Dünün 'faiz' lobisi bugün vaiz kesildi

Başkan Erdoğan’ın ‘reel ekonomi’ politikalarına ilişkin sözleri, zillet paydaşlarının ve fonlu medyasının ikiyüzlülüğünü bir kez daha tescilledi. Her fırsatta faiz artırımını ve Ortodoks politikaya dönülmesi gerektiğini savunan CHP ve avaneleri, rasyonel kararlar konusunda Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e tam destek veren Erdoğan’ı utanmadan, sıkılmadan ‘faizci’ ilan etti. Akit’e konuşan ekonomistler ise, “Piyasaların dengeleri içinde hareket edilecek ama vatandaş faize ezdirilmeyecektir. ABD’nin Avrupa’nın dikte ettiği değil, reel politikanın gerektirdikleri uygulanacaktır” dedi.

Yeni dönemde ekonomide izlenecek yol haritası konusunda  Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e desteğinin tam olduğunu açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözleri, zillet paydaşlarının ve fonlu medyasının ikiyüzlülüğünü bir kez daha tescilledi. Her fırsatta “faiz sebep enflasyon sonuç” diyen ve düşük faiz teorisiyle çalışan Başkan Erdoğan’ı hedef alan ve bir an önce Ortodoks politikaya dönülmesi gerektiğini vurgulayan zillet paydaşları, “Nas nas diyordu faize teslim oldu”  manşetleriyle kirli bir algı operasyonuna soyunurken, gerçekte ise kendileri düne kadar “faiz artırılsın” diye ağlaşıyordu.

Deizmcisi de var alkoliği de

Hükümetin faiz politikasını eleştiren CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Faiz indirmek elinde dolar tutanlara, bankada parası olanlara yarıyor” derken, İslami çizgide siyaset yaptığını öne süren ve ekonominin gerçekleri olduğunu savunan Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu, “alkol komasına giren bir insana bütünü ile alkolü yasaklayamazsınız”diyerek faiz indirimine karşı çıkıyordu. İp lideri Akşener faiz politikasına karşı çıkarken, kendisine ‘Hoca’ diye hitap edilen Ahmet Davutoğlu da, “Ekonomi anlayışınızın yol açtığı yıkıma dinimizden delil (nass) verip insanların inançlarını sarsmayın!” diyerek faiz indirmenin, insanları deizme sürüklediğini savunacak kadar ileri gidiyordu.

Muhalefetin ikiyüzlülüğünü değerlendiren ekonomistler ise, “Asıl faizci sizlersiniz” görüşünde birleşti.

Akit’e konuşan İslam İktisadı Uzmanı Dr. İsmail Çapak şunları dile getirdi,

Şimşek’i desteklemek normal

 “Mehmet Şimşek, göreve gelir gelmez ‘rasyonel kararlara’ döneceğini söyledi. Başkan  Erdoğan da hiç faiz konusuna girmeden, ‘Biz maliye bakanını görevlendirdik bu şekilde yürüyecektir’ demesi daha mantıklı. İktidar şimdi söylenenlere bakmadan yoluna bakmalı. Önümüzdeki toplantıda gereken adımları atmalı. Muhalefete gelince, ne faiz konusunda ne ülkenin milli menfaatleri konusunda hiçbir şeyi doğru düzgün yürütemedikleri için onlar kendi yollarına gidiyorlar. Tamamen yanlış yolda gittikleri de halktan aldıkları oyla bir kez daha belli oldu. O nedenle muhalefetin söylediklerine kulak asmamak gerekiyor. Ben cevap vermeye bile gerek duymuyorum. Çünkü cevap verdiğinizde onlarla başka bir taraftalara gidiyorsunuz. İnşallah bu normal, rasyonel ordotoks politikalara dönerek, bu şekilde yürüyerek ekonominin dengeye gireceğini düşünüyorum. ABD 10 aydır faiz arttırıyordu. İlk defa bu hafta sabit bıraktı faizi. Niye, enflasyonun düşük olduğunu görünce faiz artırımını durdurdular. Fakat önümüzdeki günlerde de faiz indirimin olmayacağını, bir iki sene daha böyle süreceğini söylediler. Dolayısıyla ülkemizde de faize takılmadan, ekonomi nasıl düzelir, turizmden gelecek olan gelirler nasıl değerlendirilir ona bakmamız lazım diye düşünüyorum.”

‘Faiz artsın’ diyen onlar

Ekonomist Doç. Dr. Yasin Galip Gençer ise şunları söyledi: “Sayın cumhurbaşkanımızın 20 yıldan fazladır başarılı olasının çok sayıda sebebi var. O sebeplerden birisi de akıl ve bilime saygılı olması. Akıl ve bilime saygılı olmak, yurtdışı emirlerini sorgulamadan uygulamak demek değildir. Bunları kendi aklımız ve bilgimiz sentezinde yorumlamaktır. Ben hala Başkan Erdoğan’ın ana fikrinden ve hedefinden şaştığını düşünmüyorum. Onun ana fikrine bağlı kalarak bu süreci götürecek ve piyasanın gerçekleriyle buluşturacak  başarıda sadece Mehmet Şimşek vardı. Zaten Cumhurbaşkanımızın da kullandığı kelime ‘kabullenmek’ kelimesiydi. ‘Biz bunu kabullendik’ dedi. ‘Bunu kabullendik demek’, ‘bize ne derlerse uygulayacağız anlamına gelmiyor. ‘Biz bunu oturduk istişare ettik ve bazı hamlelerin yapılması gerektiğine kanaat getirdik’ demek. Avrupa, Amerika ne dediyse uygulayacak olarak düşünmüyorum. Sonuçta bu işlerde siyah ya da beyaz yok. Bunun doğru yöntemi bir yemek tarifi gibi düşünürseniz birçok malzemeden oluşuyor. Piyasanın, kurulmuş olan sistemin dengeleri var ve bunlara uymak gerekiyor. O yüzden ben bu sentezi en iyi Mehmet Şimşek uygulayacak kanaatiyle bu emanetin ona teslim edildiğini düşünüyorum.  Vatandaşı faize de ezdirmeyeceklerini tahmin ediyorum. Bu süreç muhalefetin iddia ettiği kadar sert ve dik olmayacaktır. Ama ilk günden beri faiz arttırılsın diyen muhalefet bunu nasıl çarpıttı ben onu da anlamadım.

Dik duruş devam ediyor

Sürekli ‘faiz arttırılsın’yorumları yaptılar.  O yüzden onların istemediği durum, bizim dişli olarak uluslar arası çarkta vazifemiz yapmamız. Çünkü Türkiye çok stratejik öneme sahip. Önemli bir dişli yani. O yüzden onların yaptığına baktığımızda bu dişliler tam dönmesin, kapitalizmin çarkları işlesin istiyorlar. Bu yüzden, onlara göre bizim yapmamız gereken faizin hemen yükseltilmesi, direkt piyasanın kitlenmesi, uluslararası sermayenin bu ülkeden gelip yüksek faizler alıp sonra parasını geri götürmesidir. Sayın Cumhurbaşkanımız bunun önünde dimdik durduğu için onlar da sürekli faiz arttırılsın baskısı yapıyorlardı. Bu dimdik duruş, kendimizi başkalarına ezdirmeme bence devam ediyor.”