koltuk kavgası bel altına indi!

 

Seçim hezimetinin ardından CHP’de başlayan “değişim” kavgası partiyi adım adım bölünmenin eşiğine götürüyor. Kılıçdaroğlu’nu devirmek için isyan bayrağı açan ve arkasına aldığı CHP’nin ağır topları ile “Zoom” üzerinden darbe toplantıları düzenleyen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ‘genel başkanlık’ talebinden geri adım atmazken, seçim sonrası yaptığı değişikliklerle partide ipleri tamamen ele geçiren Kılıçdaroğlu, koltuğu kaptırmamak için her yolu deniyor. MYK üyelerinden il başkanlarına, belediye başkanlarından delegelere kadar her kademede yaşanan ayrışma günden güne CHP’yi uçuruma sürüklerken, İmamoğlu’na destek verdiği gerekçesiyle daha önce çok sayıda gazeteciyi işinden eden parti yönetimi son olarak yandaş Halk TV ile sözleşmesini feshetti.

Kavga bel altına indi

Önceki gün gerçekleşen CHP Belediye Başkanları Toplantısı’nda Kılıçdaroğlu’na rest çeken İmamoğlu, “Sizi başarısız buluyorum. Siz genel başkanlığa devam ederseniz, yerel seçimlerde ben yokum” derken, sert tartışmaların yaşandığı toplantıda konuşan Kılıçdaroğlu ise, “Sonuna kadar CHP koltuğunda oturacağım diye bir şey yok. Eğer geçmişinde para pul ilişkileri, lekesi olmayan biri çıkarsa ben de bu görevi bırakacağım” diyerek, hakkında “ihaleye fesat karıştırma” davası açılan İmamoğlu’na “yolsuzluk” göndermesinde bulundu. Amaca ulaşmak için her yolu mübah gören İmamoğlu’nun, “Sayın Genel Başkanım şunu bilin ki ben hiçbir PM veya MYK üyesini bir toplantıya davet etmiyorum. Onlar benimle görüşmek istiyor” diyerek Zoom’dan görüştüğü CHP’lileri sattığı öne sürüldü.

Yenilir yutulur değil

Seçim yenilgisinin ardından hiziplerin partisi CHP’de başlayan koltuk savaşlarını Akit’e değerlendiren Gazeteci Cengiz Alçayır, şunları dile getirdi: “Kılıçdaroğlu, adaylığını açıklayan İmamoğlu’na artık açık açık sopa gösteriyor. Genel başkanlığa aday olacak İmamoğlu’nu ‘lekeli’ olmakla itham ediyor. Türk siyasi hayatında ilk defa bir genel başkanın kendi rakiplerine herkesin gözü önünde açık açık siyasi dayak atmasıdır. Bunun yenilir, yutulur bir tarafı yoktur. Bu sözler kavgada bile söylenmez. Anlaşılan Kılıçdaroğlu’nun çok şey bildiği gözüküyor. Bunu da saklamıyor. Kamuoyuyla da paylaşıyor. Rakiplerini köşeye sıkıştırıyor. İmamoğlu’nun suskunluğu da ikrardandır sözünü hatırlatıyor. Ayrıca İmamoğlu ‘Zoom’ toplantısına katılan CHP üst kademesi de satmıştır. Kurultaya kadar CHP’de bu tip olayları daha çok izleyeceğiz gibime geliyor.

Ekrem kaçmak istiyor

CHP’de hemen hemen lekeli olmayan kimse yok. Kılıçdaroğlu’nun verdiği mesaj da bu. Muhatapların sessiz kalması da bir tuhaf. Anlaşılır bir şey değil. Ekrem İmamoğlu’nun zaten kendisi ihaleye fesat karıştırmaktan yargılanıyor. Yaptığı talanlar, belediyeyi zarar uğratması, çok uygun fiyata alınacak malzemeleri on kat, on beş kat fazlasına aldığı biliyor. Kemal Bey aslında doğru söylüyor. Ekrem İmamoğlu ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı’ndan arkasına bakmadan kaçmak istiyor. Kendisi de bir kalkan, bir koruma zırhı olsun diye CHP Genel Başkanı’na adım atmak istiyor. O makamı kullanıp kendi yaptıklarının üzerini örtmek istiyor. Kılıçdaroğlu da buna izin vermiyor.”

Niye aday yaptın?

Milli Beka Hareketi Genel Başkanı Murat Şahin ise, şunları ifade etti: “Kemal Kılıçdaroğlu seçimden önce ‘oğlum yukarıya oğlum aşağıya’ dedi dedi durdu. Seçimden sonra da Ekrem’i evlatlıktan reddetti herhalde? Ne dedi Kemal bey; ‘CHP genel başkanlığına lekesi olmayan ve para işlerine girmemiş birisi olursa ona koltuğu bırakırım’ dedi. Şu anda görünen tek aday var; o da Ekrem İmamoğlu. Lakin Kemal bey bu sözleri söylerken sanki Ekrem beyin temiz olmadığını para işlerine çok bulaştığını ima ettiğini düşünüyoruz. Madem Ekrem temiz değildi, madem paralı ihaleler peşindeydi o zaman ne diye aziz milletimizin karşısına Cumhurbaşkanı yardımcım diye çıkardın Kemal bey?”