‘Kandil’in de ‘İP’in de adayı Bay Kemal

Yapılan açıklama, Kılıçdaroğlu’nun, kayyım uygulamasından parti kapatmaya, yargı affından özerk yönetime, eli kanlı teröristlerin tahliyesinden Öcalan’ın ev hapsine kadar terör uzantısının şartlarına boyun eğdiğini gözler önüne serdi. “HDP ile aynı masada olmayız’ diyen İP lideri Akşener sessizliğini korurken; parti içindeki bazı isimler, ‘terör masası’na dönüşen ittifaka isyan etti. STK’lar ve gazeteciler, “Sözde milliyetçi İP ile terör üssü Kandil, aynı masada buluştu” yorumunda bulundu.

Başını HDP, TİP ve EMEP’in çektiği ve marjinal sol yapılara ve terör örgütlerine yakınlığı ile bilinen 6 siyasi partiden oluşan Emek ve Özgürlük İttifakı, 14 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde aday çıkarmama kararı aldı. Emek ve Özgürlük İttifakı adına açıklama yapan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın, “ Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tarihsel sorumluluğumuzu yerine getireceğiz Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday çıkarmayacağımızı tüm kamuoyuna deklare ediyoruz” açıklaması, CHP liderine destek olarak yorumlanırken, 6’lı masa altına gizlenen ve zillet paydaşlarınca inkar edilen gizli ittifakı alenileştirdi.

7’li masanın adayı Kılıçdaroğlu

CHP ve sözde milliyetçi İYİ Parti’nin önderliğinde bir araya gelen ve tek ortak paydaları Erdoğan karşıtlığı olan zillet ittifakının gizli ortağı ve PKK’nın siyasi kanadı HDP, seçime sayılı günler kala masa altında yürütülen kirli işbirliğini aşikar etti. Her fırsatta yapılan ittifakı reddeden ve ortaklık iddialarını “safsata” olarak nitelendiren CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile “HDP’nin olduğu masada biz olmayız. Bizim olduğumuz masada da HDP olmaz” diyen İP lideri Meral Akşener’in sözlerine rağmen, başını HDP’nin çektiği Emek ve Özgürlük İttifakı, seçimde aday çıkarmayacaklarını ilan ederek zilletin adayını destekleme kararı aldı. Yapılan açıklama, önceki gün İP lideri Akşener’in “olur”u ile Meclis çatısı altında HDP yöneticileri ile bir araya gelen Kılıçdaroğlu’nun, kayyım uygulamasından parti kapatmaya, yargı affından özerk yönetime, eli kanlı teröristlerin tahliyesinden Öcalan’ın ev hapsine kadar terör uzantısının şartlarına boyun eğdiğini gözler önüne serdi. Emek ve Özgürlük İttifakı’nın açıklamasını gazetemize değerlendiren STK temsilcileri ve gazeteciler, “Kandil’in sözde milliyetçi İP’in de adayı Bay Kemal” görüşünde birleşti.

Kirli işbirliği tescillenmiş oldu

akit’e konuşan TİMAG Başkanı Ertuğrul Akar, “Masa kurulduğu ilk günden itibaren ‘masanın taşıyıcı ayağı HDP’dir’ diye tespitimiz vardı. Bu nokta bugün tescillenmiş oldu. Zaten matematiksel olarak HDP olmadan bu ittifak seçim kazanamazdı. Tabii öncesinde Meral Akşener’i masaya oturtan bir üst akıl vardı ve o yapı Akşener masadan kalktığında bir yükleme yaparak onu geri oturttu. Meral Akşener ne Amerika’dan gelen baskıya dayanabildi ne PKK’nın elebaşlarından gelen baskıya sesini çıkarabildi. Şimdi de özellikle Kandil’den yapılan açıklamalar, gelen baskılar Kılıçdaroğlu ile PKK/HDP’yi bir masaya oturttu. HDP eşittir PKK’nın cumhurbaşkanı adayı bu saat itibariyle Sayın Kılıçdaroğlu’dur. Artık Akşener’in ‘HDP masada değildir’ deme şansı yok. ‘Aday çıkarmama onların kararıdır’ bahanesine sığınamaz. Çünkü Kılıçdaroğlu’yla görüşmenin ardından böyle bir karar verilmesi bu bağlamda bunların masada olduklarını, bakanlık verileceği, milletvekilliği noktasında kolaylık tanınacağı ve başkan yardımcılığı hususunda belki de bir pazarlık yapıldığını ispatlıyor. Talepleri kabul edilen PKK’nın da Kılıçdaroğlu’nun adaylığını onayladığı görülüyor. Sahnelenen senaryonun farkında olan milletimiz eminim seçimlerde memleketimiz için hayırlı olan kararı verecektir.” ifadelerini kullandı.

Öcalan'a özgürlük vaadi

Gazeteci Murat Özer ise, “Şu saat itibariyle artık ‘altılı koalisyon’ ifadesi tarihe karışmış durumdadır. Bu saatten sonra ‘yedili koalisyon’ ifadesini resmi olarak kullanabiliriz. HDP, altılı masanın yedinci parçası olarak masadaki yerini almıştır. İYİ Parti ve CHP seçmeninin büyük bir kısmı muhtemelen derin bir şok yaşıyor. Kemal Kılıçdaroğlu ile önceki gün yapılan pazarlık görüşmesinde, HDP’nin dayattığı tüm şartların kabul edildiğini artık görebiliyoruz. Yapılan pazarlıklar sonrası, tek gayesi Abdullah Öcalan’a özgürlük olan HDP ile sözde milliyetçi muhafazakâr çizgide siyaset yaptığını iddia eden İyi Parti, Kemal Kılıçdaroğlu’nun ortak adaylığında ittifak etmiştir” açıklamasında bulundu.

“6’lı masanın ‘mutabakat metni’ zaten Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Türkiye aleyhine almış olduğu skandal maddelerin çok net bir şekilde, harfiyen uygulanacağını ortaya koymuştu” diyen Özer, şunları söyledi: “Ne diyordu AİHM, 2014’te almış olduğu kararda? ‘Abdullah Öcalan’a verilmiş olan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının ölümüne kadar yaşamının sonuna kadar sürdürülmesini kabul etmiyoruz’ demişti. Ve bu yasal süre tamamlandıktan sonraki kısmını ev hapsinde geçirmesi gerektiğini ifade etmişti. Türkiye bunu kabul etmemişti. Ancak şu anda gelinen son nokta Abdullah Öcalan’a özgürlük kapısı yedili koalisyon tarafından açılmış durumdadır.”