Buğdayda kendi kendimize yetiyoruz

Rusya’nın, dünyanın önde gelen ve Avrupa’nın “ekmek sepeti” olarak bilinen Ukrayna’ya yönelik askeri müdahalesiyle buğday fiyatları 9.34 dolarla 9.5 yılın zirvesine tırmandı. Krizin Türkiye’yi etkileyip etkilemeyeceği konuşulurken, yüzde 18’i Rusya ve yüzde 7’si Ukrayna olmak üzere dünya buğday ihracatının yüzde 25’ini elinde bulunduran iki ülkenin, dış satımda bir kısıtlamaya gidip gitmeyecekleri tedirginliğe yol açtı. TÜİK verilerine göre ise, Türkiye ise 19 milyon ton buğday tüketimine karşı 20 milyon tonu aşkın üretim yaparak bağımlılığı bulunmuyor.

Avrupa düşünsün

Ancak Türkiye’nin Rusya’dan ithal ettiği ve işleyerek un, makarna ve bisküvi gibi buğdaya bağlı sanayi ürünlerinin yapımında kullandığı buğday ithalatı bulunuyor. Yine dünyanın en büyük buğday ihracatçısı Rusya’nın 2019’da küresel buğday ihracatındaki payı yüzde 18 düzeyinde bulunurken, yüzyıllardır önemli bir buğday üreticisi konumunda olan ve Avrupa’nın “ekmek sepeti” olarak bilinen Ukrayna da dünyanın en büyük 5’inci buğday ihracatçısı olarak ön plana çıkıyor.

Unumuz da var buğdayımız da

Uluslararası Un Sanayicileri ve Hububatçılar Birliği Avrasya Başkanı Eren Günhan Ulusoy da, şunları kaydetti: “Türkiye’nin yıllık buğday üretimi ekim alanları ve yağış rekoltesine göre değişmekle birlikte 18-21 milyon ton aralığında. 2019’da 19 milyon ton, 2020’de 20.5 milyon ton, yetersiz yağış nedeniyle geçen yıl da 17.7 milyon ton olarak gerçekleşti. Türkiye’nin yıllık tüketimi ise 19 milyon ton. Yeni hasat mayısta başlayacak. Bu zamana kadar TMO’nun depolarında yeterli miktarda buğday, sanayicilerimizde de un var. Buğdayda net bir şekilde kendimize yeten bir ülkeyiz. Bu nedenle söz konusu gerginliğin iç piyasada herhangi bir sıkıntıya yol açması söz konusu değil. Tedirginlik için şu aşamada daha erken ve dünya, sıkıntı çekmeden yılı rahatlıkla atlatabilir. Kıtlık ve stokçuluk söz konusu değildir. Türkiye, bu iki ülkeden ithal ettiği az miktardaki buğdayı da yakın Asya pazarından karşılayabilir.”