Erdoğan, ‘Hoca’sının izinde Saadet ‘Zillet’in peşinde

Ayasofya’nın zincirlerini kırarak 86 yıl sonra yeniden ibadete açan, milli savunma sanayisindeki prangaları paramparça eden, Taksim’e cami inşa eden, başörtüsü zulmünü sona erdiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, merhum hocası Necmettin Erbakan’ın hemen hemen bütün hayallerini gerçeğe dönüştürdü. Milli Görüş’ün temsilcisi olduğunu savunan ve Erbakan’ın mirasını yemeye devam eden Saadet Partisi’nin ise, Ayasofya’yı müze yapan, başörtüsünü yasaklayan, yerli ve milli projelere dokunacaklarını öne süren, eşcinsel sapkınlığa özgürlük vaat eden CHP ve avaneleri ile yol yürümesi, yürekleri yaralıyor!

Milli Görüş’ün merhum lideri Necmettin Erbakan’ın “Yeniden Büyük Türkiye Projesi”nde yer alan yüksek hızlı tren hatları, Çanakkale Köprüsü, boğaza tüp geçit, 80 ile havaalanı ile Ayasofya’nın açılması ve Taksim’e cami yapılması hayalleri Başkan Erdoğan döneminde bir bir hayata geçerken, Hoca’nın emaneti Saadet Partisi “istemezükçü” zihniyetle aynı safta yer alıyor. Katıldığı TRT ortak yayınında, “Ayasofya. Allah rahmet eylesin üstat (Necip Fazıl Kısakürek) Sultanahmet’te konuşuyor. ‘Ayasofya açılacak, Ayasofya açılacak...’ Takdimini yapan da benim. Açmak da Allah’a hamdolsun bize nasip oldu. Üstadın o kararlılığını orada yaşadık. Ondan sonra da Ayasofya’yı açmak Rabbime hamdolsun bize nasip oldu” diyen Başkan Erdoğan, merhum Necmettin Erbakan Hoca ile ilgili gelen bir soru sonrası duygulu anlar yaşadı.

SAADET’İN TUTUMU İNSANI YAKIYOR

Erdoğan, gazeteci Abdulkadir Selvi’nin, ‘Taksim’de cami yaptınız, Ayasofya’yı ibadete açtınız, başörtüsü sorununu çözdünüz. Bunlar merhum Erbakan’ın da hayaliydi, bunu siz gerçekleştirdiniz. Ama Erbakan’ın partisi olan parti sizin yanınızda değil’ şeklindeki sorusuna, ‘Ağlatma bizi ya. Karıştırma oraları, ağlatma bizi, dur. Maalesef Erbakan Hocamızın o vaatlerini gerçekleştirmiş biri olmamıza rağmen, onunla o yolu yürümüş biri olarak şu anda birilerinin farklı zeminde, tam bu adımlara karşı olanlarla beraber olmaları insanı ciddi manada yıkıyor” şeklinde cevap verdi. Erbakan Hoca’nın hayallerini gerçekleştiren Erdoğan’ı devirmek için kurulan 6’lı masaya vagon olan Saadet Partisi’nin, Ayasofya’yı müze yapan, başörtüsünü yasaklayan, yerli ve milli projelere dokunacaklarını öne süren, eşcinsel sapkınlığa özgürlük vaat eden CHP ile yol yürümesini Akit’e değerlendiren Milli Görüş’ün önemli isimleri ise, “Erdoğan, Erbakan’ın hayallerinin peşinde, Saadet zilletin izinde” görüşünde birleşti.

ÜZÜLMEMEK ELDE DEĞİL

Refah Partisi 19 ve 20. Tokat Milletvekili Dr. Ahmet Feyzi İnceöz, şunları dile getirdi: “Yılarca ‘Milli Görüş’ camiasının içinde olan bir insan olarak Saadet Partisi’nin durduğu yere üzülüyoruz. ‘Kişi sevdikleriyle beraber sözü’ gereği, üzülmemek de elde değil yani. Erbakan Hocanın bir sözü vardır; ‘Hidayeti kaybolanın feraseti kaybolur, düşünceleri kaybolur, idraki kaybolur’ diye.Tabii bunlar fıtratının icabını yapıyor. Allah herkesi sevdikleriyle beraber eylesin diyorum. Reisimiz, Erbakan’ın hayallerinin peşinden gidiyor. Biz de reisi seviyoruz, reisin etrafında duruyoruz. Erdoğan sadece Türkiye’nin değil İslam âleminin de medar-ı iftardır. Mazlumların ve mağdurların reisidir. Dua etmek, yanında durmak lazım. Hak gelince batıl zail olmaya mahkumdur. Batılla beraber olanlar da, Nuh’un gemisine binmeyenler gibi batmaya mahkûmlardır. Allah hidayet versin. Hesap günü var. Ama bazıları hesap gününü bile kaale alamayan böyle bir vurdumduymazlık içerisinde. Onların bu hali hepimizin canını yakıyor.

TAVSİYELERE KULAK VERSİNLER

Gören göz olmadıktan sonra bunlara ne yapacaksınız? Bu kadar söyleyebiliyoruz.  Bunlar PKK’nın siyasi uzantısıyla bile ittifak yapacak hale geldi. Yarın şehitlerimiz yakalarına yapışacak. ‘Bizim katillerimizle nasıl beraber oldunuz’ diye. Bu noktada, Hasan Damar’ın açıklamaları önemli.  Şimdiye kadar o çok ağır sözler söyleyen, ‘İstanbul’u biz kaybettirdik’ diye övünen adam şimdi ‘Erdoğan’ın yanında duralım’ diyorsa, kulak kabartılmalı. Merhum Erbakan Hoca, bu gibi durumlarda “Hasmın şehadeti en kuvvetli delil” derdi. En kuvvetli delil bu ama ibret alana. “

SAADET OLMAMASI GEREKEN YERDE

Eski Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız da, şunları ifade etti: “Buna benzer şeyler olduğunda, daha öncede ‘Stockholm Sendromu yaşanıyor’ şeklinde bir açıklamamız olmuştu. Saadet Partisi’nin durumuna bu minvalde bakabiliriz. Maalesef olmaması gereken yerlerde dolaşılıyor. Hâlbuki biz Erbakan Hocanın vaktiyle bahsetmiş olduğu hedeflerini ve hayallerini bugün büyük oranda yakalamış durumdayız. Dolayısıyla hassasiyeti olan insanların durması gereken yerin, ‘milli duruşu’ sergileyen oluşum her neyse, orada olmasa gerekir inancındayız. Özellikle bu günlerde çok önemli bir noktada olduğumuzun, tarihi bir dönemden geçtiğimizin bilincine varmalıyız. Bu hususta ayaklarımızın sabit olmasını sağlamalıyız. Milletimizin, vatanımızın ve inançlarımın gereği bu olması gerekiyor.”