Ticaret Bakanı Ömer Bolat, İstanbul’da İş Dünyası İstişare Toplantısı’nda konuştu.

Bakan Bolat "Dünya ekonomisindeki olumsuz gidişata ve depremlere rağmen ekonomik büyüme, istihdam artışı ve ihracat performansımız gibi göstergeler ekonomimizin dayanıklılığını açıkça ortaya koymaktadır" dedi.

Perakende sektörüne indirim çağrısını yaptıklarını hatırlatan Bakan Bolat, "13 Ekim'den bu yana Ticaret Bakanlığı'na başvuran 500 büyük işletme ve 55 bine yakın şubeyle pek çok farklı grupta kampanyaya katılım sağlanmıştır" bilgisini paylaştı.

Bakan Bolat'ın açıklamaları şöyle:

Otomotiv ve gayrimenkul olmak üzere, gıda, giyim, elektronik eşya, otel gibi hizmet sektörlerinde yapılan fiyat indirimleri vatandaşlarımızı kısmen de olsa memnun etmiş, en önemlisi de fiyatların düşeceğine olan inanç ve güven kamuoyunda artmıştır.

Sık sık bir araya geldiğimiz bugün de iş dünyamızın önde gelen kuruluşlarının başkanlarıyla söz konusu kampanyayı değerlendirmek amacıyla bir araya geldik.

Milenyumun başından bu yana yaşadığımız finans krizi, AB borç krizi, dünya ticaret savaşları, Covid-19 sağlık krizi, Rusya-Ukrayna savaşı, yüksek enflasyon dalgası, Azerbaycan-Ermenistan arasındaki savaş, Suriye savaşı, 6 Şubat'taki depremler ve savaşla birlikte aşırı enerji ve gıda fiyatları gibi çok ciddi riskler ve sorunlarla karşı karşıya kalındı. Gelişmiş ülkeler ve tüm ülkeler enflasyonla mücadeleyi temel öncelik haline getirdik.

Son 20 yılın en agresif faiz artırım döngüsüne evrilerek finansal şartların sıkılaştığı ve borç kırılganlıklarının arttığı dönemi yaşamaktayız. Artan ekonomik ve jeopolitik belirsizlikler arasında dünya ekonomisinin toparlanacağına yönelik beklentiler pek iyimser şimdilik görünmüyor.

Küresel ticarette gerileme söz konusudur. Dünya ekonomisindeki olumsuz gidişata ve depremlere rağmen ekonomik büyüme, istihdam artışı ve ihracat performansımız gibi göstergeler ekonomimizin dayanıklılığını açıkça ortaya koymaktadır.

Döviz kuru atakları ve bunun fiyatlara olan yapışkanlığı yüksek enflasyonla karşı karşıya kalmamız neden olmuştur. 

Dar ve sabit gelirli kesimlerin hayat pahalılığından korunması, satın alma gücünün enflasyondan etkilenmemesi için gelir artırıcı tedbirler alınmıştır. TCMB'nin kararlı biçimde uyguladığı para, kredi ve maliye politikasıyla yüksek enflasyondan kurtulacağız. 2024-2026 arasındaki OVP'de yol haritası hedefleri ve reformlar açıkça belirtilmiştir. Küresel trendlere uygun olarak ülkemizde de enflasyonun artış eğiliminde yavaşlamanın başladığını memnuniyetle görüyoruz. Enflasyonla mücadelede politika ve tedbirlerin yanında tüm taraflara önemli sorumluluklar düşmektedir. Yüksek enflasyon beklentilerini ve beklentiye dayalı önceden yukarı yönlü fiyat alışkanlıklarını yok etme için çok önemlidir.

Üretici ve satıcı bindiği dalı kesmemelidir. Birbirine bakıp fırsatçı anlayışla zam yapıp fiyat artırma dönemi değil, fiyat indirerek sürümden kazanma dönemi olmalıdır. Hem organize hem de geleneksel perakende sektöründe yer alan binlerce firma, fiyat indirim kampanyaları düzenleme davetinde bulunmuştuk. 13 Ekim'den bu yana Ticaret Bakanlığı'na başvuran 500 büyük işletme ve 55 bine yakın şubeyle pek çok farklı grupta kampanyaya katılım sağlanmıştır.

Piyasanın tabi işleyişini bozan uygulamalara hükümetçe izin verilmeyecektir. Rekabet Kurulu da kendi kanuni yetkileri çerçevesinde birçok sektörlerde tekelci ya da hakim durumu kötüye kullanmaya yönelik uygulamalar gördüğünde idari soruşturmaları yapmakta ve gerektiğinde ceza kesmektedir.