'Erdoğan'ın “Şam” mesajı'

Kurtuluş Tayiz bugünkü köşe yazısında Türkiye'nin Suriye politikasındaki, her ne kadar foncu-ahlaksız medya kabullenemese de gücünü ve tutarlılığını kaleme aldı. Tayiz yazısında 'ABD ve Avrupa'nın, yıllardır devirmek için uğraştığı Erdoğan'ı bugün başköşede ağırlamak zorunda kalıyor oluşu herkese bir şeyler öğretiyor olsa gerek. Batı'nın devirmek için milyon dolarlar akıttığı; siyasi kumpaslar kurup darbeler tertiplediği Erdoğan'ın bugün Batı için "vazgeçilmez" bir aktör haline gelmesi bile başlı başına büyük bir başarı hikayesidir.' ifadelerine yer verdi.Kurtuluş Tayiz bugünkü 'Erdoğan'ın “Şam” mesajı' başlıklı köşe yazısında Türkiye'nin Suriye politikasındaki, her ne kadar foncu-ahlaksız medya kabullenemese de gücünü ve tutarlılığını kaleme aldı. Tayiz yazısında 'ABD ve Avrupa'nın, yıllardır devirmek için uğraştığı Erdoğan'ı bugün başköşede ağırlamak zorunda kalıyor oluşu herkese bir şeyler öğretiyor olsa gerek. Batı'nın devirmek için milyon dolarlar akıttığı; siyasi kumpaslar kurup darbeler tertiplediği Erdoğan'ın bugün Batı için "vazgeçilmez" bir aktör haline gelmesi bile başlı başına büyük bir başarı hikayesidir.' ifadelerine yer verdi. İşte o yazı:Suriye'de terörü birinci derecede destekleyen ABD ve koalisyon güçleridir.""Irak'ta da aynı şekilde terörü besleyen ABD'dir. Irak'taki huzursuzluğun, istikrarsızlığın kaynağında ABD vardır."Bu sözler Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ait.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde bu görüşünü üstüne basa basa, tekrar tekrar gündeme getiriyor. Ve ekliyor: ABD Suriye'den çıkmalıdır!

Bu mesajları ABD'yi Suriye'den çıkmaya zorlayacak hazırlıkların, harekatların bir parçası olarak görmek gerekiyor.Moskova-Tahran-Ankara arasındaki artan görüşme trafiği ve yakınlaşmanın, ABD'yi bölgeden çıkaracak düzeyde ilerlediği görülüyor.Türkiye'nin Şam ile siyasi diyalog başlatması ve ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suriye ile ilgili sıcak mesajlar vermesi bu çerçevede okunabilir.ABD ve koalisyon güçlerini Suriye'den çıkarmaya dönük hamleler adım adım ilerliyor.Türkiye'nin Suriye ile diyalog başlatmasını ve Erdoğan'ın Şam rejimine sıcak mesajlar göndermesini eleştirenlerin gözden kaçırdığı gerçek şu: Dış politika yönetimi duygusallığa yer bırakmayacak kadar ciddi bir iştir. Önemli olan çıkarlardır. Hükümetin, ülkenin bekasını tehdit eden girişim ve oluşumları bertaraf etme gibi bir sorumluluğu ve hedefi var. Bunun için terörün bir numaralı destekçisi olan ABD'yi Suriye'den çıkaracak her görüşme, her yakınlaşma ve her ittifak Türkiye'nin lehinedir, çıkarınadır. Bu zemin olgunlaştığında devlet duygusallıktan uzak biçimde gereken kararları alır. Şam ile siyasi diyalog başlatılması da benzer çerçevedeki kararlardandır.ABD ve Avrupa'nın, yıllardır devirmek için uğraştığı Erdoğan'ı bugün başköşede ağırlamak zorunda kalıyor oluşu herkese bir şeyler öğretiyor olsa gerek. Batı'nın devirmek için milyon dolarlar akıttığı; siyasi kumpaslar kurup darbeler tertiplediği Erdoğan'ın bugün Batı için "vazgeçilmez" bir aktör haline gelmesi bile başlı başına büyük bir başarı hikayesidir.Çok bilmişlik taslamanın bir alemi yok. Dış politikada alınan kararlar, atılan adımlar şüphesiz sorgulanabilir; ama alınan kararların, atılan adımların önü arkası, gerekçesi ve ciddiyeti anlaşılmak kaydıyla. Devlet yönetmek, hele hele dış politikayı yönetmek ciddi bir iştir; bu ciddiyeti yakalamadan edilen laflar boş lakırdıdan öteye gitmez ve hiçbir değeri de yoktur!