Erdoğan'ın o hamlesi Kılıçdaroğlu'nu deliye döndürdü!

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın seçimlere son bir ay kala sahaya inip, ana muhalefetin kalesi İzmir'de bile meydanları gümbür gümbür inletmesinin Kemal Kılıçdaroğlu'nun ayarlarını bozduğunu belirten Akşam gazetesi yazarı Kurtuluş Tayiz, "Kılıçdaroğlu'nun o eski havasından şimdi artık hiç eser yok. Güvenini iyice kaybetti. Bu moral bozukluğu içinde 14 Mayıs akşamı için suçlayacak, günah keçisi yapacak, hedef gösterecek isimler arıyor" dedi. 

Tayiz, yazısında şunları kaydetti:

"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçimlere son bir ay kala sahaya inmesi, ana muhalefetin kalesi İzmir'de bile meydanları gümbür gümbür inletmesi Kemal Kılıçdaroğlu'nun ayarlarını bozmuşa benziyor.

Kılıçdaroğlu'nun o eski havasından şimdi artık hiç eser yok. Güvenini iyice kaybetti. Bu moral bozukluğu içinde 14 Mayıs akşamı için suçlayacak, günah keçisi yapacak, hedef gösterecek isimler arıyor.

Kılıçdaroğlu ağır bir yenilmişlik psikolojisi içinde iftiralarını daha da artırıyor, yalanlarını çoğaltıyor, düşünmeden laflar etmeye devam ediyor.

Kılıçdaroğlu dün de İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve çalışma arkadaşlarını hedef alarak yeni iftiraları gündeme getirdi.

Fahrettin Altun ve ekibinin seçimi manipüle etmek için Cambridge Analytica'cılık oynadığını, bunun için kimi gizli görüşmeler falan yaptığını öne sürüyor.

Daha bir sürü zırva.

Benzer bir suçlamayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yakasına şeref madalyası takacağı Demirtaş da öne sürmüştü. Demirtaş Fahrettin Altun'un "trol orduları" kurduğunu, sosyal medyadan yapacağı manipülasyonlarla 14 Mayıs akşamı seçimin sonucunu değiştireceği gibi ipe sapa gelmez yalanlar sıralamıştı.

Kemal Kılıçdaroğlu ve Demirtaş'ın bir ağızdan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'u hedef göstermesi, Altun'a yönelik saklayamadıkları öfke duymalarının sebebi aslında çok önemli.

6 Şubat depreminin milat olduğunu düşünüyorum.

Kemal Kılıçdaroğlu, Fahrettin Altun'u 6 Şubat depremini "Asrın felaketi" olarak nitelediği için hedef göstermişti. Ardından da Demirtaş ve diğer CHP'liler sıraya girdi.

Evet, 6 Şubat depremini muhalefet Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı götürecek bir fırsat olarak gördü. Dünyanın en büyük kara depremlerinden birini yaşayan Erdoğan'ın iktidarını devam ettirmesini mümkün görmüyorlardı. Erdoğan'ı da depremin altında bırakabileceklerine kendilerini fazlasıyla inandırdılar!

Kemal Kılıçdaroğlu ve (FETÖ ve PKK'nın da içinde olduğu) 7'li koalisyonun dezenformasyon ve kara propaganda makinesini İletişim Başkanlığı 24 saat kesintisiz mesaisiyle durdurdu. Deprem yalanlarını anı anına deşifre ettiler, yalana, dezenformasyona geçit vermediler. Aksine, son derece gerçekçi biçimde depremde olup biteni aktardılar. Doğru bilgilerle kamuoyunu bilgilendirmeye gayret ettiler.

Dezenformasyonla mücadele ekibinin başında olan İdris Kardaş'ın gece gündüz demeden deprem yalanlarını deşifre etmek için ekip arkadaşlarıyla birlikte nasıl gayret ettiğine şahidim.

24 saatimiz neredeyse internet ve sosyal medyada geçiyor. İletişim Başkanlığı bugüne kadar hangi yalan haberi yaydı? Buna kanıt olabilecek herhangi bir habere, olguya şahsen rastlamadım. Ayrıca bu işin başında olan isimler "hakikat"ten sapacak kadar zayıf kişiler de değil. Özsaygısı yüksek olan isimler. Neredeyse her gün istisnasız onlarca yalanı ortaya çıkmasına rağmen bir şey olmamış gibi yalana devam eden Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibiyle asla ve kata kıyaslanamazlar. Onlara hakaret olur bu.

Seçimlerin sosyal medyadan, internetten kazanılmayacağını herhalde en çok Kılıçdaroğlu biliyordur. Seçimleri Erdoğan kazanıyor, kazandırıyor başkası değil. Seçimleri kazandıran da millettir, troller değil. Ancak trollerin edeceği kapasitedeki bu laflarla Kemal Kılıçdaroğlu'nun 7'li koalisyonun ortak adayı olmasına da artık Türk muhalefetinin talihsizliği diyelim.

Meselenin özeti şu: Seçime günler kala Kemal Kılıçdaroğlu sahada kaybettiğini gördüğü gibi en güçlü olduklarını düşündükleri sosyal medyada da kaybettiklerini görüyor, izliyor. Yalanla, dezenformasyonla sörf yaptıkları, milleti yalanlara boğdukları, kafalarını karıştırdıkları sosyal medya da eski sosyal medya değil. Kemal Kılıçdaroğlu hem sahada yenildi hem de sosyal medyada. 14 Mayıs akşamı, bu yenilgisi sandıkta tescillenecek. Bütün öfkesinin kaynağı bu gidişatla ilgilidir. Sağı solu suçlayarak bu yenilgiye şimdiden kılıf uydurmaya, kaos, kargaşa çıkararak kendini büyük yenilgiden sıyırmaya uğraşıyor. Bu şuursuz suçlamalarının başka da bir anlamı yok!"