Parti teşkilatlarının, ‘evladım’ dediği belediye başkanlarının ve en yakınındaki isimlerin bile ‘istifasını” istediği CHP lideri Kılıçdaroğlu, koltuk ısrarını sürdürüyor. Bay Kemal’in istifası için ‘adalet’ yürüyüşü başlatan Tanju Özcan, “Onurlu bir insan gibi görevi bırakmasını beklerdim” derken, Kılıçdaroğlu’nun 13 yılda 17 seçim kaybettiğini belirten CHP eski Genel Sekreteri Mehmet Sevigen’den de “Milletin yüzüne bakacak hali yok. İstifa etmeli” çıkışı geldi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 13 yılda aldığı 13 hezimete rağmen koltuktan kalkmamakta direniyor. 14-28 Mayıs yenilgisinin faturasını A takımına kesen ve partideki mezhepçi delege yapılanmasıyla koltuğunu sağlama alan Kılıçdaroğlu tabandan yükselen “istifa” çağrılarına kulak tıkarken, Yunanistan’daki sol parti SYRIZA’nın lideri Çipras’ın istifasının hatırlatılması üzerinde, “Alınacak bazı kararların hem Türkiye’ye hem de partiye maliyeti ağır olabilir” diyerek kendini nimetten sayıyor. Keçiören’deki bir kahvehanede topladığı yandaşlarıyla bir araya gelen Kılıçdaroğlu, “Çalıştık, ne yapalım?” diyerek istifa çağrıları karşısında işi pişkinliğe vururken Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan “bırak” çağrısını şiddetlendiriyor.

“Baba-oğul” ilişkisi içerisinde olduğu İmamoğlu ile adeta kanlı-bıçaklı olan ve CHP’de “istenmeyen adam” ilan edilen Kılıçdaroğlu’nun “koltuk” ısrarını Akit’e değerlendiren CHP eski Genel Sekreteri Mehmet Sevigen, şunları dile getirdi: “Kemal Bey, bir değil, iki değil, üç değil, dört değil tam on üç yıldır CHP’nin başında. Ve her seferinde yenilmiş. Böyle giderse önümüzdeki yerel yönetimler seçimi de kesin kayıp. İstanbul kayıp, Ankara kayıp. Adana belki de kaybedilecek. Düşünün Ankara adayının ilçesinde, Beypazarı’nda, Tayyip Erdoğan yüzde 65/ 70 oy almış. Bu adam ne kadar başarılı ya? Yani Kemal Bey partinin başında kalırsa CHP daha çok kaybedecek. Bakın ben kaç gündür televizyonlarda ne diyorum? ‘Kemal Bey sokağa çıkamıyor’ diyorum. Kemal Bey evden genel merkeze, genel merkezden salı günleri Meclis’e, Meclis’ten yine genel merkeze, üç nokta arasında mekik dokuyor. Sacayağı gibi oradan oraya gidiyor. Fakat iki aydır halkın karşısına çıkamıyor. Dün partililerin toplandığı bir kahveye gitti. Önce halktan tepki görmemesi için kahveye partilileri doldurdular. Biz oradakileri tanıyoruz. Partilileri doldurarak kendini sokağa çıkmaya alıştırıyor. Kardeşim sen utanmıyor musun ya? Günah. Herkes seni istemiyor ama yine orada oturuyorsun. Oturmaya devam ediyorsun.”

Kılıçdaroğlu’nun “istifa” çağrılarına direnmeye devam edeceğini de kaydeden Sevigen, şöyle devam etti: “Kemal Bey istifa çağrılarına direniyor zaten. Direnmeye de devam edecektir. Biz söylesek de o istifa etmeyecek. Ama halk şunu söylüyor bize. Diyor ki, ‘siz delege olarak, üye olarak, partililer olarak Kemal Bey’i değiştiremediniz. Kardeşim biz bu sefer CHP’ye yerel yönetimlerde oy vermeyeceğiz. Ve biz değiştireceğiz.’ Yani Kemal Bey bir projeydi. Partiyi düşürdü, yenilgi üzerine yenilgi yaşattı. Şimdi de partiyi yok etmek için direniyor. CHP kapanmadan, parti vakıf olmadan Kemal Bey gitmeyecek gibi gözüküyor. Kemal Bey aldığı görevi tamamlıyor. Ama ben burada bütün suçu Kemal Bey’de bulmuyorum. Eski yöneticiler, eski genel başkan yardımcıları, genel sekreterler, eski milletvekilleri, yani kim gaz veriyorsa bu vebalin altında en az Kemal Bey’e o kadar ortak.”