Kemal Kılıçdaroğlu'na Çipras'ın istifası soruldu

Türkiye yeni bir döneme girdi ve çalışmalar hız kesmeden başladı.Muhalefet cephesinde ise seçim hezimetinin sancıları sürüyor.Öyle ki, CHP Lideri ve Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı olan Kemal Kılıçdaroğlu, istifa çağrılarıyla anılmaya devam ediyor.

Dengeler bozuldu

Partili isimler ve seçmenlerden gelen değişim seslerine kulak tıkayan Kılıçdaroğlu, en büyük vurgunu ise sık sık baba-oğul mesajı verdiği İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'ndan aldı. Ancak Kılıçdaroğlu, görevinin başında olduğunun sinyali vererek yerel seçimler için çalışmalara başladı. Bu durum ise parti içerisinde dengeleri adeta bozdu.

5'inci mağlubiyetin ardından istifa etti

Kemal Kılıçdaroğlu'nun ısrarla koltuğu bırakmaması, Yunanistan'da seçimlerin ardından yaşananlar ile yeniden eleştirilmeye başlandı.

Yeni Demokrasi Partisi lideri Kriyakos Miçotakis ve Radikal Sol İttifak (SYRIZA) Alexis Çipras, seçimlerde karşılıklı mücadele vermişti.

Halk oyunu Miçotakis'ten yana kullandı ve muhalefet lideri Çipras, 5 kez üst üste yenilgi alınca istifa kararı aldı. Yaşanan bu gelişmelerin üzerinden 12'nci mağlubiyetini alan Kılıçdaroğlu'na sosyal medya üzerinden tepkiler çığ gibi büyüdü.

Gözlerin bir kez daha çevrildiği CHP Lideri ise konuya ilişkin büründüğü sessizliğini bozdu.

Çipras'ın kararı soruldu

Independent Türkçe yazarı Ali Kemal Erdem'e röportaj veren Kılıçdaroğlu, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Erdem, Yunanistan'daki seçimlerle ilgili, 'Yunanistan'daki sol parti SYRIZA'nın lideri Çipras beşinci seçim mağlubiyetinin ardından partideki görevinden istifa edince sizin istifa etmemeniz daha çok eleştirilmeye başlandı. Ne diyorsunuz bu eleştirilere?' sorusunu yöneltti.

'Alınacak bazı kararların maliyeti ağır olabilir'

Kemal Kılıçdaroğlu ise şöyle yanıt verdi:

Her eleştiriye saygı duymak benim görevim. Bu konudaki düşüncelerimi kamuoyu ile paylaştım. Önceliğim gemiyi fırtınalı denizlerden çıkarıp güvenli limana ulaştırmak. Türkiye'nin içinde bulunduğu koşulları düşünmeden ki bununla otoriter bir yönetimin kıskacında olan bir Türkiye'yi kastediyorum, Yunanistan'da böyle bir tablo yoktu- alınacak bazı kararların hem Türkiye'ye hem de Partiye maliyeti ağır olabilir. Ayrıca alınacak her kararın Parti içinde (kamuoyu önünde değil) sağlıklı bir zeminde görüşülmesi tartışılması lazım. Bunu yapmaya da özen gösteriyorum.