Tahrif edilmiş yahudiliğin dünya için ne kadar büyük bir tehlike olduğu, İsrail’de yaşanan son olayla iyiden iyiye gözler önüne serildi. Gazze’de yaptığı katliamlarla dünyanın gözü önünde adaleti hiçe sayan yahudilerin, kendi içlerinde de adaleti tesis edemedikleri bir kez daha görüldü. Kendi bozuk dinleri için her şeyi meşru gören siyonistlerin ne tür korkunçlukları normalleştirebildikleri ağızları açık bıraktı.

İsrail'de “dehşet evi” olarak nitelenen bir evde 30 kadını köleleştirmekle suçlanan yahudi tarikat lideri haham Aharon Ramati, suçunu kabul etmesine rağmen yalnızca zorunlu kamu hizmeti ve maddi tazminat cezasına mahkum edilerek serbest bırakıldı.

İsrail'in Yediot Ahronot gazetesinin haberine göre, Kudüs'te bir Yahudi din okulunun eski müdürü olduğu belirtilen haham Ramati, “kurbanlarını köleleştirme”, “hafif saldırı” ve “adaleti engelleme” gibi suçlamalarla ilgili yargılandığı davada “insanları köleliğe benzer koşullarda tutmak” suçundan mahkum edildi.

İsrailli hahamın kurbanları arasındaki 11 kadının mahkemede yüzleşemeyecek kadar travmatik durumda oldukları için Ramati aleyhinde ifade vermeyi reddetmesinin ardından savcılığın, Ramati ile daha hafif suçlamaları kabul etmesi karşılığında ceza indirimi anlaşmasına vardığı belirtildi. Ramati, anlaşma uyarınca yalnızca 9 ay zorunlu kamu hizmeti ve kurbanlarına ödenmek üzere 34 bin dolar maddi tazminat cezasına çarptırılarak serbest bırakıldı.

İsrailli haham, kendisini “kurtuluşa giden gerçek yolu bilen aydınlanmış bir dini lider” şeklinde tanıtarak 2008 yılında kadınları etrafında toplamaya başladı. Evinde topladığı kadınlarla ilgili ilk olarak 2015 yılında tutuklanan haham, kadınlardan birkaçının onun lehine ifade vermesinin ardından serbest bırakıldı.

Savcılara göre, daha sonra yine kadınları çevresinde toplamaya başlayan hahamın evinde, 30'dan fazla kadın çocuklarıyla birlikte yaşıyordu. Haham, kadınlardan evdeki bir yatak için ayda yaklaşık 220 dolar, yatağı başka bir sakinle paylaşmak için ise ayda yaklaşık 170 dolar ücret aldı.

Times of Israel gazetesine göre Ramati, bu süreçte kadınları kendisine itaat etmemeleri halinde diğer dünya güçlerinin elinde korkunç bir zararla karşılaşacaklarını söyleyerek korkuttu ve “cehennemi simüle etmek” için kadınlara parmaklarını ateşte yakmaya zorlamak veya acı biber yedirmek gibi cezalar verdi.

Ramati, 2020'de kurbanlarını köleleştirme, şiddet ve adaleti engelleme gibi suçlamalarla tutuklandı. İsrail medyasında, Ramati'nin evi için “dehşet evi” ifadesi kullanılırken polis, hahamı kurbanlarının beyinlerini yıkamak ve kontrol etmek için şiddet, gözdağı ve ebedi lanet hikayeleri uyduran bir “tarikat lideri” olarak nitelemişti.