliği” ile “bireysel başvuruda bulunma” haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle TİP’li Atalay’a 100 bin lira tazminat ödenmesine hükmetti.

Suçlular korunur hale geldi

Anayasa Mahkemesi’nin kararını değerlendiren Av. Cengiz Ocakçı, “İş artık hukuktan çıktı inada bindi. Artık kesinleşmiş, Yargıtay’dan da onanmış olan bir karar. Yani karar kesin hüküm haline gelmiş. Kişi mahkûm sıfatını kazınmış. Artık bunun üzerine eğer AYM hâlâ hak ihlalinden bahsediyorsa o zaman kesinleşmiş bütün kararlara bunu teşmil etmek mümkün. Konu hukuktan çıktı siyasi oldu. Mahkemeler artık açıkça terör örgütlerini korur hale geldi. Kişi suç da işlese mahkûm da olsa hak ihlali diye kurtuluyor. Daha önce karnım ağrıyor başım ağrıyor diyen Adli Tıp Kurumu’na koşup kurtuluyordu. Ahmet Necdet Sezer döneminde olunmaz hastalığa duçar olarak serbest bırakılanların tekrar dağa çıkarak PKK saflarında öldüğünü gördük. Şimdi birileri AYM’yi kurtuluş kapısı olarak görüyor. Bu hak ihlali kararları artık ülkenin bütünlüğüne karşı girişilmiş bir eylem hali almaya başladı” dedi.