Cübbeli Ahmet Hoca: Küçük yaşta bir evlilik ne duyduk ne gördük
Psikolojik sorunları olan ve gizlice görüştüğü psikiyatrların verdiği ilaçlar sonrası 6 yaşındaki hafızlık icazet töreninde giydiği beyaz kıyafetini “gerçek gelinlikmiş” gibi çarpıtarak ailesine iftira atan H.G.K’nın suç duyurusuyla başlayan “çocuk gelin kumpası” adeta bir zulüm aracı haline geldi. İslam’a ve Müslümanlara karşı iflah olmaz bir düşmanlık besleyen seküler yobazlar ile tetikçi medyasının baskısı sonucu tutuklanan Yusuf Ziya Gümüşel Hoca aylardır cezaevinde yatarken, Akit’e konuşan İsmailağa Cemaatinin önemli ismi Ahmet Mahmut Ünlü Hoca, şer ittifakının köpürttüğü iftira ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Tam tersi geç evlendiririzOlan bitene tepki gösteren Ahmet Hoca, şunları dile getirdi: “Böyle bir şey ne gördüm ne duydum, vukuu yok. Hocaların hanımları ve kızları hafızlıkla, hocalıkla ilgilendiklerinden ‘ille evleneyim’ demiyorsa geç evlendiriliyor. 25-30 hatta 35 yaşında evlendirilir. ‘Talebe yetiştirsin’ diyoruz. Biz küçük, genç evliliği duymadık. Çok istekli ise 18’inde evlendirilir. Onun için söylenenlere inanmadım. Olacak iş değil. Sonrasında iki kız erkek kardeşiyle TV’ye çıktı. Onların beyanları var. Biz hiç böyle bir şey duymadık. Böyle bir söz, laf yoktu.”
Önce resmi sonra dini nikahResmi nikah olmadan kıyılan nikahlarda mağduriyetlerin oluşabileceğine dikkati çeken Cübbeli Hoca, şunları anlattı: “Resmi nikahsız dini nikah olmaz. Ali Haydar Efendi’ye göre de resmi nikah olmadan dini nikah kıyılmaz. Adam bir zaman sonra ‘Kızı beğenmedim’ diyerek boşamaya kalkabilir. Kadın da nafaka haklarından mahrum kalabilir. ‘Senin nikahını kim kıydı’ diye sorulur. Haydar Efendi’den vasiyet var. Mahmut Efendi’den tebliğ var. ‘Biz şeriatçının dibiyiz ama senin yarın bu hanımla yaşayacağın olaylar var’ deriz. Resmi nikaha kadar boşananları biliyorum. Zifaf yapılıyor, kadının çocuğu oluyor. Ben bu vebale ortak olamam. Ben dini nikahı resmi nikah olmadan nasıl kıyayım?”
Böyle bir şey olsa duyulurduGümüşel’e atılan iftiraya sözü getiren Ahmet Hoca, şöyle devam etti: “Burada yüzlerce, binlerce aileyle görüşen bir aile var. Yemen’den Fas’a kadar pek çok ülkenin hocaları tarafından tanınıyor. Doğu ve Güneydoğu’nun hocaları bu haksızlıkla çok ilgileniyorlar. Çok tanınan, dünya çapında bilinen bir Hocadan söz ediyoruz. Böyle bir olay varsa duyulmaması pek mümkün değil. Böyle bir olayın çok meraklısı var. Bu olay dedikodu mahiyetinde olup hızla yayılır. Hele ki kadın cemaatlerinde bakla ıslanmaz. Bunun duyulmaması böyle bir olayın olmadığını ortaya koyuyor. Müslümanın beyanı esastır. Yani böyle bir temayül görünmüyor.”
İfadeden önce aileden kopmuşZoroğlu skandalını hatırlatan Cübbeli, sözlerini şöyle tamamladı: “FETÖ’cü doktorun çocuklara ailelerine attırdığı iftiralar ortada. Kız, medyada da yer alan ifadeleri vermeden 2 sene evvel aileden kopmuş. Yani her şey olabilir. Bu kız 2 senedir nerede? Bir radyocu var. Bu adam kıza telefonla ulaşmış. Kızla yazışmış. Kızın annesi yazışmaları görmüş, telefonu ondan kırmış. Bizim emniyet ne yapar? O telefon kırılsa bile yazışmalar geri getirilebilir. Orada kıza ‘Sevgilim’ diye hitap etmiş. ‘Çıplak resimlerini gönder’ demiş. Kız göndermemiş. ‘Bileziğini, altınını, düğünde takılan ne varsa alıp gel’ demiş. ‘Ananı, babanı, kocanı bırakıp gel’ demiş.
Burada bir bit yeniği var“Kız kaç yaşındayken bu davet yapılmış. Kıza 2 hafta sonra ulaşılmış. Kız perişan olduğunu söylemiş. 200 bin liralık altını alıp gitmiş, iki hafta sonra gelmiş. Kuruşu yok. Bu adam bunun parasını almış mı, almamış mı belli değil. Annesi mesajlaşmayı yakalayınca telefonu kırmış. Ne bilsin yazışmaların yarın delil olarak kullanılacağını. Hiç mi teknoloji yok? Buna bakılsa adam ortaya çıkacak. Emniyetin o adamın da bulunup sorgulanması gerekmez mi? Radyocu hakkında suç duyurusu yapıldı. Bu duyuru reddedildi. Nasıl reddedersin? Burada bir bit yeniği var.”