Çarklar dönüyor güzel günler yakın

Bütçe sonuçlarının öncü göstergesi olan Hazine nakit dengesinde büyük gelişme kat eden Türkiye’nin kamu maliyesi Mayıs’ta 149.2 milyar TL fazla verdi. Faiz dışı gelirlerde elde edilen bu nakit geliri tarihin en yüksek Hazine rakamı olarak tarihe geçti. Bütçe gelirlerindeki olumlu performansın neticesinde ocak-mayıs dönemini içeren son 5 ayda Hazine’de 82.4 milyar nakit fazlası gerçekleşti. Yüksek kârlılık seviyesine ulaşan Hazine bütçesiyle ilgili Akit’e konuşan uzman ekonomistler, mali disiplin ile birlikte AK Parti iktidarının doğru iktisadi politikasının ülkenin kasasını doldurduğunu belirterek, gelecek günlerde ümitvar olmamız gerektiğini vurguluyorlar.

Doğru politika ile kasa doluyor

Ekonomist Necmettin Batırel, şunları dile getirdi: “Faiz dışı nakit fazlası ise 164.8 milyar lira oldu, Mayıs fazlası ile birlikte yılın ilk beş ayında nakit dengesi 82.4 milyar lira fazlaya ulaştı. Beş aylık faiz dışı fazla 189.3 milyar lira oldu. Bu sonuçlar hükümetin uyguladığı başarılı mali disiplinin somut bir göstergesi. Hazinenin fazla vermesi borçlanma ihtiyacının azaldığının göstergesi Vergi gelirlerindeki büyük artış dolayısıyla kasa doluyor” sözlerini sarf etti. Vergi gelirlerinin nasıl arttığını anlatan Batırel, “Fabrikalar 3 vardiya çalışıyor. Siparişler 3 ay sonraya veriliyor. Üretim ve tüketimde büyük artış var. Merkez Kayıt Kuruluşu rakamlarına göre; şirketlerimizin yıllık kârı, ilk çeyrekte 2.5 katına çıktı. Kâr endeksi yıllık %149, ciro endeksi yıllık %90 arttı. Sonunda vergi gelirlerinde büyük artış yaşandı. Bu resim Türk ekonomisinin yılın ilk çeyreğindeki %7’lik büyümenin devam ettiğini gösteriyor.”

Şahlanış dönemi çok yakın

Yalova Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Yahya Özdemir de şunları söyledi: “Mali portre iyi hazırlanmamış olsaydı Hazine’nin kasası fazla vermezdi. Vergi indirimleriyle devletin gıda gibi ürünlerdeki vergi gelirinden büyük oranda feragat ettiği, dar gelirli kesime yönelik ciddi fatura desteklerinin verildiği bir dönemde ulaşılan bu rekor kârlılık rakamını çok iyi okumak lazım. Ayrıca önümüz yaz. Turizmden ciddi döviz girdisi olacak. Körfez sermayesinden Katar, BAE, Suudi Arabistan’dan gelecek yatırımlar faaliyete geçtiğinde ekonomik kalkınmada Türkiye ekonomisinin daha ileri bir seviyeye ulaşacağını şimdiden görmekteyiz. Bu tablo bize, enflasyondaki köpüğünün alınması hususunda vatandaşlarımızın sabredeceği sürenin çok az kaldığını, ferah ve müreffeh dönemin çok yakınımızda olduğunu görüyoruz. Ülkemizde mevcut şartlarda içinde bulunduğumuz enflasyon sıkıntısından ziyade bazı mihrakların Türkiye piyasasındaki ürünleri daha pahalı satma hevesi vardır, bu bir gerçekliktir. Haliyle bu işteki holding grupları bunlar fiyata fiyat koyduklarından dolayı enflasyon artmaktadır. Yoksa Maliye Bakanlığı’nın yol haritasındaki yapı taşlarından enflasyonun yükselmesi kaynaklanmıyor. Fahiş fiyatları dengesine ulaştırmak için Sayın Cumhurbaşkanımızın da bu konuda gereken önlemleri ele alınacağına yönelik çalışmaları mevcuttur. Bundan sonra da bir denge unsuru oluşacağına inanıyorum. Geleceğin Türkiyesi daha parlak, daha güzel olacaktır. 2023 ve sonrası için çok farklı bir Türkiye’yi konuşacağızdır.”

Bütçe fazla verecek

Ekonomi Muhabirleri Derneği Başkanı Turgay Türker ise, konuya ilişkin şunları ifade etti: “Geçtiğimiz mayıs ayına göre yüzde 15.2 artışla 19 milyar dolara ulaşan ihracat rakamımız tüm zamanların en iyi Mayıs rakamına ulaşmış durumda. Kurdaki yükseliş ihracatta rekorlar getiriyor. Bu durumda doğal olarak büyüme rakamları ile bütçe rakamlarını pozitif yönde etkiliyor. 1. Geçici vergi dönemi ile Kurumlar Vergisi’nin bayram dolayısıyla mayıs ayında tahakkuk etmesi vergi gelirlerinde ciddi bir artışa sebebiyet verdi. Yine Emlak Vergilerinin tahsilatının da mayıs ayına denk gelmesi gelirleri pozitif anlamda etkilemiştir. İhracattaki artış seyrinin devam edecek olması, turizm gelirlerinin de bütçeye yansıyacak olması önümüzdeki dönemde de bütçe fazlası vereceğimizin ön göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Enflasyonun vergilere etkisi olarak görülen bu durumun enflasyon kontrol altına alındığında sürdürülebilir olması için kamu tarafından yapılan ücrette, emekli maaşları ve benzeri ödemeler ile doğrudan üreticiye ve reel ekonomiye yansıyacak destek ödemelerinin artırılması gerekecektir. Diğer yandan devletin faiz ödemelerinin de kontrol altında tutulması gerekir.”