Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 13. Büyükelçiler Konferansı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin yargıyı güçlendirmek ve yargı bağımsızlığını sağlama konusunda çok sayıda adım attığını ancak birilerinin iki dava üzerinden bağımsız Türk yargısına baskı kurmak istemesine sert tepki gösterdi.

Bozdağ, şunları söyledi: “Bir ülke düşünün, 8 milyona yakın her yıl mahkemelerinde dava görüşülüyor, karara bağlanıyor. Ama tartışılan dava sayısı 2. O davalar da terörle ilgili davalar. Peki biz hüküm verirken 8 milyon dosyadan iki tane dosya tartışılıyor, eleştiriliyor diye 8 milyon dosyada verilmiş hakkaniyete uygun bütün bu kararları göz ardı mı edeceğiz? Bu ülkenin yargısını iki tane dosya üzerinden yargılayıp, bu ülkenin adalet anlayışını iki siyasal taraftarlığa göre yargılama yapan sosyal medya veya siyasetçilere göre değerlendirip dosyayı delili bilmeden Türkiye’nin adalet sistemini ve yargısını, yargı görevini yapanları mahkum etmek adil midir? Yurt dışından gelen kişiler bana iki kişiyi (Demirtaş ve Kavala) soruyor. Bu adil bir durum değil. Önce onlar kendi vicdanlarındaki adalete baksınlar. Bir ülkede 8 milyondan fazla dava, cezaevlerinde binlerce insan var. İki kişi ile ilgileniyorlar. Başkaları umurlarında değil” dedi.

Adalet Bakanı’nın bu haklı tepkisine, hukukçulardan destek gelmekte gecikmedi. Akit’e konuşan Avukat Tamer Mahmutoğlu, bağımsız ve tarafsız Türk yargısının, tarihin hiç bir döneminde Avrupalı politikacıların ve bu milletin çağdaş medeniyetler seviyesine çıkmasını istemeyen bazı muhalefet liderlerinin haksız eleştirilerinden kurtulamadığını belirterek şunları söyledi: “Hukuk tarihinde bir taraftan terörle mücadele edip diğer taraftan adaleti tesis edebilen ülke pek azdır. Ancak batılı politikacılar ve bazı muhalefet liderleri çok iyi biliyorlar ki, Türkiye tarih boyunca terörün her türlüsü ile mücadele ederken adaletten de taviz vermemeyi ilke edinmiş örnek bir ülkedir. Türkiye’de hukuka ve hakkaniyete uygun milyonlarca karar verilmişken, dosya içeriğinden dahi haberdar olmadıkları iki dava ile ilgili batılı politikacılar ve muhalefet liderlerinin Türk yargısına eleştirileri akla, hukuka ve toplumsal vicdana uygun değildir.”

Bu milletin, Devlet-i Aliyye-i Osmâniyye’nin varisi ve ‘Adalet mülkün temelidir’ diyen Hz. Ömer’in (R.A.) adalet anlayışını kendine düstur edinmiş bir ecdadın torunları olduğuna dikkati çeken Avukat Mikail Yılmaz ise şunları söyledi: “Batılı ülkeler, 21. yüzyılda tüm dünyanın gözü önünde kendi yaptıkları hak ihlallerine baksınlar. Demirtaş ve Kavala’ya neden bu kadar odaklanıyorlar? Çünkü kendinden olanı kayırıp, kollamak istiyorlar. Bu insanlar dış güçlerin operasyon elemanları. Türk yargısına baskı kurmaya çalışan mihraklar şunu iyi bilmelidir; Kimse Türk yargısına müstemleke yargısı muamelesi yapamaz. Türk yargısı kimseden talimat almaz!”