Aralarında eşi Zübeyde Kamalak’ın da olduğu başörtülü avukatların çalışma hakkını gasp eden zorba hâkime “dürüst” payesi veren eski SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak ve ailesi, sıra Akit’e gelince ikiyüzlü bir tavır takınıyor. Babası Mustafa Kamalak tarafından yazarımız Halil Kışlacık’a açılan tazminat davasının avukatlığını üstlenen İP’li oğlu Av. Muhammet Furkan, mahkemenin verdiği kınama kararı sonrası davanın istinafta olmasına aldırmadan avukatlık ücretini bahane ederek gazetemize haciz gönderdi.

Basın ve düşünce özgürlüğü denildiğinde mangalda kül bırakmayan ve kapatılan Zaman, Bugün, Taraf, Millet ve Meydan gibi FETÖ gazetelerine yönelik düzenlenen operasyonlara, “Zulüm ile bir yere varılamaz. Zulmeden kendi sonunu hazırlıyor demektir” şeklinde tepki gösteren Mustafa Kamalak ile İP’çi oğlu eşi görülmemiş bir rezalete attı. Babası Mustafa Kamalak’ın 17-25 Aralık’tan 15 Temmuz’a kadarki süreçte FETÖ’cülerin ürettiği iftiraları dillendirmesini eleştiren yazarımız Halil Kışlacık’a açtığı tazminat davasının avukatlığını üstlenen Furkan, Akit’e hacze geliyor.

Babasının partisi Saadet yerine Akşener’in partisinde siyaset yapan Kamalak, Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen ve davalının kınanmasına ve babası adına hükmedilen davanın avukatlık ücretinin tahsili için fiili haciz kararı aldırdı. Henüz kesinleşmeyen ve şu an istinafta olan davanın avukatlık ücreti için köşe yazarımız Kışlacık’ın maaşına haciz kararı aldıran oğul Kamalak, maaş kesintisi yapılmadığı gerekçesiyle gazetemizi borçlu duruma düşürerek gazetecilik faaliyetinde kullandığımız araçlara el konularak haczedilmesini istedi.

Mahkemenin verdiği kınama kararını bahane eden Furkan, 7 bin 973 lira 18 kuruş tutarındaki avukatlık ücretinin tahsili için haciz kararı aldırdı. Ankara 14. İcra Dairesine bağlı İcra Tevzi Bürosu tarafından gönderilen 6 Ekim tarihli evrakta, skandal hazce yönelik şu satırlara yer verildi: “Borçlunun/borçluların yukarıda belirtilen borçtan dolayı yukarıda belirtilen adreslerde, menkul mallarının borç kadarının haczine, İİK. 97. ve 99. maddeleri dikkate alınmak suretiyle işlem yapılan adresin borçluya aidiyetinin tespit edilerek haciz zaptına derc edilmesine, borçlunun borca yeter taşınır malları ile araçlarının fiilen haczi ile malların kimin elindeyken haczedildiğinin tutanağa yazılmasına ve İİK. 88. maddesi gereği masrafı peşinen alınarak mahcuz malların muhafaza altına alınmasına… Adresin kapalı olması ve borçluya ulaşılamaması halinde; çilingir temini ile kilitli yerlerin açtırılarak (Kilidin kırılmadan açılması ve kapının eski haline getirilmesi, anahtarın değiştirilmemesi) gereğini ifası, şayet adreste haciz ve muhafaza işlemi yapılamayacaksa adresin borçluya ait olup olmadığının muhtarın veya mahalli yetkililerin imzalı beyanıyla tespit edilerek yapılan masraflarla birlikte tutanağa geçirilmesine karar verilmiştir.”

Kamalak’ın henüz kesinleşmeyen alacağının tahsili için çok daha elverişli bir sürü yöntem bulunmasına rağmen, gazetemizde fiilen haciz yapılmasını talep etmesi art niyetli bir davranış olarak yorumlanırken, her fırsatta “basın özgürlüğünden” dem vuran zillet paydaşlarının çirkin yüzünü bir kez daha gözler önüne serdi.