Cihat Yaycı'dan önemli uyarı: ABD ve Rusya Türkiye’yi kuşatıyor

ABD’nin etrafımıza yaptığı askeri yığınağı Rusya’ya yönelik yapmadığı, Ukrayna’nın bu ülkeyi işgal harekatının başlamasıyla anlaşılmış oldu. Rus birliklerinin Ukrayna’ya dört koldan girmeye başlamasıyla birlikte patlak veren savaşa rağmen Amerikan birlikleri ve bölgeye konuşlandırdığı savaş makinesi suskunluğa gömüldü. Konuyu Akit’e değerlendiren Türk Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi (Mavi Vatan DEGS) Başkanı Emekli Tümamiral Cihat Yaycı, şunları dile getirdi:

Maksadın Ukrayna olmadığı ortada

“Ukrayna’daki son gelişmeleri ve uluslararası odakların Ukrayna’da izledikleri tavrı ve stratejiyi uzun boyutlu düşünmek gerekir. Özellikle ABD son bir yıl içerisinde Dedeağaç başta olmak üzere Türkiye’nin sınır hatlarına silah yığınakları yapmış ve bu yığınağın gerekçesi olarak da ‘Olası bir savaşta Ukrayna’ya yardım’ gerekçesini ortaya sunmuştur. Bugün Rus ordusuyla baş başa bırakılan Ukrayna ordusu ne ABD ne de AB’den herhangi bir askeri yardım görememiştir. Bu durumda şu soruyu sormamız gerekir; ‘ABD, Türkiye sınırlarına yığdığı ve olası bir durumda Ukrayna’ya yollayacağım dediği bu silahları ne yapmıştır?’ Ne yazık ki ortaya çıkan tablo oldukça nettir; Türkiye net bir şekilde çok boyutlu, çok odaklı ve çok aktörlü bir şekilde kuşatılmaktadır. Bunların tamamı Türkiye’nin ciddi şekilde çevrelendiğinin kanıtıdır. Diğer yandan, ülkemiz sadece ABD tarafından kuşatılmamaktadır. Aynı zamanda Rusya tarafından da yoğun ve ciddi bir kuşatma ve çevrelemeye maruz kalmaktayız.

İki kutuplu dünyanın hedefindeyiz

Bugün dünyada iki kutuplu bir dengenin doğduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu iki kutuplu denge önce Afganistan ve Kazakistan’da Çin’in Kuşak Yol İnisiyatifini baltaladı ardından da Ukrayna’da yani Çin’in Doğu Avrupa’da en fazla yatırım yaptığı ülkede kendisini gösterdi. Bu iki kutuplu denge paradigmasının Türkiye’yi de net bir şekilde hedef haline getirdiğini görmek zorundayız. Türkiye’nin Suriye ve Doğu Akdeniz’de alınmaya çalışıldığı kıskaç tam olarak bu iki kutuplu dengenin bir tezahürüdür. Türkiye başta ABD olmak üzere birçok odak tarafından ‘çevrelenme stratejisiyle’ karşı karşıyadır. Görülmektedir ki tüm silah ve mühimmat yığınağının odağında Türkiye vardır. ABD ve diğer odaklar, çeşitli gündemler üzerinden Türkiye’yi kuşatmakta ve Yunanistan gibi tüm devlet stratejisini Türk ve Türkiye düşmanlığı üzerine programlamış ülkelerin silah ve ateş gücünü artırmaktadır. Yunanistan, ülkesinde ABD üslerini artırmaya çalışırken diğer yandan Fransa gibi ülkeleri de yeni üsler kurması içina davet etmektedir. Türkiye’nin ağırlığının ve etki gücünün bulunduğu tüm coğrafyalarda Türkiye’ye karşı bir işbirliği ağı kurulmaktadır. Bunun en önemli örneklerinden birisini Suriye’de rahatlıkla görebilmekteyiz; Terör devleti (PKKistan) kurulması hususunda da ABD ve Rusya anlaşmış vaziyettedir.”

Girit'ten Ermenistan'a kadar

Kuşatmanın boyutunu da anlatan Cihat Yaycı, şöyle devam etti: “Bugün Türkiye’ye karşı kurulan bu geniş çevreleme ve kuşatma hattı Karadeniz’den başlayarak, Dedeağaç’a oradan Adalar Denizi ve GKRY üzerinden Doğu Akdeniz’e Suriye’deki YPG/PKK yapılanmasını ve Irak’ın Kuzeyindeki PKK yapılanmasını da dahil ederek geniş bir alanda kendini göstermektedir. İşin içerisinde Ermenistan’ı da dahil ettiğimiz zaman tablonun tam manasıyla çok boyutlu bir kuşatma olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu durum ancak ve ancak Türkiye Cumhuriyeti’ni merkeze alarak çözülebilir. Türkiye ateş çemberinin ortasında bir ülkedir ve ülkemiz her halükarda tetikte olmak zorundadır.”