Hamaset nutukları atan CHP lideri ve 6’lı masanın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, açıkladığı sözde vizyon belgesiyle adeta dünyanın kanını emen küresel emperyalistlere ve Londra’daki tefecilere teslim olacağını ilan etti. Olası zillet iktidarında ilk iş IMF’nin önünde diz çökmek olacak.

Derin bir üst aklın yönlendirmesiyle kurulan zillet ittifakının cumhurbaşkanı adayı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, olası iktidarında küresel emperyalistlerin ve kara para aklayan tefecilerin kapısında dilenci olacaklarını aleni şekilde deklare ediyor. Açıkladığı sözde vizyon belgesiyle dünyanın kanını emen küresel emperyalistlere ve Londra’daki tefecilere teslim olacağını ilan eden, ekonomi yönetimini telekonferansla görüştüğü Yahudi asıllı ABD’li yazar Jeremy Rifkin’e peşkeş çeken ve umudunu dışarıdan gelecek kaynaklara bağlayan Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş’ta yaptığı açıklamada, “Bütün sorunları çözeceğiz. Pek çok kuruluştan, düşündüğümüzden çok daha uygun koşullarda kredi de alabiliriz. Türkiye bunu aşar” ifadeleriyle ülkeyi yeniden IMF boyunduruğuna sokacakları itirafında bulundu.

Türkiye’nin IMF defterinin 2013 yılında Erdoğan’ın dirayetiyle kapandığını, buna rağmen CHP ve İP’li yöneticilerin IMF temsilcileriyle otel odalarında gizlice görüştüklerini hatırlatan uzmanlar, “Kılıçdaroğlu’nun açıklaması, küresel emperyalistlere teslimiyet projesidir” görüşünde birleşti. Akit’e konuşan Ekonomist Dr. İsmail Çapak, şunları dile getirdi: “CHP lideri ve 6’lı masanın cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu, geçmişte iktidarı ‘borç alan emir alır’ diye suçlarken şimdi kendisi aynı şeyleri yapmaya başladı. Henüz cumhurbaşkanı adaylığı açıklanmadan önce Amerika’ya ve İngiltere’ye gerçekleştirdiği ziyaretlerde, küresel tefecilerle yaptığı görüşmelerle ilgili ‘biz buralardan fon alacağız, borç alacağız’ açıklaması yaptı. Bunlar norma şartlarda IMF’de onlar ‘hayır’ demiyorlar. Çünkü CHP’li ve İyi Partili yöneticilerin burada IMF yetkilileriyle otel odalarında görüştüklerini hepimiz biliyoruz.

Sonuç olarak iktidarın yaptığı uluslararası ticari anlaşmaları ‘borç alıyor’ diye eleştirirken, kendisi ‘temiz yerlerden para bulacağız’ diyor. Benim görüşüm, olası muhalefet iktidarında mutlaka IMF ile görüşmeler yapılacağı yönünde. Oradan kredi aldıklarında da, Kemal Derviş’te olduğu gibi bütün ekonomi politikalarını ona göre belirleyecekler. Ülkenin ekonomisini yeniden IMF boyunduruğuna sokacaklar. Maalesef Kılıçdaroğlu’nun hiçbir ekonomi politikası yok. Açıkladığı vizyon belgesi zaten ülkenin ekonomisini küresel emperyalistlere teslim etme yönünde. İnşallah bunlar zaten başa gelemeyecekler. Halkımız çünkü kimin ne yaptığını görüyor. Bekleyeceğiz, göreceğiz.” Ekonomist Necmettin Batırel ise, şu değerlendirmede bulundu: “Muhalefetin en büyük amacı ‘yapmak’ değil tamamen yapılanları yıkmak. Bunu çok açık bir şekilde söylüyorlar zaten. Bu adamların amacı Türkiye’nin elini kolunu kesmek, yabancılara, küresel emperyalistlere muhtaç hale getirmek. Bunun için varlar. Erdoğan’ın iktidarını sonlandırmak isteyen yabancı kuruluşlar da bunlara mutlaka belirli bir destek çıkacaklar.

Örneğin iki gün önce Amerika’nın en önemli bankalarından biri olan Wells Fargo, ‘millet ittifakı seçilirse dolar 15 TL’ye düşecek’ şeklinde bir açıklama yaparak Türk Lirasının değer kazanacağını söyledi. Mevcut iktidarın kalması halinde ise doların yükseleceğini öne sürdü. Gerçekte ise hükümetin uyguladığı politikalar sayesinde dolar artış hızında enflasyonun gerisinde kaldı. İnsanlar peşi sıra döviz mevduatlarını bozduruyor. Bu da artık doların yatırım aracı olmaktan çıktığını gösteriyor. Türkiye’nin şu anda elde ettiği bir başarı grafiği var. Bütün amaçları bu grafiği tamamen durdurmak ve tersine çevirmek. Millet ittifakını desteklemelerindeki en büyük etken bu. Ama ben buna muvaffak olacaklarını düşünmüyorum. Çünkü artık milletimiz uyandı. Kimin ne yaptığını görüyor. Bu adamların sicilinin bozuk olduğunu, yeniden IMF kapısında el açar hale getireceklerini çok iyi biliyor.”