Emin Pazarcı altılı masayı ifşa etti!

Akşam yazarı Emin Pazarcı, bugünkü yazısında altılı masa ile HDP'nin ittifakını değerlendirdi.

Pazarcı'nın bugünkü yazısı...

Hep söylüyorum, ilk günden beri tekrarlıyorum ve söylemeye de devam edeceğim...

Altılı Masa, HDP olmaksızın hiçbir anlam ifade etmez. HDP de Altılı Masa olmadan hiçbir sonuç alamaz. Ayrıca, bir araya geldiklerinde de ipi göğüsleyip göğüsleyemeyecekleri tartışmalı. Altılı Masa, HDP'ye mahkûm, HDP de Altılı Masa ile işbirliği yapmaya mecbur.

Başka bir formül bilen varsa söylesin; yok.

Buna rağmen, koca koca adamlar televizyon ekranlarına çıkıp, Türkiye gerçeklerine aykırı, mantık dışı bazı yorumlar yapıyorlar. Altılı Masa içindeki bazı paydaşlarla, HDP arasındaki kayıkçı kavgası da sürüyor...

Oysa gerçekler ortada. Daha önce işbirliği yaptılar, bugün yapmaya devam ediyorlar, yarın da yapacaklar. Birlikte yol yürüyecekler. Başka bir formül ve çare yok ki!

HDP Eş Başkanı Mithat Sancar, televizyon ekranlarından herkesin gözünün içine baka baka söyledi zaten:

"Herkes biliyor ki, seçimler bizim verdiğimiz destekle kazanıldı. İstanbul'da ve bütün belediyelerde bizim politikalarımız böyle oldu. Bu iktidarı durdurmak için batıda aday çıkarmadık."

Doğru söylüyor, aynen öyle oldu. Bunun böyle olduğu da herkes tarafından biliniyor. CHP'nin HDP desteği ile kazandığı belediyelerdeki bazı bedeller de bu yüzden ödeniyor.

CHP o belediyeleri sadece HDP'nin desteği ile kazanmadı. Aynı zamanda İyi Parti de omuz verdi.

Açık ve net bir işbirliği var ortada. Buna rağmen hâlâ inkâr ediliyor. Kayıkçı kavgası devam ediyor...

Ne dedi Mithat Sancar? "Altılı Masa'ya olumlu bakıyoruz" dedi. Bitti, ortada tartışılacak bir durum yok.

Bu ifade, HDP'nin Altılı Masa'nın alacağı kararlara da olumlu yaklaşacağı anlamına gelir. Cumhurbaşkanlığı için kimi aday gösterirse onu desteklemek zorunda.

Çünkü, karşıda PKK'nın tepesine binen, PYD-YPG'ya silah yardımı yapan Amerika ile çekişen MHP destekli bir Ak Parti iktidarı var. HDP'nin tek başına iktidarla mücadele gücü bulunmadığına göre, mecburen Altılı Masa ile birlikte hareket edecek.

Daha açık bir ifade ile ortaya koymak gerekirse, birbirlerine mecbur ve mahkûmlar, katlanmak zorundalar. Aynı yolun yolcuları bunlar. Hepsinin ortak hedefi, Erdoğan'ı göndermek!

Düşmanımın düşmanı benim dostumdur politikası izliyorlar.

Kim ne derse desin, kim aksini iddia ederse etsin, bunların tamamı doğal müttefik. Birlikte, el ele ve kol kola yol yürümek zorundalar.

Tabii, seçmenlerin bir bölümü bu gerçeği hazmedemeyeceği için kayıkçı kavgası yapıyorlar. İllüzyon gösterileri sergiliyorlar. İtişip kakışıyor ve kavga ediyormuş gibi davranıyorlar.

Altını tekrar çiziyorum, "miş" gibi yapıyorlar.

Dikkat edin, tamamı aynı söylemleri dillendiriyor, hepsi aynı noktada birleşiyor. Meral Akşener'in dedikleri ile Mithat Sancar'ın dillendirdikleri arasında herhangi bir fark yok.

Hatta daha da ileri gidelim, PKK baronları ile yurtdışına kaçan FETÖ unsurları da aynı şeyleri söylüyor.

Müneccim olmak gerekmez. Bu gidişin sonu belli. Seçim sandığında da birlikte hareket edecekler. Bugün herkesin bildiği, ama açıktan dillendirilmeyen, zaman zaman üzeri örtülmeye çalışılan Türkiye gerçeği budur.