Cumhuriyet Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Arif Kızılyalın, İdari-Mali İşler Müdürü Osman Selçuk Özer ve Reklam Müdürü Esra Bozok’un e-ticaret yasası aleyhine manipülatif haber yapma karşılığında “kayıt dışı para aldıkları” iddia edilmişti. Cumhuriyet Vakfı tarafından İstanbul Başsavcılığı’na verilen dava dilekçesinde, “Bir e-ticaret firması tarafından şüphelilere, kamuoyu baskısı oluşturarak yargıyı etkilemek ve yönlendirmek amaçlanarak kanun aleyhinde Gazete’de haber yapılması karşılığında kayıt dışı olarak 500 bin TL ödeme yapıldığı” anlatıldı.

Öte yandan, 500 bin TL ödemenin, gazeteye ‘iki büyük çikolata kutusunun içinde’ getirildiği ifade edilmişti. Yerli firmaları korumak için hazırlanan kanuna engel olmak isteyen e-ticaret sitesi tarafından yapılan ödeme sonrası fonlu medyanın yoğun şekilde bir karalama kampanyası yaptığı, CHP’nin ise kanunu iptal ettirmek için AYM’ye başvurduğu belirtilmişti. Türkiye’nin kalkınması, siyasi ve idari açıdan sağlam bir zemin üzerine oturması için atılan adımları sabote etmek isteyen kürsel çete ve çok uluslu şirketlerin, e-ticaret kanununu sabote etmek için uyguladığı operasyonların tamamının inceleneceği bildirildi.

Küresel çetenin, etki ajanlığı ve kiralık kalemlerle sabote etmek istediği proje ve düzenlemelerden bazıları şöyle:

Telekomünikasyon alt yapısının gelişmesi ve mobil cihazların yaygınlaşması sonrası sosyal medya ağları ve arama motorlarının Türkiye’den elde ettiği reklam gelirinin milyar dolarlarla ifade edildiği, fakat Twitter, Instagram gibi dijital platformların ülkemize vergi ödemeye yanaşmadığı ifade edilmişti. AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi de 2020 yılında bu adaletsizliğe son verip ülkedeki vergi gaspının önüne geçmek için bir kanun teklifi hazırlayacağını duyurmuştu. Zillet medyası kanunun yasalaşmasına engel olmak için yoğun bir karalama kampanyası başlatmıştı. 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’da yapılan değişiklikler yasalaşınca, iptali için yine CHP devreye girmişti. Sosyal medya şirketleri ve arama motorlarının Türkiye’de temsilcilik açması, vergi ödemesi ve Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına uygun faaliyette bulunması için çıkartılan kanunun iptali için CHP süratle harekete geçip, Anayasa Mahkemesine başvurmuştu. Twitter şirketi ise Türkiye’de temsilcilik açmak için CHP’nin AYM’ye yaptığı başvurunun sonucunu beklediklerini duyurmuştu.

Tarım ve orman alanı vasfını kaybetmiş sahalar ile madencilik faaliyetine açılacak alanlarla ilgili düzenlemelerde de yine aynı çete işbirliği yapıp, milyarlarca dolarlık gelir sağlayacak altın, gümüş gibi katma değeri yüksek madencilik faaliyetlerine engel olmak istemişti. 2022 başında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının maden yönetmeliğinde yaptığı değişikliğe engel olmak isteyen küresel çetenin talimatları doğrultusunda harekete geçen STK görünümlü sözde çevre örgütleri harekete geçmiş, Sözcü, Birgün ve algı operasyonu için çikolata kutularında para alan Cumhuriyet gibi gazeteler de medyada bu yönde yoğun şekilde haber yapmıştı. CHP’de ve bazı STK’lar da Danıştay’a başvurarak düzenlemenin iptalini talep etmişti. Danıştay 8. Dairesi de ilgili yönetmeliği iptal etmişti.

Galataport, Antalya, Alanya, Kuşadası, Çeşme, Mersin, İskenderun, Marmaris, Dikili,Hopa, Sinop, Ordu, Tekirdağ, Rize, Derince, Trabzon ve Taşucu limanlarının işletmesine ilişkin ocak ayında torba kanunla yapılan düzenlemenin hazırlık aşamasında da aynı medya birçok yalan haber yapmıştı. Milyonlarca dolarlık döviz girdisi sağlayacak, Yunanistan ve İtalya’daki Cruse turlarına büyük ölçüde darbe vuracak Galataport diğer limanlara ilişkin düzenleme “beşli çeteye rant” başlıklarıyla haber yapılmıştı. CHP’de kanun yasalaşır yasalaşmaz adeta talimat almışçasına AYM’ye koşmuş, düzenlemeyi iptal ettirmek için dilekçe vermişti.

Türkiye’yi nükleer lige çıkaracak temiz enerji kaynağı santrallere ilişkin kanun ve inşa süreciyle, altın bulunan maden sahaları ve HES projelerinde de çikolata kutularında para alan fonlu gazetecilere yoğun bir algı faaliyetinde bulunmuş, meclisteki ortakları CHP’de küresel çetenin elini güçlendirecek engelleme faaliyetinde gönüllü taşeronluk yapmıştı.