Yerli üretim değil montaj, orijinallik değil yan sanayi, alın teri değil faiz merkezli faaliyetleriyle kendilerine işadamı süsü veren ve milli iradeyi ayaklar altına alıp seçilmiş hükümetlere hiza vermeye kalkan TÜSİAD oligarkları bir kez daha haddi aştı.

AK Parti iktidarına karşı sert muhalefetiyle bilinen ve Türkiye’de yıllardır siyasi mekanizma üzerinde baskı oluşturan Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği, bu defa Türk aile yapısının kökünü dinamitlemeyi amaçlayan eşcinsel sapkınlığa sahip çıktı.

Oligarklar kulübü TÜSİAD tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yapılan açıklamada, Batı dayatması üzerinden toplumsal cinsiyet eşitliği safsatasının propagandası yapıldı. 6 Şubat tarihli deprem felaketi üzerinden sinsi bir tezgaha imza atan TÜSİAD, açıklamasında; “Kimseyi geride bırakmadan yaşadığımız afetin olumsuz etkilerini azaltabilmek için toplumsal cinsiyete duyarlı kriz yönetimi stratejilerine öncelik vermeli, eşitsizliklerle etkin şekilde mücadele etmeliyiz. Bu kapsamda afet bölgesinde şiddet riskine karşı güvenliğin yanı sıra barınma, sağlık, eğitim gibi tüm alanlarda kadınların görüşleri ve ihtiyaçları kapsamlı şekilde ele alınmalıdır” ifadeleri kullanıldı.

Allah’ın lanetlediği eşcinsel sapkınlığın meşrulaştırıldığı İstanbul Sözleşmesi’ne atıf yapılan TÜSİAD’ın skandal açıklamasında, toplumsal cinsiyet eşitliğinin insan hakları, demokratik gelişmişlik ve sürdürülebilir kalkınma için vazgeçilmez olduğu, tüm kamu, özel sektör ve STK karar noktalarında kadınların eşit temsilinin hedeflenmesi gerektiği aktarılarak büyük bir skandala imza atıldı.