Mağdur değil zalimsin!
Zillet yandaşları, CHP’li İBB Başkanı’nın YSK üyelerine yönelik ‘ahmak’ sözüne verilen ceza sebebiyle bir yandan mağdur edebiyatı yapıp diğer yandan bir kaşık suda fırtına koparırken, küfürbaz İmamoğlu eleştiri sınırlarındaki birçok haber ve yorumu dolayısıyla Akit Medya’yı susturmak için onlarca dava açmış, suç duyurusunda bulunmuş, hatta yayınlarımızı engellemek için binamıza haciz ekibi yollamıştı. Akit’e konuşan medya STK’ları ve yazarlar, “Tiyatrocu Ekrem, mağdur pozuna bürünmüş bir zalim” görüşünde birleşti.
Sürekli hakaret eden, Ulaştırma Bakanı’na “lan” diyen, devletin valisine “it” diye küfreden, kayak tatilini eleştiren AK Partili meclis üyesine “Kayak takımı ‘g**üne’ girsin” diyecek kadar hayasızlaşan, YSK üyelerine ‘ahmak’ diyecek kadar zıvanadan çıkan İBB’nin ağzı bozuk Başkanı Ekrem İmamoğlu, kendisine yönelik en ufak eleştiriye dahi tahammül edemiyor. Kamu görevlilerine galiz hakaretlerde bulunduğu gerekçesiyle hakkında verilen ve henüz kesinleşmeyen 2 yıl 7 ay 15 günlük cezayı fırsat bilerek “yargı mağduru” olduğunu öne süren CHP’li İmamoğlu, gerçekte ise basın mensuplarını ya tehdit ediyor ya da susturmak adına soluğu mahkemede alıyor. Yerel seçimler öncesi, “Şahenk ailesine ait NTV’yi, Demirören ailesine ait CNN Türk’ü, Ciner ailesine ait Habertürk’ü uyarıyorum” şeklinde tehditler savuran İmamoğlu, kendisinin ve yönetimindeki İstanbul Büyükşehir Belediyesinin ipliğini pazara çıkaran Akit Medya Grubunun sesini kısmak için yargıyı adeta bir sopa olarak kullanıyor.
Ekrem'den Akit'e yargı linciPeşi sıra açtığı davalarla Akit’i boğmaya çalışan, personeli Cuma namazındayken icra ekiplerini göndererek Akit TV’nin yayınını sağlayan cihazları haczeden CHP’li İmamoğlu’nun, medya grubumuza yönelik açtığı onlarca davadan bazıları şöyle:
Akit TV’nin “gerçek” ve “doğru” haberlerinden rahatsız olan İmamoğlu, 04.10.2016’da 50 bin TL, 22.09.2016’da 50 bin TL, 28.09.2017’de 20 bin TL, 10.02.2017’de 40 bin TL, 13.04.2017’de 40 bin TL, 29.01.2020’de 20 bin TL olmak üzere çok sayıda tazminat davası açtı.
Beceriksizliğini ve iş bilmezliğini belgeleyen Yeni Akit gazetesinin yayınlarını durdurmak için yargı zırhına sığınan İmamoğlu, 06.10.2020 tarihli “Yasin Börü’nün katilleri ile iş tutan dindarlar, ülkücüler!” başlıklı köşe yazısı ile 06.11.2020 tarihli “PKK’lılara destek veren Ekrem İmamoğlu”, 24.12.2020 tarihli “Hayvan, Ekrem’in umurunda değil”, 10.11.2020 tarihli “Ekrem’in LGBT ve Rotary aşkı”, 19.11.2020 tarihli, “İBB’de sistem iflas etti” ve 04.04.2020 tarihli “Ekrem Kanton Peşinde” başlıklı haberlerimizi için suç duyurusunda bulundu.
“Her kötülüğü yapacak tipte”Yatarı olmayan bir karar üzerinden “mağdur”u oynayan ve Saraçhane’de düzenlediği mitinglerle 6’lı masanın ortak adayı olmaya çalışan İmamoğlu’nun, yerli ve milli medyanın gür sesi Akit’e yönelik başlattığı hukuk lincini değerlendiren Medya Derneği Başkanı Ekrem Kızıltaş, şunları dile getirdi: “Başkan olmadan önce vaat ettiği yüzlerce projenin yüzde 5’ini bile gerçekleştiremeyen birinden bahsediyoruz. Sürekli kendini bir efsane gibi gösterip bunun üzerinden kariyer planlaması yapan birisi. Son atraksiyonu ise Yüksek Seçim Kurulu üyelerine ‘ahmak’ dediği için yargılandığı davada sergiledi. Çok ilginçtir, oldukça netameli bir şekilde 3 gün önce mahkemeden, üzülmesi gerekenlerin sevindiği, sevinmesi gerekenlerin üzüldüğü tuhaf bir karar çıkarıldı. Ve bu kişi, bu karar ile ilgili azıcık da olsa üzülmesi gerekirken, adeta zil takıp oynamadığı kaldı. Dolayısıyla ortada bir mağduriyet olmadığı halde kendisi için böyle bir mağduriyet havası oluşturmak için elinden geleni yapıyor. Kendisi gibi düşünmeyen kim varsa, ki Akit bunların başında geliyor, onları mağdur etmek için bulabildiği her türlü imkanı kullanıyor. Kullanması da normaldir. Çünkü ihtirasları var. Hiçbir yeterliliği olmadığı halde bu ihtiraslarına ulaşabilmek için akla hayale gelmedik her türlü kötülüğü yapabilecek bir potansiyeli barındırıyor.”
“Şovmenlikte Zelenski ile yarışır”Araştırmacı Yazar Mustafa Albayrak ise, şunları ifade etti: “Kendisi çok iyi bir tiyatrocu. Standupçı olsa çok daha şöhretli olurdu. O yüzden ben onu Zelenski’ye benzetiyorum. Tek fark Zelenski, şovmenlikten siyasete geçmiş bir kişi. İmamoğlu ise siyasetten şovmenliğe geçebilecek yapıda biri. Görev başındaki kamu görevlilerine galiz küfürler ettiği için açılan bir davadan dolayı mağdur edildiğini öne sürüyor. Sayın İmamoğlu kamu görevlilerine alenen küfür etmiştir. Üstelik karar kesinleşmemiştir. Temyiz süreci de tamamlanmadı. Bu durumda onu görevden alan olan da yok. Kimse dokunmuyor. İstanbul’a rahat rahat kan kusturmaya devam edebilir. O yüzden İmamoğlu’ndan ne mağdur olur ne de demokrat. Ben hatırlıyorum, rahmetli Ahmet Kekeç’i önce Basın Konseyi’ne şikayet eder, kınama kararı aldırırdı. Sonra da mahkemeye koşarak tazminata mahkûm ederdi. Kendisi gazetecilere kan kusturan bir insandır. Akit’e açtığı davalar, haciz girişimleri de ortada. Allah muhafaza bunların eline iktidar geçerse, 1950 öncesi gazetecilere ne yapıldıysa bunlar da aynısını yapar.”