Sırtını yasladığı Haçlı Batı’dan aldığı destekle Filistin halkına soykırıma girişen terör devleti İsrail’e Döktüğünüz kanda boğulun” bedduaları yükseliyor.

Konu ‘insan haklarından’ açıldığında mangalda kül bırakmayan ve kendilerine yönelik en ufak saldırıda özgürlük, demokrasi gibi ‘evrensel değerleri’ hatırlayan Batılı ülkeler, her geçen gün vahşetin dozunu artıran İsrail karşısında üç maymunu oynuyor. “Bu kadarı da olmaz” denilen her türlü alçaklığı yapan İsrail, Hamas’ı bahane ederek Gazze’deki El-Ehli Baptist Hastanesine düzenlediği saldırıda çoğunluğu çocuk ve kadınlardan oluşan yüzlerce masum sivili katlederken, sözde demokrasi havarisi konumundaki Batılı ülkeler ile BM, UNICEF ve DSÖ gibi Haçlı güdümündeki oluşumlar, siyonist vahşete göz yumuyor. Son olarak, İsrail’e destek ziyaretine giden ABD Başkanı Joe Biden’ın, saldırıda ABD bombaları kullanıldığı halde eli kanlı Netanyahu ile düzenlediği basın toplantısında, “Görünen kadarıyla hastaneye yapılan saldırıyı diğer taraf düzenledi siz değil” diyerek, siyonist katilleri aklaması, “Katliamın ortağı Batı” yorumlarına sebep oldu.

Kendilerini sözde medeniyetin beşiği olarak tanıttıkları halde terör devleti İsrail’in işlediği insanlık suçunu perdelemeye çalışan Haçlı Batı’nın ikiyüzlü tutumunu Akit’e değerlendiren uzmanlar, “Batı Siyonist kıyıma yardım ediyor” görüşünde birleşti.

Ortadoğu Uzmanı ve Gazeteci Moim Naim, “İsrail dünyanın gözü önünde, koruma altına alınması gereken ve dokunulmazlığı olan bir hastaneyi bombaladı. Üstelik bu hastane hem tarihi bir bina hem de binlerce insanın sığındığı bir yer. Bundan hem İsrail’in hem de Kızılhaç’ın haberinin olduğu bir yer. İsrailli yetkililer önce ‘Biz hastaneyi Hamas yetkililerini öldürmek için bombaladık’ dediler. Ardından ‘Biz bombalamadık, Hamas yaptı’ diyerek suçu Filistinlilere yıkmaya çalıştılar. Tabii görüntüler, bombanın hacmi ve etkisi, her şey İsrail’i işaret ediyor. Fakat onlar bunu inkar ediyor. Bununla yetinmeyerek Filistin’in yaptığını öne sürüyor. Katliam ortağı Amerika ve Batılı ülkeler de üç maymunu oynayarak yaşanan katliama sessiz kalıyor. Üstelik bu ilk saldırı da değil. Daha önce de hastaneler, okullar ve camileri bombalayarak yüzlerce Filistinliyi öldürmüşlerdi. Bu seferki saldırıda ölen masum insan sayısı çok fazla. Atılan bomba çok büyük. Bu yüzden saldırı dünyanın dikkatini çekti. Yoksa Filistin’de her gün hastaneler, okullar, camiler ve sivil yerleşim alanları hedef alınıyor. Batılı ülkeler de yaşanan bu katliama göz yumuyor.”

İbn Haldun Üniversitesi Öğr. Üy. Prof. Dr. Serdar Demirel, “Batı hâlihazırda kayıtsız şartsız İsrail’e destek veriyor. İsrail’in moralini yüksek tutmaya ve uluslararası kamuoyunda yalnızlaşmaması için elinden gelen gayreti gösteriyor. Aynı zamanda ‘savaş suçu’ kapsamına giren bu tür saldırılar Birleşmiş Milletler’e götürüldüğünde veto ediliyor. Ben 2001 yılına kadar olan bu vetoları saydığımda tam otuz yedi tane kararın Amerika Birleşik Devletleri tarafından veto edildiğini gördüm. Düşünün dünyanın bütün ülkeleri bir araya geliyor, İsrail’i kınayan bir karar alıyor. Ama bu karar Amerika Birleşik Devletleri tarafından veto ediliyor. Üstelik 2001 yılından sonra da bu aynı şekilde devam etti. Başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere Batılı ülkeler kayıtsız şartsız İsrail’i savunmaya devam ediyor. Bakın dikkat edelim, sadece İsrail’in katliamlarını görmezden gelmiyor. Direkt olarak destek veriyor. Dünyanın süper gücü olan koskoca Amerika Birleşik Devletleri’nin başkanı destek için İsrail’e geliyor. Sadece maddi ve manevi destek vermekle kalmıyor. Yalan söyleme pahasına, hatta bu yalanın yarın kesin delillerle açığa çıkacağını bile bile yalan söylüyor. Amerika burada taraf zaten. Dolayısıyla Batılı ülkelerin direkt savaş suçuna ortak olduklarını görmek lazım.”