Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini yerden yere vurarak, “Tek adam rejimi var” yaygarası koparan zillet paydaşları, “bakanları belirleme ve görevden alma”, “ortak cumhurbaşkanlığı kararnameleri hazırlama”, “Belediye başkanlarını anayasaya aykırı olarak cumhurbaşkanı yardımcısı atama” gibi garabetleri içeren 12 maddelik metinle adeta Türk hukuk sisteminin idam fermanını açıkladı. akit’e konuşan hukukçular, “Bu metin, devletin anayasal yapısına darbe niteliği taşıyor” görüşünde birleşti.

Önceki gün Saadet Partisi’nde gerçekleşen toplantı sonrası CHP Genel Başkanı ve zillet ittifakının cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı ve 6 partinin pazarlıkları sonunda anlaştıkları, hukukun ırzına geçmeye matuf skandal maddelerden bazıları şöyle:
• Mevcut sistemde iki görevi birlikte yürütmeleri mümkün olmadığı halde, ittifak ortaklarının açıkladığı uzlaşma metninin 12. Maddesinde, “İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanları, cumhurbaşkanının uygun gördüğü zamanda ve tanımlanmış görevlerle cumhurbaşkanı yardımcısı olarak atanacak” ifadelerine yer verildi.

• Skandal metnin 8. Maddesinde yer alan, “Cumhurbaşkanı; seçimlerin yenilenmesi, OHAL ilanı, milli güvenlik politikaları ve üst düzey atamalarda Millet İttifakına dahil partilerin genel başkanlarıyla uzlaşı içinde karar alacaktır” ifadeleriyle de Anayasanın, cumhurbaşkanlığı makamına verdiği yetkilerin başka kişilerle pay edilmesi kararlaştırıldı.

• Anayasaya göre bölüşülemez ve devredilemez bir yetki olarak cumhurbaşkanına verilen atama yetkisini ihlal eden ittifak ortakları, 5. Maddede yer alan, “Bakanların atanma ve görevden alınmaları, mensup oldukları siyasi partinin genel başkanıyla uzlaşı içinde yapılacaktır” ifadeleriyle, bakan atamalarında ve görevden almalarda anayasada yetkili gösterilen Cumhurbaşkanını kısıtladılar..

• Her fırsatta ülkenin kararnamelerle yönetildiğini iddia ederek, TBMM’nin baypas edildiğini ileri süren zillet bileşenleri, 7. Maddede KHK ikiyüzlülüğüne imza attı. Bu maddeye göre cumhurbaşkanı, yardımcıların ve bakanların yetki ve görev dağılımını kanunla değil, kararname ile düzenleyeceklerini ilan ettiler.

30 Nisan 2018 tarihinde, “Bana göre partili cumhurbaşkanı olmamalı” ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu, 10. Maddedeki, “Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş sürecinin tamamlanmasıyla birlikte, mevcut cumhurbaşkanının siyasi parti üyeliği sona erecektir” ifadelerine göre, sözde parlamenter sisteme geçiş süreci tamamlanana kadar partisinden istifa etmeyeceğini açıklayarak, tükürdüğünü yaladı.

Açıklanan maddeleri akit’e değerlendiren TİMAG Başkanı Av. Ertuğrul Akar, bu maddelerin açık açık anayasayı ihlal ettiğini ve çok başlı bir yönetim kaosu oluşturacağını belirterek, “Beş genel başkana yetki verilmesi, onların onayı olmadan hiçbir iş yapılmaması tüm işlemlerin müzakere çerçevesinde değerlendirilmesi, bunların hepsi devleti hantallaştırır. Sürekli çatışmaya ve devletin mahrem bilgilerinin ortalığa saçmasına yol açar. Hukuk sisteminde böyle bir düzenleme yok. Bu maddelerin tamamı kaos, karışıklık ve kavgaya yöneliktir. Bu sistemle bu devlet iki sene bile dayanmaz. Bu maddeler için devletin üniter yapısına darbe denilebilir” dedi.

HAKDER Genel Başkanı Av. Bülent Demir ise, şunları söyledi: “Bu 12 maddelik yol haritası yurt dışı emperyalist mihrakların Türkiye için arzu ettiği kaos ve istikrarsızlık ortamının oluşturulmasına yönelik bir yol haritasıdır. Başkanlık sistemi neredeyse 100 yıllık emperyalist hegemonyaya son vermiştir. Hayata geçirilmemesi için içerdiği tehlikeler Türk kamuoyuna tek tek anlatılmalıdır. Bizler de elimizden geleni yapmaya hazırız.”