Bay Kemal SSK’yı PKK arpalığı yapmış

Kılıçdaroğlu’nu SSK Genel Müdürlüğü görevinden alan dönemin Çalışma Bakanı merhum Necati Çelik, TBMM’nin 22 Haziran 2000 tarihli 115’inci oturumunda yaptığı konuşmada, bir yandan Bay Kemal’in kuruma yerleştirdiği terör yandaşı personelin listesini saymış, diğer yandan, kurum için alınan telsizlerin, yakalanan PKK’lı teröristlerin üzerinden çıktığını belirterek tarihe not düşmüştü.

Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Necati Çelik’in, TBMM Genel Kurulu’nun 22 Haziran 2000 tarihli 115’inci oturumunda, kendisi hakkında verilen bir Meclis soruşturması teklifi dolayısıyla yaptığı konuşmada, dönemin SSK Genel Müdürü ve şimdiki Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na ilişkin söyledikleri, bugüne ışık tutacak çarpıcı bilgiler içeriyor. 

AŞIRI SOL ÖRGÜTLENME

İşte Çelik’in konuşmasından çarpıcı tespitler: “Değerli arkadaşlarım, Sosyal Sigortalar Kurumunda, aşırı sol örgütlenme var. Sayın Emin Kul eksik olmasın bunların üzerine yürümüş. Bendeniz de, başlatılan bu faaliyetleri veya başlatılmayan bu faaliyetleri, devletin hak ve hukukunu korumak anlamında üzerine gittim ve sizlere o dosyada da sundum, şimdi, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, zamanın umum müdürü, Sayın Moğultay getirmiş ve ondan sonra gelen Cumhuriyet Halk Partili veya SHP’li Bakanlar da görevden almak istemiş; ama, ne yazık ki, almaya, ne zamanları ne de güçleri yetmemiş. Ben, bu Sayın Genel Müdürü görevden aldım.

2,5 TRİLYON AÇIK

Niye aldım? Bu sayın genel müdür göreve gelmeden, SSK’nın hiç açığı yok; hatta, sağlık sigortasında fazlası var. Geldikten bir yıl sonra, 2,5 trilyon lirayla açık başlıyor ve bugün gelinen noktayı da biliyorsunuz. Artı, aşırı sol örgütlenmeye fırsat vermiş, onay vermiş veya yapmış. Bir belgesini sundum.”

Necati Çelik, Kılıçdaroğlu’nun kuruma aldığı teröristlere ilişkin Müsteşar Yardımcısı olduktan sonra bir yazıyla bu terörist kadrolaşmasını sorduğu son derece çarpıcı girişimini de şöyle anlatıyor: “14 Temmuz 1997 tarihli bu yazı aynen şöyle: ‘Değişik basın ve yayın organlarında, genel müdürlüğünüz bünyesinde PKK’lıların çalıştığı haberleri yer almıştır; hatta, eski Bakanımız Sayın Necati Çelik’ de, basında çıkan demeçlerinde aynı ifadeleri kullanmıştır. Bu nedenle, genel müdürlüğünüz bünyesinde (merkez ve taşra) PKK’lı olanlar, suçlananlar kimlerdir? Ayrıca, genel müdürlüğünüz bünyesinde PKK dışında diğer yasadışı örgütlerin (Dev-Yol, Dev-Sol, DHKP-C, İBDA-C gibi) üyeleri veya sempatizanları var mıdır? Yasadışı örgütlere üye veya sempatizan olmakla suçlanan bu kişiler hangi dönemde kuruma alınmışlardır?’ Bu çok önemli. ‘Yukarıdaki konular hakkında, çok acele olarak Bakanlığımıza bilgi verilmesini rica ederim’ diyor, Kemal Kılıçdaroğlu, müsteşar yardımcısı olarak.

TERÖRİSTLER KADROYA

Bu yazıyı 14 Temmuzda yazıyor. Genel müdürlük 18 Temmuzda cevap veriyor ve bir liste ekliyor. Değerli arkadaşlarım, bu listede, inceleme imkânınız olmuşsa, yargı kararıyla, müebbet ağır hapis ve ömür boyu kamu hizmetlerinden men cezası verilen bir şahıs -ismini de verebilirim, var göreve alınıyor ve bunlar, eski hükümlü diye göreve alınıyor. Takdir edersiniz ki, eski hükümlülerin ve sakatların göreve alınması yasa gereğidir. Ne var ki, eski hükümlü diye göreve alınanların tümü ya PKK’lı ya Dev-Yol’cu ya Dev-Sol’cu ya da DHKPC’li ise, takdir edersiniz ki, burada, devletin, kamunun hukuku korunmuyor; aksine, illegal, yasadışı örgütlere mensup, listeyi takdim edebilirim; ama, dosyada var, genel müdürlük 22 kişi tespit etmiş. Bunların tümünün, ya PKK ile irtibatlı olduğu, ya Dev-Sol üyesi olduğu, ya Dev-Genç üyesi olduğu, ya DHKP-C üyesi olduğu tespit edilmiş

Çelik’in, “Bilmiyorum, takip edebildiniz mi; SSK hastanelerine, ambulanslarda kullanılmak üzere telsiz alınıyor, bu telsizler PKK’lıların elinde, PKK’lılar yakalanınca onlarda çıkıyor ve bu kişilerin tümü, bu sayın genel müdürün görevde olduğu dönemde alınıyor. Ben, bu sayın genel müdürü görevden aldım. Yürütmeyi durdurma kararı alındı, göreve de başlatmadım; çünkü haklıydım” şeklindeki sözleri ise Meclis tutanaklarına büyük bir ibret vesikası olarak geçerken, Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkanlığı dönemindeki CHP’nin, PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile yakınlaşmasının da anlaşılmasını sağlıyor.