Çekin pis ellerinizi stadyumlardan!

Kahramanmaraş merkezli depremleri istismar ederek Fenerbahçe ve Beşiktaş tribünlerinde mevzilenen küçük küçük bazı karanlık grupların ‘Hükümet istifa’ şeklindeki sloganlarına tepki gösteren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Siyaset yapmak isteyen stadyumlara değil, siyaset meydanına insin. Kimse devlet ile bilek güreşine girmesin” dedi. Gençlik ve Spor Bakanı Kasapoğlu da, “Spor sahaları siyaset alanları değildir. Provokasyonlara hiçbir zaman izin vermeyeceğiz” diye konuştu.

Kahramanmaraş merkezli yaşanan iki büyük depremi Türkiye’nin birlik beraberliğini bozmak için kullanmaya çalışan karanlık eller bunda başarılı olamayınca yönünü futbol tribünlerine çevirdi. Fenerbahçe-Konyaspor maçının ardından Beşiktaş-Antalyaspor maçını da karanlık emellerine alet etmeye kalkan bozgunculara duyarlı vatandaşlar sosyal medyadan tepki yağdırdı. Siyasiler de konuya ilişkin yaptıkları açıklamalarla oynanan oyuna dikkat çekti.

Bu tür oyunlar yeni değil

Konuya ilişkin Akit’e konuşan Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Sözcüsü, AK Parti Konya Milletvekili Orhan Erdem, şunları dile getirdi:

“Spor kulüpleri, spor camiası tüm bunlar centilmenliğin ve birlik beraberliğin olduğu, her görüşte olan insanların toplandığı bir camiadır. Spor organizasyonları, aynı zamanda birlik ve beraberliğin, insani duyguların yoğun yaşandığı ortamlardır. Ama ne yazık ki zaman zaman futbol taraftarlarını provoke etmeye çalışan mahfillerin çabaları bu ruhu rencide ediyor. Ülkemizdeki bazı büyük kulüplerin taraftarları daha önce de hiç spora yakışmayan tezahüratlara imza atmışlardı. Ama bu seferki hepsinden daha farklı. Çünkü biz dünyada örneği olmayan büyük bir deprem felaketini yaşadık ve bunun yaralarını sarmaya çabalıyoruz. Birlik beraberliğin en yüksek yaşandığı böyle kritik bir dönemde hükümetin istifasına yönelik çağrılar, birçok sporseverin de gönlünü yaralamıştır. Zaten birkaç ay içinde seçim olacak. Seçmen sandıkta demokratik hakkını kullanacaktır. Seçime şaibe düşürmenin, öncesinde bu tip provokatif yaklaşımların arkasında olanlar, geçmişte de sonuç alamadılar. Şimdi de alamayacaklar. Bu tür oyunlar yeni değil. Türkiye bu tür oyunları çok yaşadı. Ama ülkemize çeşitli kirli planlarla tuzaklar kurmaya çalışanlar her seferinde hayal kırıklığına uğradılar. Halkımız her seferinde AK Parti etrafında kenetlenerek milli birlik ve beraberliği tercih etti. Boşuna yorulmasınlar.”

Ayrıştırıcı dil yakışmıyor

Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Üyesi, AK Parti Kocaeli Milletvekili Mehmet Akif Yılmaz da, şu değerlendirmelerde bulundu:

“11 ilimizi, milyonlarca insanımızı etkileyen, yüzyılın en büyük felaketi ile mücadele ediyoruz. Devlet-millet olarak el birliği, gönül birliği yaparak bu felaketin yaralarını sarmanın derdine düşmemiz gerekirken, küçük siyasi hesap ve hırslarla insanları ayrıştırmak son derece sakıncalı bir durum. Spor siyaset üstü, birleştirici bir mecradır. Düşmanlık içeren ayrıştırıcı dil tirübünlere yakışmaz. Hele böyle bir zamanda... Hâlâ depremler devam ediyor. Bugün bile yıkımlar yaşandı Malatya’da. Hükümetimiz bütün unsurlarıyla bölgede. Beddua değil fiili ve kavli duaya ihtiyaç var. Bu hassas süreçte ucuz siyasi hesaplar içine girerek, farklı mecralarda provokasyonlara yeltenenleri milletimiz asla affetmez. Zaman bir ve beraber olup yaraları birlikte sarmanın mücadelesini verme zamanıdır.”

Seçime müdahil olma çabaları

Konuyu Akit için analiz eden SAD Araştırma Başkanı, Siyasi Analist Sadullah Özcan ise şu değerlendirmelerde bulundu: “Bilindiği üzere, altılı masanın yaşanan deprem felaketi üzerine alınan kararlar ve yapılan işleri eleştirme dışında iktidara geldiklerinde deprem yaralarının sarılması konusunda somut öneriler sunamadığı, halka ümit vermekten uzak kaldığı görüldü. Bu nedenle de ucu dışarıdaki mahfillerin, Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik yedekte tuttukları farklı planları devreye soktukları gözleniyor. Bu mahfillerin yeni bir toplumsal kaos ortamı arayışlarında olduğu kuşkusuz. Bu kapsamda, tribünlere yansıyan ‘istifa’ çıkışlarının yabana atılacak tarafı yoktur. Fenerbahçe tribünlerinden başlayan, sonrasında Beşiktaş’ın Çarşı grubuyla devam eden provokasyonlar, şüphesiz Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik bir hareket. Bu çerçevede, dış mahfillerin Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yaşadığımız afeti alet ederek gizlice müdahil olduklarına yönelik işaretler de kaygı vericidir. Son dönemde özellikle ABD’nin Türkiye’ye karşı tutumları ve NATO üzerinden olumsuz tavırları, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine müdahale konusunda depremler dahil her konuyu kullanacaklarına yönelik endişeler mevcutken, tribün provokasyonları da bu endişeleri haklı çıkarmaktadır.”