Hayatımızı çalanlarla asla helalleşmeyiz

Zillet ittifakının potansiyel Cumhurbaşkanı adayı gibi hareket eden ve sözde helalleşme adı altında mütedeyyin kesime şirin gözükmeye çalışarak oy avcılığına soyunan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu büyük bir şark kurnazlığı sergiliyor. Geçmişte başörtüsünü “Bir metrekarelik bez parçası” olarak nitelendiren, CHP Grup Başkan Vekili olduğu dönemde başörtüsüne serbestlik getiren düzenlemenin iptali için Anayasa Mahkemesi’nin yolunu tutan Kılıçdaroğlu, partisinin kadim başörtüsü düşmanlığının sanki kendinden önceki dönemlerde uygulandığı algısı oluşturarak, kendisinin başörtüsüyle mücadelede en ön safta yer aldığı gerçeğini gizliyor.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun, CHP’deki örtü düşmanlığını kendisinden önceki liderlere mal ederek büyük bir ikiyüzlülük örneği sergilediğini ifade eden başörtüsü mağdurları, Akit’e özel açıklamada bulundu.

Hayata yeni başlıyoruz

Konuyla ilgili gazetemize konuşan 28 Şubat Öğrenci Derneği Başkanı Emine İlyas, şunları söyledi: “Ben şu anda başörtüsüne yönelik zulüm sürecini iliklerine kadar yaşamış insanların oluşturduğu bir derneğin genel başkanlığını yürütüyorum. 1997’de üniversitemi kazandım. 20 yıl sonra diplomamı alabildim. Cumhurbaşkanımızın takdiriyle İçişleri Bakanlığına memur olarak atamam gerçekleşti. Ben şu anda bir yıllık memurum. Benim sınıf arkadaşlarım emeklilik hayali kurarken biz hayata daha yeni başlıyoruz. Hatta birçok arkadaşımız daha başlayamadı. Hâlâ yaralarımızı sarabilmiş değiliz. O nedenle Kılıçdaroğlu’nun helalleşme açıklamaları hiç akla mantığa yatar şeyler değil. Bunları şaşkınlıkla takip ediyoruz. Biz bu açıklamalara helalleşme ve hesaplaşma değil, hak ile batıl mücadelesi olarak bakıyoruz. Bu zihniyetin iktidar olması halinde ben tekrar, hatta daha hırçın bir şekilde, daha ceberut bir şekilde başörtülülerle uğraşacaklarını düşünüyorum.” CHP liderinin daha önce de bu tür açıklamaları olduğunu, fakat zihniyetlerinin değişmediğini kaydeden İlyas, şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanımız özgürleşme anlamında 2010 yılından sonra ciddi adımlar attı. 2013 yılından sonra memurlar, öğretmenler, doktorlar başörtülü bir şekilde görevlerine iade edildi. Bizler 2010 yılından sonra üniversitelerimize geri dönebildik. Biz bu süreci yaşamış insanlar olarak bu söylemelere asla itibar etmiyoruz. Meclise başörtülü vekil olarak girmeyi bize çok görenlerin, bizlere had bildirmeye çalışanların zihniyetlerinin hiç değiştiğini düşünmüyorum. Değişeceğini de düşünmüyorum. Bizler, gençlerimizin, gelecek nesillerimizin bu tür sığ yasaklarla yeniden karşılaşmasını asla istemeyiz.”

Ne dünyada ne ahirette

28 Şubat İkna Odası Mağduru Nevin Öner Karakuş da, şunları anlattı: “Öncelikle Kemal Kılıçdaroğlu’nun şahsından ziyade mesele zihniyet meselesi. CHP zihniyetinin her ne kadar helalleşme, bizi kendilerinin arasına katma gibi fantezileri olsa da bence sadece insanları kendilerinin yanına çekmek için bir gösteri sunuyorlar. Bu işin başında olan kişiler toplumla kucaklaşma adına bize yaklaşmış gibi görünseler de aslında onların hitap ettiği CHP profili asla değişmiyor. Dolayısıyla kendi adıma söylüyorum; ne Kemal Kılıçdaroğlu’yla ne de CHP’yle helalleşmek gibi niyetim yok. Yaşanan onca acılar, onca vazgeçişler, onca zulüm hiçbiri geri gelmeyecek. Yaşayanlar sadece bunu yaşadılar. Kimse o yaşayan insanlar kadar neyin ne olduğunu bilemez. Hayatımızı çalanlarla ne bu dünyada ne de öbür dünyada asla helalleşmeyi düşünmüyorum. Çünkü hepimizin hayatlarını mahvettiler.” Karakuş şöyle devam etti: “Toplumu kucaklama ya da farklı düşünen insanları kucaklama gibi bir şeyler çıkarıyorlar ortaya ama kemikleşmiş ve kökleşmiş bir yapısı var CHP’nin. Cumhuriyetin kuruluşundan beri süre gelen 6 okla alakalı bir zihniyet var. Bunu zaman zaman tramvayda başörtülü kadınlara saldırma gibi spesifik olsa da bir sürü olayda görüyoruz. Bunlar, fırsat bulduklarında ortaya çıkacakların da bir emaresi. Dolayısıyla, seçim olsa da olmasa da var olan o CHP zihniyeti asla değişmeyecektir. Kemal Kılıçdaroğlu kendi kendine boş yere açıklamalar yapıyor.”