Avrupa'da sağlık sistemi neden çöküyor?

İngiltere, Fransa ve Almanya başta olmak üzere Avrupa’nın birçok ülkesinde sağlık hizmetleri çökme noktasına geldi. Sağlık çalışanlarının azlığı, grevler ve bulunamayan ilaçlar nedeniyle milyonlarca kişi tedavi olmayı bekliyor. İngiltere'de sağlık sisteminde yaşanan kriz nedeniyle ambulans bekleme süreleri rekor düzeye çıktı. Hastaların acil servislerde 12 saati bulan bekleyişleri ambulans ve acil servis hizmetlerini çıkmaza soktu. Kovid-19 salgını, grip ve Strep-A vakaları da uzun süredir ciddi baskı altında olan sağlık sistemindeki krizi tetikledi. Yaklaşık 7,2 milyon hasta rutin tedavi için sıra bekliyor. Tedavi için 1 yıldan fazla bekleyenlerin sayısı ise Kovid-19 salgını öncesine oranla 220 kat daha fazla olduğu kaydedildi. İngiltere'de üst düzey bir sağlık yetkilisinin, acil servislerdeki bekleme sürelerinin haftada yaklaşık 300 ila 500 ölüme neden olduğunu öne sürmesi ülkenin gündemine oturdu.

Fransa'da sağlık sistemi krizde

Fransa’da sağlık sistemi personel eksikliği, maaş yetersizliği, altyapı ve yatak kapasitesinin azlığı, Kovid-19, grip gibi salgın hastalıklarının aynı anda patlak vermesiyle birleşince ciddi bir krize girdi. Kaos, acil servislerde ortalama 10 saati bulan bekleme süreleri, koridorlarda yatan hastalar, zamanında müdahale edilemediği için hayatını kaybeden hastalarla belirginleşti. AA muhabirlerinin, Fransız basını ve resmi kaynaklarından derlediği bilgileri göre, geçen ay ülke genelinde acil servislerde 31 kişi zamanında müdahale edilemediği için yaşamını yitirdi.

Eski günleri bulamayacaklar

Sağlık çalışanlarının yetersizliği, düşük ücretler, ilaç kıtlığı sistemin sorunlarını gittikçe derinleştirdi. Kovid-19 salgınında da kötü bir sınav veren Avrupa ülkelerinde sağlık sistemi neden çöküşün eşiğine geldi? Aydınlık Avrupa’nın sorularını yanıtlayan Cumhuriyetçi Hekimler İkinci Başkanı Dr. Hikmek Çevik, pandemi dönemini ve Avrupa’nın bugün yaşadığı yeni krizi değerlendirdi. Sağlık çalışanlarının greve çıkmasındaki en önemli neden ücretlerin düşük olması. Dr. Hikmet Çevik, Avrupa’daki ekonomik kriz sonrası farklı bir durumun ortaya çıktığına dikkat çekerek şunları söyledi: “Ekonomik kriz öncesi ücretler böyle değildi. Şimdi ortaya çıkan sorunlar şundan kaynaklı: Her yerde ekonomik kriz var. Avrupa’nın da yaşam şartları değişecek. Eski tüketim kalıplarını sürdüremeyecekler. İtirazlardan da bu anlaşılıyor. Hemşireler, sağlık çalışanları ücret artışı istiyor. Herkes ekonomik kriz öncesi yaşamlarını sürdürmek istiyor. Ücretler düşük. Enflasyon artıyor. Kiralar yükseliyor. Çalışanlar, kriz yüzünden eski ücretlerini alamayacaklar eski yaşamlarını sürdüremeyecekler. Avrupa ekonomik kriz içinde hızla resesyona doğru gidiyor. Eski günlerini istedikleri kadar arasınlar bulamayacaklar.

Özelin hakim olduğu bir sistem var

Kovid-19 salgını döneminde de Avrupa’nın sağlık hizmetleri vermekte zorlandığını hatırlatan Dr. Çevik, “Pandemi döneminde zorlandılar. Çünkü dağınık bir sağlık sistemleri vardı. Örneğin İtalya’ya baktığında sistem kamu sistemi gibi görünüyor ama parçalanmış bir sistem görüyoruz. Belediye fonları ve özel fonlar var. Pandemi de Avrupa tek elden sağlık hizmeti veremedi. Devlet eliyle veriliyor gibi gözükse de sigorta sistemleri karışık. Hem devlet var hem de özel sigortalar var. İlaçlara yüksek katılım payları ödüyorlar. Hastaneye gittiklerinde katılım payı ödüyorlar. Özelin çok isin içinde olduğu bir sistemleri var” değerlendirmesi yaptı. Türkiye ile karşılaştırma yapan Dr. Çevik sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin üstünlüğü şu; biz sağlık hizmetlerini merkezi olarak yönetiliyoruz. Devlet tarafından yönetilen bir sağlık hizmetimiz var. Avrupa’nın sistemi para peşinde koşan bir sistem. Göründüğü gibi bir kamu sistemi değil. Bir sürü sigorta ile parçalanmış ve merkezi yönetimi olmayan bir sistem. Gerçek kamucu anlayış bizde. Türkiye pandemide ayakta durdu. Bir kuruş almadan herkese sağlık hizmeti verdik. Hatta Meclis Başkanı “Allaha dua ediyorum iyi ki pandemide kamu sistemimiz var” demişti. Çin’in başarısı da bu yüzden. Devlet tam olarak hakim oldu ve yönetti. Toplum da devletine güvendi ve kurallara uydu.”

Sağlık çalışanları piyasanın elemanı

“Avrupa’nın nüfusu yaşlı. Kronik hastalıklar Türkiye’ye göre daha yüksek. Nüfusun hastane ihtiyacı bize göre çok fazla” değerlendirmesi yapan Dr. Çevik, Türkiye ile Avrupa’nın toplumsal olarak da farklı bakış açılarına sahip olduğu görüşünde. Dr. Çevik, şunları söyledi: “Avrupa ülkelerinde personel açığı olduğunu anlıyoruz. Pandemi döneminde birden işin içine aşırı hizmet talebi girdi. Doktorlar orada Türkiye’de olduğu gibi 100 hastaya bakmazlar. Bizim yaptığımız yani 100 hastaya bakmamız tabii ki doğru değil. Avrupa’daki hekimler bu şekilde çalışmaya alışık değiller. Türkiye’de pandemi döneminde sağlık çalışanları büyük fedakarlık yaptı. Avrupa ise hekimini çalıştıramadı. Kamu bilincinin dağılmış olduğunu gördük. Toplumdan kopuk bir sağlık sistemi olduğu oraya çıktı. Sadece aldığı ücrete bakar oldu. Sağlık çalışanları piyasanın elemanları haline geldi. Toplum hekiminden fedakarlık bekledi. Ancak o fedakarlığı vermediler. Çünkü öyle bir toplum değil orası. Batının yalnızlığı ve bencilliği de ortaya çıktı. Hastasına bakmak istemeyen bir toplum karşımızda. Türkiye’de biz bu fedakarlığı yaptık çünkü biz böyle toplumlarız.”