Bugün kimse artık bu numaraları yemez! PKK’yı terörist görmeyen Demirtaş’ın, milliyetçi Akşener’e mektubu!

Yeni Akit Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu, PKK'lı Selahattin Demirtaş'ın İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e yönelik açık mektubunu değerlendirdi.

Karahasanoğlu'nun bugünkü yazısı...

50 bin kişinin katili teröristbaşı Apo için, “Durun daha, başkan Apo’nun heykelini dikeceğiz, heykelini” diye nara atan.

Yargının yakasına yapışması sonrasında cezaevine giren Selahattin Demirtaş, çakma ülkücü Meral Akşener’e mektup yazmış..

“Cezaevinden çıkıp gelsem, kahvaltı hazırlar mısın” demişliği de var..

Fox TV’de, “Tabii, hazırlarım” diye cevap almışlığı da var..

Hakkını yemeyelim, “kahvaltı hazırlama sözü” verdiği dakikalarda, “Bizde bir örf vardır. O örf gereği, düşmanınız da gelse, kapınızı çaldığında açar, ikram edersiniz, ama dışarı çıktığında düşmanlık devam eder” diyerek, aslında Selahattin Demirtaş ile aralarındaki ilişkinin “düşmanlık” boyutunda olduğunu da hatırlatmıştır..

Daha önce de yazmıştım..

Her ne kadar İstanbul doğumlu olsam da..

Ben de bir Anadolu çocuğuyum..

Düşman kapıyı her çaldığında açıp ikram etme diye bir şey bilmiyorum..

Açlık içinde ise, çok çok zor durumda ise, “Allah’ın yarattığı canı, sadece Allah alır. Alllah’ın kanunları gereği, devlet alır” diyerek, ve işlediği suçların cezasını çekmesi için çaba sarfederek, ölmeyeceği kadar bir yardım edebilirsiniz ama..

Karısı öğretmenlik maaşı alırken, doktor raporu ile hasta denilip, İstanbul Adalar’da gezen, Fransa’da, İtalya’da gezen bir adamın, Meral Akşener’in kahvaltısına ihtiyacı olmadığını, hepimiz çok iyi biliyoruz..

Selahattin Demirtaş’ın bir kardeşinin, halen Kandil’de, PKK teröristleri ile birlikte olduğunu da çok iyi biliyoruz..

Aylar önce Selahattin Demirtaş’a kahvaltı hazırlama sözü veren, ama bu sözünü hayata geçiremeyen Meral Akşener’e, şimdi aynı terörist yalakası bir mektup yazmış..

 Şöyle diyormuş mektubunda:

“Toplumun büyük bölümü ‘birleşe birleşe kazanacağız’ sloganlarıyla umudu büyütmeye çalışırken sizin, HDP’ye dönük yaklaşımınızın bu amaca uygun olmadığını düşünüyorum.”

Demokraside, “birleşe birleşe kazanma” konuşulabilinir.. Tartışılabilinir.

Ama..

PKK ile, PKK’yı terör örgütü olarak görmeyenlerle birleşmeyi de, kazanmak için her şeyi meşru görenler, ertesi günü teröristlerin güdümüne gireceklerini de unutmamalıdır..

Demirtaş sıradan bir siyasetçi olsaydı.

PKK için, “Terör örgütü diyemem” açıklaması olmasaydı..

Terör örgütü olan PKK için, “hak arayan bir teşkilat” dememiş olsaydı..

Kısacası, terör örgütüne destek vermemiş olsaydı..

Binlerce insanın kanı, ellerinde olmasaydı..

Halkın önünde açıktan birleşme adımları atılıyorsa..

“Herkesin kendi bileceği iş, der geçerdik..

Ama, bir yandan “PKK’lı teröristlerle oturup konuştunuz” diyerek, devamında “Megri megri türküler söylediniz” diyerek, AK Parti’yi mahkum etmeye kalkışanlarla, ittifak kurmak istiyorsanız..

Çakma ülkücüler de, “megri megri türküsü söylüyordunuz” diyerek AK Parti’yi mahkum etmeye çalışırken, o türkülerin söylendiği 3 yıl boyunca bir askerimize, bir polisime kurşun sıkılmadığını gizleyip, şimdi PKK’lı teröristler askerimize kurşun sıkmaya tekrar başladığı halde, PKK’lılarla birlikte türkü söylemeye yeltenirlerse..

“Hop beyler.. ne yapıyorsunuz siz?” deme hakkımız doğar..

Mektubu, mektubun muhatabı Akşener’in sessizliğini daha iyi anlamak için, mektubun devamını da aktarayım:

“Siz Millet İttifakının bir parçası olarak kendi ittifakınızdaki partilerle bile kıran kırana bir müzakere yürüttünüz. Size hak olan müzakere siyaseti, HDP için neden bir hak değil?”

Âma ile yatan, şaşı kalkar diye atasözümüz var..

Bu teröristlerle kahvaltı muhabbeti yaparsanız, bu tehditlere de muhatap olursunuz..

“Kemal Kılıçdaroğlu mu Cumhurbaşkanı adayı olsun. Ekrem İmamoğlu mu?” noktasındaki bir tartışmayı..

Adam getirdi, Kandil’i de seçimin işine karıştıracak şekilde, kıyaslama ile, kendisine alan açmaya kalkıştı..

Hatta tehditler savurmaya başladı..

Demirtaş’ın mektubunun devamından veriyorum:

“HDP destek kararı alırsa Sayın Kılıçdaroğlu çok yüksek olasılıkla Cumhurbaşkanı olacak ve siz de Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacaksınız. Ayrıca partiniz birkaç bakanlık görevi üstlenecek!” 

İşte apaçık bir yandan tehdide, bir yandan da şantaja başladılar..

“Bizim sayemizde cumhurbaşkanı yardımcısı olacaksınız” dediler bile..

“Bizim sayemizde, bakanlıklara sahip olacaksınız” dediler bile..

Nerden cesaretle bunu söylüyorlar?

Türkiye genelinde, büyükşehirlerde 2019’daki ittifaka güvenerek bunu söylüyorlar..

İstanbul’da..

Ankara’da, İzmir’de, Adana’da, Antalya’da.. 

HDP de aday göstermedi.

İyi Parti de aday göstermedi.

Bir tesadüf müydü?

Değil.

Tesadüf olmadığı şurdan da belli..

Her iki parti de, CHP’li adayları desteklediklerini açıklayarak, aday göstermediler.

Ortak alınan karar, böyle ifşa oldu..

Ve belediyeleri, İP ile HDP’nin de desteği ile, CHP’li adaylar kazanınca.

Belediyelerde, CHP+İP+HDP birlikte yönetimi hayata geçirildi..

Buradan cesaretle Selahattin Demirtaş açık açık tehdidini savuruyor.

“Aynı planı cumhurbaşkanı seçiminde de hayata geçirmeye mahkumsunuz” demeye getiriyor..

Dün yaptık, bugün de yapmaya mahkumsunuz” diyor..

“İBB’de, ABB’da ve daha birçok büyükşehir belediyesinde, başkan yardımcılığı koltuklarını, iştiraklerin müdürlüklerini, HDP ve İyi Parti olarak birlikte, seçime girmediğimiz halde aldık. Şimdi Cumhurbaşkanlığı seçiminde de, yine ittifak yaparsak, aynı şekilde bakanlıkları paylaşacağız. Bunda ne var ki?” diyor, Meral Akşener’i köşeye sıkıştırıyor..

2019 seçimleri öncesinde, HDP seçmeni de, “Irkçı” olarak suçladıkları İyi Parti ile kurdukları ittifakı anlamamış olabilir..

İP seçmeni de, HDP ile aynı doğrultuda oy kullandıklarını farkedememiş olabilir..

Ama bugün, artık kimse bu numaraları yemez..

İP’li iseniz.

Dürüst ve vatansever bir insan iseniz.HDP ile aynı çatı altında, aynı adaya oy veremezsiniz..

HDP’li seçmen için de aynı şey geçerli..

HDP’li olmanızın arkasında ne yatıyor?

Kürt seçmene eski yıllarda yapılan haksızlıklar..

Kim, o haksızlıkların sorumlusu?

İyi Parti zihniyetindeki siyasetçiler..

O zaman, o İP ile, nasıl ittifak yapabilirsiniz?

2019’u, 2023’te tekrarlamak isteyenlere.

“Millet gözünü açtı, artık bu oyuna gelmez” hatırlatması yapıyorum..

Eğer biz yanılıyor isek..

Millet, gözünü açmadı ise, ona da bizim yapabilecek bir şeyimiz yok!