Ersan Şen kafayı çıkardı!

Cumhur İttifakı’nın teklifine, Saadet Partisi’nin tek milletvekili Abdülkadir Karaduman imza desteği verirken, önce HDP, sonra da onun kuyruğuna takılan CHP ile İyi Parti, değişiklik ile ilgili ziyaret talebini bile kabul etmediler..

Yaşananları yorumlayan Ceza Hukuku Profesörü Ersan Şen, kafalarının arkasında tuzakları deşifre edecek şekilde bir yazı kaleme aldı. Laikçi zihniyetin maskesini indiren yazıda, Şen şunları savundu:

“Esasen temel hak ve hürriyetlerin, bu nedenle de kadınların giyim ve kuşamlarının tartışmaya açılmaması, anayasa hükümlerinde kadınların başörtüsü ve giyim kuşamlarında bir eksiklik ve engel olmadığından konu ile ilgili anayasa değişikliğine gidilmemesi, yine CHP’nin yasa teklifinin de, kamuda ve özelde çalışan kadınlar yönünden mevzuat engeli olmadığından gündeme gelmemesi ve yasal değişikliğe başvurulmaması gerekir.”

Yasal güvenceye de anayasal güvenceye de gerek olmadığı yönünde görüşü savunan Ersan Şen’in, kafasındaki niyetin “güvencesiz ortamda, iktidarın şekline göre, yasağın uygulamaya geçilme imkanını kaybetmeme” olduğu tahmin edilirken, aynı yazıda şu ifadeler de kullanıldı:

“Bununla birlikte; temel hak ve özgürlüklere ilişkin konularda referanduma gidilmesinin son derece sakıncalı olduğu, temel bir özgürlük olduğu konusunda artık tartışma bulunmayan giyim özgürlüğünün oylamaya sunulmasının gereksiz ve çelişkili olacağı, referandumdan olumsuz bir sonuç çıkması durumunda temel hak ve özgürlükler alanında ciddi bir geriye gidişin yaşanacağı ve en önemlisi de üzerinde uzlaşı sağlanmış bir meselenin tekrar toplumsal barışı bozacak şekilde canlanabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.”

 

Referanduma başvurulacak olursa, temel haklarda geriye gitme tehdidi sallayarak, kıyafet hakkına anayasal güvence getirilmemesini isteyen Ersan Şen’e, takipçileri sordu: “Gösteri yürüyüşü de anayasadan çıkarılsın. Adil yargılanma düzenlenmesin.. Savunma hakkı olmasın.. Bunlar niye kanunlarda, anayasada güvence altına alınıyor? Sizin amacınız, kıyafet hakkını güvencesiz bırakmak mı?”