Hafter’e giderek ihanet deklarasyonuna imza atan HDP’liler yargılansın

Libya’da kanunsuz olarak bulunan paralı askerleri, Çad ve Sudan’dan gelen lejyonerleri, Mısır ile Fransa’nın askeri desteklerini görmezden gelip, sadece yasal hükümetin talebiyle bu ülkede bulunan Türk askerlerini “işgalci” olarak suçlayan deklarasyonda, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Trablus’tan çekilmesi ve Türkiye ile imzalanan anlaşmaların feshedilmesi istendi.

Yaycı: Bu ifadeler egemenliğimize saldırıdır

TÜRK DEGS Başkanı Emekli Tümamiral Doç.Dr. Cihat Yaycı, HDP’lilerin Libya’da imza attıkları bildirinin Türk Ceza Kanunu’nda üç ayrı maddesi kapsamına girdiğine dikkat çekerek şunları söyledi: “İfadeleri Türkiye’nin egemenliğine açık bir saldırı niteliğinde. Terör örgütü PKK ile eşgüdüm halinde hareket ederek Türkiye’yi önce eyaletlere bölmeyi, ardından bir bölümünü koparmayı amaçlayan HDP, Mavi Vatan konusunda da aynı tavrı benimsedi. Türkiye’nin Libya ile imzaladığı anlaşmaların iptalini istemek, Türklerin denizlerdeki vatanından vazgeçmesini istemekle aynı anlama geliyor. Sen Türkiye’nin deniz sınırlarını nasıl reddedersin! O sınırlar Türkiye’nin deniz ülkesinin sınırıdır. Savcılara suç duyurusunda bulunuyorum; Cumhuriyet savcıları re’sen soruşturma açmalıdır. Burada Türk Ceza Kanunu’nun 300, 301 ve 302. Maddesi işletilmelidir”

Reddettikleri Türkiye'nin sınırlarıdır!

“Libya ile imzaladığımız MEB anlaşması Türkiye’nin ekonomik ülkesinin deniz sınırlarını belirlemiş, bu sınırlar da hem TBMM’de kabul edilmiş hem de Birleşmiş Milletler’e (BM) kaydettirilmiştir” hatırlatmasını yapan Yaycı Paşa şöyle devam etti: “Yani reddettikleri bir anlaşmadan öte Türkiye’nin sınırlarıdır. Zira kara sınırı ne ise deniz sınırı da odur. TBMM’de temsil edilen bu parti açıkça Türkiye’nin ekonomik ülke sınırlarını kabul etmemekte ve üstelik yurt dışında şikâyet etmektedir. Bu söylem alenen ‘ülkemizin bölünmez bütünlüğüne’ bir saldırı ve karşı çıkıştır. Bunun hukuken bir cevabı olması gerektir! Türkiye’de iktidar, muhalefet fark etmeksizin Mavi Vatan sınırlarımıza yapılan bu saldırıya tepki göstermelidir. Bu ihanete susmak gaflet olur. Susanları tarih affetmez. Bu çirkin, kabul edilemez, sindirilemez, unutulamaz, affedilemez pervasız saldırıya karşı tepki vermek vatanseverlik gereğidir. Bu ihanete tepki vermeyen tüm siyasetçi ve siyasi partileri ise kınıyorum!”