Bay Kemal’in çağrısı vaat değil, ihanet!

Kur operasyonları sırasında faiz lobisinin yanında yer alan, Türkiye’nin mega projelerine imza atan müteahhitlere ‘Beşli Çete’ diyerek savaş açan, yabancı yatırımcıları ödeme yapmamakla tehdit eden, yandaşlarına “Faturalarınızı ödemeyin” çağrısı yapan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, şimdi de otomobil satışları üzerinden kirli bir operasyon yürütüyor. Pandemi ve çip kriziyle durma noktasına gelen otomobil üretiminin Haziran’da % 39’luk artışla rekor kırdığı ve yerli otomobil TOGG’un piyasaya çıkmak için gün saydığı bir süreçte, yandaşlarına yönelik “Birkaç ay otomobil almayı erteleyin” çağrısı yapan Kılıçdaroğlu, araç satışlarını sekteye uğratarak Türkiye’nin ekonomisini yıpratmaya çalışıyor.

Bay Kemal yıkım siyaseti güdüyor

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun skandal çağrısını Akit’e değerlendiren Ekonomist Dr. İsmail Çapak, “CHP lideri, ekonomimize yönelik bir yıkım siyaseti güdüyor. Ülke ekonomisi için faydalı olabilecek ne varsa engellemeye çalışıyor. Yabancı yatırımcıyı, yerli müteahhitleri tehdit ediyor. Bu tamamen siyaset dışıdır. Ülkesini düşünen siyasetçinin böyle laflar etmemesi gerekir. Hele cumhurbaşkanı adayı olacak bir kişi için asla kabul edilebilir söylemler değil. Fakat bunlar ülkelerini düşünmüyorlar. Kılıçdaroğlu’nun sözlerinin hiçbir şekilde otomobil satışlarına etkisi olmaz. Onun söylemleri yüzünden hiç kimse otomobil alımını ertelemeyecektir. Fakat böyle saçmalıklarla ülkenin gündemi meşgul ediyor” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu’nun ekonomiyi çökertmeye yönelik söylemlerinin kabul edilemez olduğunu kaydeden Çapak şöyle devam etti: “Kısmen sıkıntılarımız olsa da neticede ihracat artıyor, çarklar dönüyor. Turizmle birlikte ekonomimiz normale dönecek. Dolayısıyla bu tarz söylemler kesinlikle bir siyasetçiye fayda getirmeyecektir.”

Milli bir açıklama olarak görmüyorum

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İktisat Bölümü Öğr. Üyesi Doç. Dr. Abdulkadir Develi de, “Dünyada emtia piyasalarında ciddi bir artış var. Çipte kriz henüz bitmiş değil. Sektör, zaten bu noktada sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Sıfır araç tedarikinin zor olduğu bir dönemde, otomobil alınmaması yönündeki bir çıkışı milli bir duruş olarak görmüyorum. İç talebi zayıflatmayı doğru bulmuyorum. Siz ‘otomobil almayın’ dediğiniz zaman üretim, tedarik ve satış zincirini, burada çalışan yüz binlerce insanı, ülke ekonomisindeki gayrı safi hâsıla payını, hazine ve devlet gelirlerine olan katkısını hedef almış oluyorsunuz. Piyasaya çıkmaya hazırlanan yerli otomobilin muhtemel etkisini karartıp, görmezden geliyorsunuz” değerlendirmesinde bulundu.

Kılıçdaroğlu'nun çağrısı mahsurludur

Ekonomist Necmettin Batırel ise, “Ekonominin toparlanma sinyali verdiği, çarkların döndüğü bir dönemde, Kılıçdaroğlu’nun yapmış olduğu açıklama son derece mahsurludur. Üretimin, istihdamın arttığı bir dönemde Kemal Bey kötü bir çağrı yaptı. 10 ay sonra ülkede seçim olacak. O güne kadar otomobil üretimi yapılmayacak mı? Bir defa CHP’nin bu konularda sicili bozuk. Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı adaylığını kesinleştirmek için böyle çıkışlar yapıyor. Fakat öncelikle Kemal Bey’in tutarlı politika yürütmesi lazım. Ekonomiyle ilgili alacağı önlemleri açıklaması lazım. ‘Otomobil alma’ diyerek siyaset yapılmaz. Kılıçdaroğlu, kamu kurumlarına emrivaki ziyaretler yapıyor. Cumhurbaşkanı adayının yapması gereken işleri yaptığını göstermek istiyor. Fakat bu kez tam da Cumhurbaşkanına ÖTV’yi 3 kat artırma yetkisinin verilmesi üzerine gelen bu açıklamayı manidar buluyorum.”