Çocuklar ve kadınlar hedefte!

Her 3 saatte bir çocuğun öldürüldüğü, kundaktaki bebeklerden tekerlekli sandalyedeki engellilere kadar toplamda 30 bin sivilin katledildiği Filistin’de akan kan 75 yıldır kurumazken, çözümsüzlüğün altında kan ve gözyaşı baronu Batı’nın hainliği yatıyor. Haydut devlet İsrail’in işgalini görmezden gelen, Gazze’nin açık hava hapishanesine dönmesine göz yuman ve İsrail zindanlarında suçsuz yere yatan masumlar için kılını kıpırdatmayan haçlı Batı, Hamas bahanesiyle işgalcinin soykırımını destekliyor.

 

Her 3 saatte bir çocuğun öldürüldüğü, kundaklardaki bebeklerden tekerlekli sandalyedeki engellilere kadar toplamda 30 bin sivilin katledildiği Filistin’de akan kan 75 yıldır kurumazken, çözümsüzlüğün altında kan ve gözyaşı baronu Batı’nın hainliği yatıyor. Haydut devlet İsrail’in işgalini görmezden gelen, Gazze’nin açık hava hapishanesine dönmesine göz yuman ve İsrail zindanlarında suç yere yatan masumlar için kılını kıpırdatmayan haçlı Batı, Hamas’ı bahane ederek Filistin halkına bağımsız devlet kurma şansı tanımıyor. Başta ABD olmak üzere Avrupa ülkeleri gibi küresel emperyalistlerden cesaret alan İsrail, Hamas’ın başlattığı “Aksa Tufanı” operasyonunu gerekçe göstererek Gazze’de soykırım suçu işlerken, Akit’e konuşan uzmanlar, dökülen kandan Batı’nın sorumlu olduğunu söylüyor.

75 yıllık zulümden mesuller

Batı’nın Filistin’deki kanlı planını değerlendiren Dış Politika Uzmanı Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe, şunları dile getirdi: “Batı 1948’den beri Filistin’de meydana gelen baskının, zulmün, işkencenin tek sorumlusudur. İsrail’in burada kurulmasının ardından sistematik genişleme çabaları Batı’nın gözetiminde yapılmıştır. Son dönemde bu baskı daha da arttı. Mescid-i Aksa’da ibadetlerin yapılamaması, Gazze’nin abluka altına olması, insanların işkence görmesi, gıdaya ve enerjiye erişememe gibi sorunlar bu bölgede baskının ve zulmün artığını gösteriyor. Bu baskı bir şekilde dışa vuracaktı. Bunu da Hamas yaptı. Zaman ve mekan konusunda MOSSAD’ı yanıltarak İsrail’e karşı psikolojik üstünlüğü ele geçirdi. Bunu nereden anlıyoruz. Bugüne kadar yapılan Filistin’deki saldırılarda İsrail halkı hiçbir şekilde ülkeyi terk etmiyordu. Şimdi terk etmeye başladı. İkincisi, AB ile Batılı ülkeler bu saldırının hemen ardından ani tepki vermeye başladı. Geçmişte bu saldırıları izlemekle yetiniyordu. Aslında Batılı ülkeler ve İsrail, Hamas’ın küçük bir saldırı yapmasını bekliyorlardı. Bunu bahane ederek Gazze’yi ortadan kaldırmayı planlıyorlardı. Hamas’ın büyük operasyon yapması bu oyunu bozdu. Batı şu anda şaşkın. Psikolojik üstünlük Hamas’ta ama tüm İslam ülkelerinin bunu desteklemesi gerekiyor. Bu saldırıların çevre coğrafyaya dağılmaması lazım. Aslolan ateşkestir. Ateşkesin bir an önce sağlanması gerekiyor. Akabinde 1967 sınırları esas alınarak iki devletli bir çözüm sağlanması gerekiyor.”

İsrail'ın hamisi Batı

Ortadoğu Uzmanı Taha Kılınç ise, konuya ilişkin şunları söyledi: “Başından beri İsrail’in hamisi Batı oldu. Amerika oldu. İki devletli çözüm şu anda mantıklı bir çözüm gibi ortaya konuluyor fakat Kudüs’ün paylaşılması mümkün olmayacağı için çok fazla yaşamayacağını görmek lazım. Öbür taraftan Batı kendi çizgisinde tutarlı davranıyor. Nihayetinde Batı, İngiltere başta olmak üzere başından beri Filistin topraklarında İsrail’in kurulmasında bir role sahip. Burada asıl konuşulması gereken Batı’nın çelişkileriyle beraber İslam dünyasındaki dağınıklık olmalı. Her ülke Filistin meselesini kendi iç politikası çerçevesinde değerlendirdiği için çözüm uzuyor maalesef.”