Azgın azınlığın kadın istismarı

Laikçi yobazların 100 yıldır sapıklığın önündeki en büyük engel olan aileye kini bitmek bilmedi. Muhafazakâr Hüda-Par ve Yeniden Refah Partisi’nin Cumhur İttifakı’na katılmasını hazmedemeyen azgın azınlık, şimdi de kadın üzerinden rejim tartışması başlatma peşinde.

Başta başörtülüler olmak üzere kadınlara yönelik özgürlüklere engel olan ve iktidara gelmeleri halinde kadına şiddetin, boşanmaların ve eşcinsel sapkınlığın yaygınlaşmasının önünü açan İstanbul Sözleşmesi’ni “24 saat içinde geri getireceklerini” öne süren zillet bileşenleri ve medyası, seçim ayarlı çok kirli bir algı operasyonuna soyundu. İstanbul Sözleşmesi’nin iç hukuka uyarlanması amacıyla çıkarılan 6284 sayılı yasadaki ‘aile bütünlüğüne aykırı maddelerin ayıklanması’ için uzlaşmaya varan Yeniden Refah Partisi ile AK Parti arasındaki protokolü çarpıtan şer ittifakı, Cumhur İttifakı’nın seçimi kazanması halinde kadın cinayetlerinin artacağı iftirasını attı.

Dertleri ahlaksızlık

Zillet medyası, “Kadınlar için son seçim” yaygarasıyla Cumhur İttifakı’na yönelik karalama kampanyası başlattı. Başkan Erdoğan’ın dirayetiyle kaldırılan İstanbul Sözleşmesi’nin ardından kadın cinayetlerinde yaşanan düşüş oranını görmezden gelen ve olası iktidarlarında 24 saat içerisinde fesat sözleşmesini geri getirme vaadinde bulunan zillet bileşenleri ile fonlu medyası, ‘imzalanan protokol ile kadınların can güvenliğinin tehlikeye atıldığı’ şeklinde skandal bir provokasyona imza attı.

Aileyi korumak için son seçim

Sapkınların hamisi CHP ile arka bahçesi feminist oluşumlar ve fondaş medyanın yürüttüğü karalama kampanyasına tepki gösteren Aile Mağdur Hakları Kurucu Başkanı İlhan Ergincan, şunları dile getirdi: “Yeniden Refah Partisi’nin Cumhur İttifakı’na katılması ile birlikte Altılı masa ve yandaş medyası, ‘kadınların korunması için son seçim’ algıları yapmaya başladı. Kadınları koruyan İstanbul Sözleşmesi değildir. Kadını koruyan İslam’dır. LGBTİ destekçisi, aile düşmanı İstanbul Sözleşmesi yürürlükten kaldırıldığından beri kadın cinayetlerinde yaşanan düşüş istatistiklere yansımıştır. Yeniden Refah Partisi’nin çıkışı ile gündeme gelen ve kadının sözlü beyanını esas alan 6284 sayılı yasa da inşallah tarihin tozlu raflarında yerini alacaktır. Bu seçim ailenin korunması için en önemli ve son seçimdir. Aile ve kadınlar, ‘LGBTİ sevicisi’ ve ‘feminist savunucusu’ 6’lı masanın umurunda değildir. Geldiklerinde, ‘özgürlük’ adı altında eşcinsellere evlilik hakkını verecek olan Millet İttifakı’nın hedefi aile kavramını bitirmektir. Allah’ın izni ile ve duyarlı vatandaşlar sayesinde bu zihniyet asla iktidara gelemeyecektir.

Hedef alan maddeler ayıklanacak

Süresiz nafaka, boşanma davalarının uzunluğu, akran evlilerin yaşadıkları sıkıntılar ve kadının sözlü beyanını esas alan 6284 gibi sorunların, Cumhur ittifakı ile yeni dönemde son bulacağına inancımız tamdır. Aileye önem veren, her konuşmalarında bunu dile getirmekten çekinmeyen HÜDA PAR ve Yeniden Refah Partisi’nin Cumhur ittifakında yer alması, ‘ailenin korunmasını’ isteyen bizleri sevindirmiştir. Aile düşmanlarına ise korku salmaktadır. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 kadını asla korumamıştır. Yeniden Refah Partisi ile AK Parti, aileyi hedef alan aykırı maddeleri ayıklayarak büyük bir sorunu ortadan kaldıracaktır.”

Sinir uçlarımızla oynuyorlar

Avukat Yasemin Küçükkaya ise, şu değerlendirmede bulundu: “6284, bizim toplumsal kodlarımızla barışık bir yasa değil. Çünkü kaynağını İstanbul Sözleşmesi’nden aldı. İstanbul Sözleşmesi de biliyorsunuz sözleşmeden çekildiğimiz için dayanaksız bir yasa. Bu nedenle tamamen kaldırılmasa bile muhakkak revize edilmesi lazım. Bizim toplumsal yapımızla daha barışık, daha uygun bir hale getirilmesi gerekiyor. Diğer yandan istatistikler de ortada. İstanbul Sözleşmesi ve onun uygulanması için çıkarılan 6284 sayılı yasa bu ülkeye girdiğinden beri kadın cinayetleri, boşanmalar, ailevi sıkıntılar çok daha fazla yaşanmaya başladı. Düzenlemeye karşı çıkanlar, hiçbir şey bilmiyorlarsa bile istatistiklere bakarlarsa söz konusu yasanın aile yapımıza ne kadar zarar verdiğini zaten anlarlar. Muhalefetin ve medyasının yaptığı seçime yönelik propaganda. Sesleri maalesef çok çıkıyor. Kesinlikle seçime yönelik oy devşirme amacıyla yapılan propagandalar. Herkes bu konuya çok duyarlı. Dolayısıyla bunu kullanmak için toplumun sinir uçlarıyla oynuyorlar. Kadın hakları anlamında da hükümetin kazanımları ortada. Yaptıkları da yapacaklarının göstergesidir. Her türlü hak ve özgürlükler için Cumhur İttifakı’ndan başka seçenek yok.”