Ergenlerle iletişimde kırmızı çizgiler

Bir gün gülüp ertesi gün sessizliğe bürünen, en küçük uyarıya sert tepki veren, bazen öfkesini kontrol edemeyen gençlerle yaşamak, birçok aile için duygusal bir sınav. Ergenlikte bedensel değişimlerin yanı sıra, beynin ön bölgesinde karar verme ve duygu yönetimiyle ilgili alanlar henüz tam gelişmediği için gençler çoğu zaman ani tepkiler verebiliyor. Bu dönemde söylenen yanlış bir söz, “bana güvenmiyorsun” cümlesi kadar kırıcı olabiliyor. Uzmanlar, gençlerin öfkesinin temelinde baskı değil, duyulma isteği olduğunu belirtiyor ve ebeveynlere “anlamaya çalışın, yargılamayın” çağrısı yapıyor.

Bir gün gülüp ertesi gün sessizliğe bürünen, en küçük uyarıya sert tepki veren, bazen öfkesini kontrol edemeyen gençlerle yaşamak, birçok aile için duygusal bir sınav. Ergenlikte bedensel değişimlerin yanı sıra, beynin ön bölgesinde karar verme ve duygu yönetimiyle ilgili alanlar henüz tam gelişmediği için gençler çoğu zaman ani tepkiler verebiliyor. Bu dönemde söylenen yanlış bir söz, “bana güvenmiyorsun” cümlesi kadar kırıcı olabiliyor. Uzmanlar, gençlerin öfkesinin temelinde baskı değil, duyulma isteği olduğunu belirtiyor ve ebeveynlere “anlamaya çalışın, yargılamayın” çağrısı yapıyor.

Sürekli eleştirilmek, ergenin benlik algısını zedeler. “Her şeyine karışıyorsun” çıkışının altında aslında bu duygu vardır. Olumlu davranışları fark etmek, küçük başarıları övmek, eleştiriden daha fazla etki yaşatır. Uzmanlar, “olumsuz davranışa değil, davranışın sonucuna odaklanın” uyarısını yapıyor.

Kızgın bir gence aynı tonda cevap vermek yalnızca duvar örer. Tepki vermek yerine sessiz kalmak, tartışmayı ertelemek ve sonra sakin bir dille konuşmak çok daha etkilidir. “Bu konuda seninle aynı fikirde değilim ama seni anlıyorum” cümlesi, hem saygı hem kontrol mesajı verir.

Ergenlerle yaşanan tartışmalarda söylenen sert sözler çoğu zaman unutulmaz. Bu yüzden tartışma sonrasında özür dilemek, “Seni kırmak istemedim” demek, ilişkide büyük bir öneme sahip. Özür, otoriteyi sarsmaz; güveni pekiştirir.

Ergenlikte gençler aileden uzaklaşmak ister ama bu, tamamen kopmak anlamına gelmez. Birlikte geçirilen kısa ama anlamlı zamanlar, iletişimi güçlendirir. Onu dinleyin, neye ilgi duyduğunu anlamaya çalışın. Zaman zaman yalnız kalma isteğine de saygı gösterin.

Uzun süren öfke patlamaları, içine kapanma ya da umutsuzluk belirtileri varsa profesyonel destek almak gerekir. Bu süreçte psikolojik yardım, yalnızca genci değil, ebeveynleri de rahatlatır. Uzmanlar, “Ergenlik bir kriz değil, yeniden yapılanma dönemidir” diyerek ailelerin sabırla süreci yönetmesi gerektiğini vurguluyor.