"Kadınları hedef aldı" yalanıyla Halil Konakçı'ya suç duyurusunda bulunan laikçi avukat, 'kadın dayakçısı' çıktı!

Kadınların teşhir edilmesine ve eşlerin, babaların, abilerin bu duruma rıza göstermesine isyan ederek, “Namazını kıldırt hanımına, başını örttür. Bak sokaklar ne hale geldi. Kasap dükkanı gibi! Et görmekten içimiz dışımıza çıkıyor artık. Dedelerimizin yatak odasında bile göremediği kıyafetleri biz çarşıda pazarda plajda görüyoruz. Neden? Geçtim helali haramı, hadi buna inanmıyorsun. Ya hiç mi kıskanmıyorsun? Kızın, karın öyle sokağa çıkarken, video paylaşırken hiç mi vicdanın sızlamıyor? Benim aklım bu işi almıyor. Allah sonumuzu hayretsin” çıkışında bulunan Halil Konakçı, Müslümanlardan destek alırken İslam düşmanı Laikçi yobazların ise lincine maruz kaldı.

“Benim muhatabım müminler. Gayem, Allah’ın hükümlerini anlatmak” ifadesinde bulunan Halil Konakçı Hoca'ya laikçi yobazlar suç duyurusunda bulunarak daha da ileri gitti. 

Kadın dayakçısı utanmaz avukat, Halil Konakçı'yı hedef aldı

Kadın dayakçısı laikçi avukat İsmail Sami Çakmak, üstüne vazifeymiş gibi Halil Konakçı hakkında savcılığa suç duyurusu dilekçesi verdi. Savcılık, Halil Konakçı'ya yönelik suç duyurusunu ifade özgürlüğü kapsamında işleme koymadı. Savcılık, Danıştay’ın benzer bir kararına atıf yaparak, Konakçı Hoca'nın sözlerinin suç teşkil etmediği kararı verdi ve rezil dilekçeyi işleme koymadı.  

Cumhuriyet, kadın dayakçısı avukatın sesi oldu

Her gün manşetlerden kadın hakları diye nutuk atan laikçi yobazların yuvası Cumhuriyet gazetesi ise, kadın dayakçısı avukatın sesi oldu. Cumhuriyet, Allah'ın emirlerine çemkiren kadın dayakçısı avukatın "Savcının böyle bir yetkisi yok" açıklamasını sözde haber diye servis etti,

Şikayetçi olduğunun ortaya çıkmasından rahatsız oldu

Çakmak, kararın bir örneğinin, savcı tarafından kişisel bilgileriyle birlikte Diyanet’e gönderilmesinden de rahatsız oldu. Hem şikayetçi olup hem de şikayetçi olduğunun ortaya çıkmasından rahatsız olan Çakmak, “İhbarcı veya şikâyetçinin kimlik bilgilerinin gizli tutulması hükmünü niçin ve hangi amaçla hiçe saydı? Olağan bir savcılık uygulaması değil” dedi.

Daha önce "kadına şiddet" uyguladığı ortaya çıkmıştı

Milliyet'in 5 Temmuz 2003 tarihli haberine göre, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nda İstemihan Talay döneminde 1. Hukuk Müşaviri olarak görev yapan İsmail Sami Çakmak'ın göreve yeni atanan Füsun Buyuran'ı makamında dövdüğü ortaya çıkmıştı.

Dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu, Çakmak hakkında idari soruşturma açıldığını ve suç duyurusunda bulunulduğunu, ayrıca Buyuran'ın da kişisel dava açtığını bildirmişti.

İki bakanlığın birleştirilmesinden önce 1. Hukuk Müşavirliği görevinden alınan Çakmak, avukat olarak Kültür Bakanlığı bünyesinde çalışmaya devam etmişti. Buyuran da Kültür ve Turizm Bakanlığı 1. Hukuk Müşaviri olarak atanırken, Çakmak'ın bu durumu hazmedemediği belirtilmişti. Çakmak, geçen hafta makam odasına geldiği kadın hukuk müşaviriyle önce sözlü olarak tartışmış, ardından da kadın hukuk müşavirine tekme tokat girmişti. Sesler üzerine odaya giren bakanlık personelinin engellediği Çakmak, hızla bakanlıktan ayrılmıştı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Ulus Binası'nda gerçekleşen olay, Solmaz Kılıçtepe Karakolu'na da intikal etmişti. Adli tıptan yedi günlük "iş göremez" raporu alan Buyuran ifadesinde, "Alkollü olarak yanıma geldi, küfretti, sonra da vurmaya başladı" demişti.

Dayak olayının yaşandığı günden sonra bakanlığa gelmeyen Çakmak'ın ifadesinin ise 1136 sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca Ankara Başsavcılığı tarafından alınabileceği bildirilmişti. Olayla ilgili görevlendirilen Savcı Nuh Mete Yüksel ise, Çakmak'ın ifade vermesi için Yenimahalle semtindeki evine tebligat göndermişti. Çakmak tebligata cevap vermeyince "firari" kabul edilmiş ve hakkında arama emri çıkarılmıştı.

Müvekkiline yasaklı malzeme verirken de yakalandığı ortaya çıktı

Öte yandan Çakmak'ın Sincan Cezaevi'ne görüşmek için gittiği, müvekkiline yasak malzeme vermek isterken yakalandığı ve yargılandığı da ortaya çıktı.