Zillet hem tutarsız hem de ikiyüzlü!

Başını CHP ve İYİ Parti’nin çektiği, HDP destekli 6’lı masa tutarsızlıkta ve omurgasızlıkta sınır tanımıyor. Tezkereye ‘hayır’ dedikleri halde sınır ötesi merkezli terör olaylarından iktidarı sorumlu tutan, önce ‘Akdeniz’de ne işimiz var’ deyip sonra ‘Akdeniz sahipsiz bırakıldı’ naraları atan, başörtüsüne özgürlük teklifi yapıp, ‘anayasa değişikliği’ denince çark eden zillet bileşenleri son olarak ise ‘özgürlük’ naraları attıkları Selahattin Demirtaş’ın hasta babasını ziyaret etmesini diline doladı. İktidarın ağzıyla kuş tutsa bunlara yaranamayacağını belirten siyasiler ve gazeteciler, “Çıkar ve rant odaklı 6’lı masa tam bir ikiyüzlülük örneği sergiliyor” görüşünde birleşti.

Sözde güçlendirilmiş parlamenter sistem safsatasıyla iktidar hayali kuran ve masa altına gizlendikleri HDP’nin oyuna bel bağlayan zillet paydaşları, söylem ve eylemleriyle büyük bir tutarsızlık örneği sergiliyor. Tek ortak noktaları ‘Erdoğan düşmanlığı’ olan, dış ve iç politikada Türkiye düşmanlarıyla müşterek bir yol izleyen malum partiler, milletin değerleriyle taban tabana zıt bir siyaset anlayışı güdüyor. “Terör örgütü” diyemedikleri PYD/YPG’ye karşı sınır ötesi operasyonla karşı çıktıkları halde, her fırsatta “sınırların kevgire döndüğünü” iddia eden, başörtüsüne yönelik kanun teklifi verip anayasa değişikliğinde çark eden, Akdeniz’deki sondaj çalışmalarına karşı çıkmalarına rağmen ‘Akdeniz’in sahipsiz bırakıldığını’ iddia eden, bir yandan terör tutuklusu Demirtaş’a özgürlük çağrıları yapan zillet paydaşları büyük bir tutarsızlık örneği sergiliyor.

Yanar döner ittifak

İşte millet ve memleket lehine her hayırlı adımın karşısında yer alan zillet paydaşlarının çelişkilerini ve ikiyüzlülüğünü gözler önüne seren örneklerden bazıları şöyle:

Suriye ve Irak’ta YPGY’i bitirecek tezkere Meclis’e geldiğinde ya ‘hayır’ oyu kullanan düşman kardeşler, Taksim’deki kanlı saldırı sonrası “sınırlar kevgire döndü” diyerek ortalığı ayağa kaldırıyor

Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılması için kampanya düzenleyip kahvaltı sözü veren zillet paydaşları, kalp krizi geçiren babasıyla devlet imkanları ile görüştürülmesini fırsat bilerek, “Demirtaş hem özel helikopter hem özel jetle ailesini görmeye gitti” şeklinde kirli bir algı operasyonu yürütüyor.

Başörtüsünden nemalanmak için 3 maddelik kanun teklifi hazırlayan CHP ve avaneleri, Erdoğan’ın başörtüsüne anayasal güvence sağlayacak teklifine takoz olabilmek için her yolu deniyorlar.

Bozdağ başkanlığındaki AK Parti heyeti, başörtüsüne yönelik anayasa değişikliği ile ilgili prosedür gereği HDP ile görüşürken, PKK’nın siyasi uzantısı ile masa altında gizli ittifak kuran İP lideri Akşener, “Geçen hafta HDP ile son derece neşeli, kakara kikiri görüntülü bir fotoğraf verdiler, bir görüşme yaptılar” şeklinde bir çarpıtmaya imza attı.

Daha önce Bakan Nebati’nin Londra’daki görüşmesi için, “Bir avuç tefeciye gitti, para dilenmeye” ifadesiyle yaftalayan Kılıçdaroğlu, İngiltere ziyareti sırasında “tefeci” dediği finans çevresinden medet umdu.

Mavi Vatan’da yürütülen politikasını ‘yayılmacılık” olarak yaftalayan şer ittifakının bileşenleri, daha sonra ‘Herkes Doğu Akdeniz’de bir tek Türkiye yok’ sözleriyle büyük bir ikiyüzlülüğe imza atmıştı.

Zilletin tarif edilir hali yok

Derin çelişkiyi değerlendiren uzmanlar, “Zillet’in hem tutarsız hem iki yüzlü” görüşünde birleşti. Akit’e konuşan AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, şunları dile getirdi: “Hem İYİ Parti hem de CHP öyle bir haldeler ki İstiklal’de bombayı koyan teröristi bile aklamaya çalışıyorlar. Bir taraftan ABD’nin güdümündeler öbür taraftan sanki ABD’ye karşıymış gibi görüntü veriyorlar. İktidarı ‘faizci lobileri ile görüşüyor’ diye eleştirenler, gittiler tefecilerden medet umdular. Bunların her hali bu. Özellikle İYİ Parti için söylüyorum. Bunlar milliyetçi- muhafazakar diye çıktılar ortaya. Genel başkan yardımcılarından bir tanesi LGBT sapkınlarına, kızlarıyla birlikte destek veriyor. Kızlarıyla iftihar ettiğini söyledi. İP’li Ahmet Erozan ise Azerbaycan mevzuunda tıpkı Ünal Çeviköz gibi neredeyse Ermenici bir yaklaşım içinde olmadı mı? Bunların hepsi böyle dolayısıyla savrulup duran bir yapılar.”

Riyakâr oldukları ortada

Araştırmacı Yazar Mustafa Albayrak da, şunları söyledi: “Altılı masanın aboneleri, anayasa değişikliği ile alakalı bir nezaket ziyaretini ‘AK Parti HDP ile görüştü’ diye suçlarına ortak etmeye çalışıyorlar. Akşener gibi, HDP’yi Kürtlerin siyasal temsilcisi olarak görmemiştir. Aksine , AK Parti Kürt vatandaşlarımızın oylarına, desteklerine kendisi talip olmuş ve Kürt kardeşlerimizin yoğun yaşadığı yerlere her daim hizmet götürmüştür. Başörtüsü mevzusunda da 6’lı masa çıkar odaklı ve iki yüzlü bir tutum izlemektedir. Masanın en büyük aparatı olan CHP’nin genel başkanı, başörtüsünü kanuni güvenceye kavuşturma şeklinde seçim ayarlı bir çıkış yapmıştır ancak anayasal bir değişikliğe yanaşmamaktadır. Bu örnekler masanın çelişkisini göstermektedir. Türkiye’nin veya milletimizin menfaatine olacak hiçbir çalışmaya destek vermeyen muhalefetten de zaten başka bir şey beklemiyorduk. Ne kadar tutarsız ve riyakar olduklarını belli ettiler.”