Müslümana hasım sapkına hısımlar

İslam’ın özünün öğretildiği yaz Kur’an kurslarına karşı çıkan, devlet kurumları olan Diyanet ile MEB arasında imzalanan ÇEDES protokolünü “Gericilik memleketin dört bir yanını sardı”, “İmamlar, vaizler okula doldu” diye yaftalayan seküler yobazlar, neslimizi ve toplumu ifsada yeltenen LGBTİ+ sapkınlığını ise canla başla savunuyor. Onursuzluklarını sözde ‘onur yürüyüşü’ adı altında topluma dayatmak isteyen şehvetperestlere tepki yağıyor. Nüfusunun yüzde 98’i Müslüman olan Türkiye’de uygulanmak istenen laikçi baskıyı ve eşcinsel dayatmayı gazetemize değerlendiren STK temsilcileri, “Malum zihniyet Müslümana düşman, sapkına dost” görüşünde birleşti.

Başını CHP, HDP ve TİP’in çektiği siyasi partiler ile onların sözcüsü Cumhuriyet, Birgün gibi fondaş gazeteler ve kökü dışarıda karanlık oluşumlar, bir yandan Müslümanların mukaddesatına yönelik nefretlerini kusarken, diğer yandan Türk aile yapısının ruh kökünü hedef alan ve her türlü sapkın ilişkiyi savunan eşcinsellere kol kanat geriyor. İslam’ın özünün öğretildiği yaz Kur’an kurslarına karşı çıkan, Diyanet ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında imzalanan Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi (ÇEDES) protokolünü ‘Gericilik memleketin dört bir yanını sardı”, “İmamlar, vaizler okula doldu” diye yaftalayan yobazlar, neslimizi ve toplumu ifsada yeltenen LGBTİ+ sapkınlığını canla başla savunuyor.

“Onur'suzlar

Onursuzluklarını sözde ‘onur yürüyüşü’ adı altında topluma dayatmak isteyen şehvetperestlere eylem izni verilmemesini “özgürlüklere müdahale” olarak yaftalayan, İzmir Barosu’nun düzenlediği sözde “Onur Ayı Kahvaltısı” rezilliğini protesto eden LGBTİ+ karşıtı duyarlı vatandaşların eylemini ise “kahvaltıyı tekbirlerle bastılar” diye çarpıtan eşcinsel seviciler, kendilerine “manevi dayatma yapıldığı” iftirası atıyor. Nüfusunun yüzde 90’ından fazlası Müslüman olan Türkiye’de uygulanmak istenen 28 Şubatvari laikçi baskıyı ve eşcinsel dayatmayı gazetemize değerlendiren milli ve manevi STK temsilcileri, “Malum zihniyet Müslümana düşman sapkına dost” görüşünde birleşti.

En tehlikeli terör örgütü: LGBTİ

LGBTİ sapkınlığıyla mücadele için bir araya gelen 250 STK’dan oluşan Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu’nun Başkanı Kürşat Mican, şunları dile getirdi: “LGBTİ şu anda Türkiye’deki en tehlikeli terör örgütü. ‘Kürdistan’ diyen, Cumhurbaşkanımıza tehditler savuran, ‘ülkeyi yıkacağız’ diyen kimdi? LGBTİ terör örgütüydü. Peki bunlara destek veren kim? HDP, CHP, TİP, DEVA, İP, Ekrem İmamoğlu... Bunlar açıkça ‘bu ülkeyi yıkacağız’ dedikleri halde gazeteleriyle, açıklamalarıyla desteklemeye devam ediyorlar. Devletin yasakladığı bir yürüyüşü, devleti yönetmeye talip olan siyasi partiler ve siyasetçiler neden savunur? Akıl alır şey değil. Bunları milletimizin görmesi lazım. Bu örgüt sadece Müslümanları değil bütün insanlığı tehdit eden büyük bir sorun haline gelmiş durumda. Onun için hiç kimse sahip çıkmasın. ‘Özgürlük’ sloganları ile bunları meşrulaştırmaya çalışmasın. Bu kavramları paravan yaparak iğrençliklerini topluma enjekte etmeye çalışan bu yapı, küresel çetelere hizmet etmektedir. Bunu kim destekliyorsa, bilerek ya da bilmeyerek aynı odaklara hizmet etmektedir. Ayrıca çocukların Kur’an kursuna gitmesinden rahatsız olan, okullara Diyanet’e bağlı hoca gelmesini sindiremeyenler, eğitim yuvalarında eşcinsellik propagandası yapılmasına izin verilmesini istiyorlar. Özellikle liseler sapkınlığın pençesine düşmüş durumda. Okul müdürleriyle konuştuğumuzda, ‘artık durduramıyoruz’ diyerek dert yanıyor, işin felakete ulaştığını söylüyorlar. Bir an önce harekete geçilmeli!”

Bunların derdi İslâm'la

TÜM-DİN-DER Genel Başkanı Metin Kaçar ise, şunları söyledi: “ÇEDES protokolünü çok önemsiyoruz. Buna karşı çıkanların neye karşı olduklarını da anlamış değiliz. ‘Özgürlüklerin kısıtlanması’ diyorlar. ‘Gericilik’ diyorlar. Dindar bir nesil yetiştirmek için elimizden geleni yapmak zorundayız. Bu işe karşı çıkanlar bu protokolü bahane ederek yüzde 98’i Müslüman olan bir ülkede halkın inançlarına karşı çıkıyorlar. İnandıkları İslam’a karşı çıkıyorlar. Türkiye’de din düşmanlığı yoktur, İslam düşmanlığı vardır. Kimse Hıristiyanlığa ve Museviliğe karşı çıkmaz ama İslam dinine karşı çıkarlar. Dindar bir neslin yetişmesine karşı çıkıyorlar. Huzurlu ve mütedeyyin bir aile yapısının oluşmasına karşı çıkıyorlar. Aynı insanlar sıra LGBTİ’ye gelince özgürlük havarisi kesiliyorlar. Bunların eşgüdümlü hareketler olduğunu düşünüyorum. Dindar nesile karşı çıkanlar ile o yanlış fiile sahip çıkanları destekleyenler de aynı kimselerdir. Yine hedefleri Müslüman Türk aile yapısını bozmak ve dindar neslin yetişmesinin önüne geçmektir. İslam düşmanıyız diyemedikleri için toplumu bu tür sapkınlıklarla ifsad etmeye çalışıyorlar. Mevzuyu evirip çevirip bu hale getiriyorlar. Dolayısıyla Ku’ran’ın lanetlediği bir fiilden dolayı hiç kimse bizden hoşgörülü olmamızı beklememeli diyoruz.”