CHP’nin saadeti için kendilerini sattılar!

Sözde güçlendirilmiş parlamenter sistem safsatasıyla, Türkiye’yi yeniden koalisyon bataklığına sürüklemeye hazırlanan CHP, gizli ortak Kandil’den gelen ‘ortak liste daha fazla kazandırır’ çağrısına uyarak masanın küçük bileşenlerine çalım attı. Geçmişte “Seçime kendi logomuzla, kendi adımızla gireceğiz” naraları atan yüzde 1’likler ise sırf Meclis’te 3-5 koltuk kapabilmek uğruna, davalarını, ilkelerini, umutlarını CHP/HDP’ye sattılar.

Zillet paydaşları, benzeri görülmemiş bir ilkesiz siyaset anlayışı güdüyor. Sözde ‘güçlendirilmiş parlamenter sistem’ safsatasıyla Türkiye’yi yeniden 90’lı yılların koalisyon karanlığına geri götürmeyi vaat eden ve oylarına muhtaç oldukları terör örgütlerinin siyasi uzantılarına boyun eğen düşman kardeşler, Kandil’den gelen ‘ortak liste daha fazla kazandırır’ çağrılarına teslim oldu. ‘İttifak içinde ittifak’ girişimleri başarısız olan ve yüzde 7’lik barajı aşamayacaklarını gören 7’li koalisyonun minik ortakları Saadet, DEVA, Demokrat, Gelecek ve Mustafa Sarıgül’ün Türkiye Değişim Partisi, birkaç vekil kapmak için seçime CHP listesinden girme kararı aldı. Muhafazakâr çizgide siyaset yaptıklarını öne süren ve geçmişte Müslümanlara kan kusturan CHP’ye bel bağlayan minik ortaklarının kararı vicdanları yaralarken, akıllara geçmişteki iddialı söylemleri geldi. İşte o açıklamalar...

Tükürdüklerini yaladılar

Başbakanlığı döneminde AK Parti’nin başarılarını kendi hanesine yazan ve 1 Kasım 2015 seçimlerinde alınan yüzde 49,5’luk oyu sahiplenen ve “Anadolu’ya çıkarım ve sadece ‘Esselamun Aleyküm’ derim, bütün Anadolu’yu ayağa kaldırırım” şeklinde üst perdeden laflar eden Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, “Kendi logomuzla seçime gireriz. Gelecek Partisi ilk seçimine kendi kimliğiyle girer” şeklindeki açıklamasının aksine CHP’ye boyun eğdi.

27 Nisan 2022’de yaptığı açıklamada ‘kendimize güvenimiz tam” diyen ve “Buradan ilan ediyorum. Duymayan kalmasın. Demokrasi ve Atılım Partisi, önümüzdeki seçimlere kendi adıyla, kendi şanıyla, kendi logosuyla girme kararını almıştır. Ülkemiz için, demokrasimiz için hayırlı olsun” şeklinde beyanat veren DEVA Genel Başkanı Ali Babacan da, tükürdüğünü yalayarak, seçime CHP listesinden girme kararı aldı.

İlkesiz Sarıgül ve 6 Ok’lu SP

“Hiç bir bölge, mezhep, kültür farkı gözetmeden Türkiye’mizle ittifak yapacağız. Biz kendi adayımızı çıkaracağız, kendi adayımızla seçime gireceğiz” diyen Mustafa Sarıgül, geçmişte kendi adına düzenlenen yolsuzluk dosyaları ile poz veren Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceğini söyleyerek büyük bir ilkesizlik örneği sergiledi.

2001 yılında Necmettin Erbakan liderliğinde kurulan ve her seçime kendi logosuyla katılan Saadet Partisi de, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlere CHP çatısı altında katılacak. Temel Karamollaoğlu’nun oyuncağı SP, seçmenini Erbakan’a ve çeyrek asırlık Milli Görüş geleneğine yönelik zulümleriyle hafızalara kazınan 6 oka oy vermeye zorlanacak.

Bir daha liderlik yapamazlar

Yüzde 1’lik partilen acınası halini Akit’e değerlendiren GENAR Başkanı İhsan Aktaş, şunları dile getirdi: “Her parti iktidar olmak için kurulur. İktidar olma iddiasıyla AK Parti’den ayrılan partiler gitti CHP’nin çatısı altına girdiler. Yaşananlar CHP’nin asıl ittifakının HDP’le olduğunu gözler önüne serdi. CHP-HDP büyük ittifak, İP dahil diğer muhafazakar partiler de o ittifakı perdelemek için masaya oturmuşlar. AK Parti’den ayrılıp CHP’nin çatısı altına giren bir kişinin bundan sonra liderlik iddiası kalmaz. Özellikle bu üç genel başkanın kendi dünya görüşleriyle bu toplumda siyaset yapma şansı kalmadı. Saadet Partisi’nin tabanı ise şu an üçe bölünmüş durumda. Paramparça olmuş durumdalar. Bir kısmı partiden ayrılmayı düşünüyor. Bir kısmı mevcut ekiple rekabet edip kongreyle partiyi ele geçirmeyi düşünüyor. Dolayısıyla tek parti zihniyetiyle bu millet barışmayacak. Sadece SP, DEVA ve Gelecek Partisi tabanı değil, toplumun bu yönde genel bir tavrı var. Zaten tabanları da onları terk etti. Seçim bittikten sonra o partiler açık kalır mı kalmaz onu tartışacağız muhtemelen. Toplum insanlara bir şans sunar, dener. Bunlar o şansı kaybetti.”

CHP’nin payandaları oldular

Araştırmacı Yazar Mehmet Fırat ise şunları kaydetti: “Saadet Partisi, Deva Partisi ve Gelecek Partisi’nin 14 Mayıs’taki seçimlerde CHP listelerinden seçime girmeleri kesinleşti. Her biri kendi parti adlarıyla girip, kendi oylarıyla seçileceklerdi. Aldıkları oy oranlarına göre de Meclis’te temsil edileceklerdi. Fakat biz baştan beri bunlar için söylüyorduk; kendi adlarıyla bir yere giremezler, seçilemezler diye. Toplasan hepsi 2-3 oy oranına sahip ama her biri tek başına seçimi kazanan parti gibi davranıyordu. Neticede bu partiler, teşkilat ve tabanlarından CHP’ye oy vermelerini isteyecekler. Müslümanın haysiyet ve şerefini ayaklar altına alan bir zihniyet için Müslümanlardan oy isteme bedbahtlığını gösterecekler. CHP zihniyeti de bunları içine asla sindiremez. Bunlar maalesef koltuk uğruna tükürdüğünü yaladılar ve CHP’nin boyunduruğuna girdiler. Hülasa kurtlar sofrasında yağmaya, talana hep beraber CHP’nin payandaları olarak girecekler.”