İstanbul’u hizmetsiz bırakıp, borç batağına sürüklediği yetmiyormuş gibi, beceriksizliklerini küfürlerle örtmeye çalışan CHP’li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu için fondaş medya seferber oldu. Bir valiye “it” diyen, İBB Meclis üyesine müstehcen küfür eden, YSK üyelerine ‘ahmak’ diyen ve yarın hakim karşısına çıkacak olan İmamoğlu’na güzellemeler dizerek, “İmamoğlu’nu yedirtmeyiz” naraları atan zillet paydaşları, mahkemeyi de ‘sarayın yargısı’ iftiraları ile baskı altına almaya çalışıyor.

Kanal İstanbul Projesi üzerinden hedef aldığı Ulaştırma ve Altyapı Bakanı’na “lan” diyen, devletin valisine “it” diye küfreden, kayak tatilini eleştiren AK Partili meclis üyesine “Kayak takımı ‘g**üne’ girsin” diyecek kadar hayasızlaşan ve son olarak YSK üyelerine ‘ahmak’ dediği gerekçesiyle hakim karşısına çıkacak olan İmamoğlu’nu aklamak isteyen CHP ve fonlu medyası duruşma öncesi yargıyı baskı altına almak için çok kirli bir algı operasyonu yürütüyor.

11 Kasım’da yapılacak duruşma öncesi mahkeme heyetine ‘siyasi baskı’ yapıldığı iftirası atan ve İBB’nin ağzı bozuk başkanı İmamoğlu’na 2 yıldan fazla hapis cezası verilerek siyaset yasağı getirileceği şeklinde bir manipülasyona imza atan şer ittifakı, bu sayede hem bağımsız yargının vereceği kararı gölgelemeye hem de beceriksizliği nedeniyle insan içine çıkamaz hale gelen İmamoğlu’nu parlatmaya çalışıyor.
Hukukçular, Kılıçdaroğlu’nun ‘büyük lokma gelir’ sözü, fondaş medyanın ise ‘İmamoğlu’nu yedirmeyiz’ manşetleriyle yürüttüğü aklama operasyonunu Akit’e değerlendirdi.

Yargıyı baskı altına alma ve İmamoğlu’ndan sözde kahraman çıkarma operasyonunu Akit’e değerlendiren Türkiye Adalet Araştırmaları Merkezi Başkanı Av. Mehmet Sarı, “Geçen celse Ankara ve İstanbul’dan milletvekillerini getirip tantana ile sahte bir kahraman üretmeye yeltendiler. Gelecek duruşmada bekledikleri şey de, oradan bir karar çıksın da Ekrem’i gerçek bir kahramana çevirelim hesabı. Bakın bu tür ucuz yollarla, siyasi mağduriyet çıkmaz. Mahkemenin kararı, İstanbul’un 120 milyarları aşan bütçesinin üç yıl içerisinde nasıl tarumar edildiği gerçeğini örtmez. Yani bu operasyondan kendilerine ekmek çıkmaz. Bu tür sahte kabadayılıklar, sahte kahramanlıkların CHP örgütlerinde bir karşılığı olabilir ama net söyleyeyim millet nazırında karşılığı yok” dedi.

İmamoğlu’nun da tıpkı Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi ‘yargı eliyle mağdur edildiği’ algısı düzmeye çalıştıklarına dikkati çeken Sarı, şöyle devam etti: 

“Cumhurbaşkanımızın mağduriyeti gerçek bir mağduriyetti. Bunun acısını Türkiye’de yaşayan herkes hücrelerine kadar hissetti. Hâlâ da yaşananlar unutulmadı. İmamoğlunda ise hakikat yok hakaret var. Burada yaşanan CHP’nin şak şakçı bir tayfasının tantanası.”

İstanbulluya beceriksizlikleriyle gına getiren İmamoğlu’nun artık görüldüğü yerde yuhalanmaya başladığına da dikkati çeken İlter, şöyle devam etti: “İstanbul’un hali ortada. Bu yüzden CHP ve avaneleri sıradan bir hakaret davasını İmamoğlu’nu kahraman yapma operasyonuna çevirmeye kalkıştı. İmamoğlu’na sansür uygulayan gazeteler bile İBB başkanını birinci sayfalarına taşımış. Rant kavgalarını bile bir kenara bırakıp bu konuda organize hareket ediyorlar. Hakaret ve küfürden yargılanan küfürbazdan mağdur kahraman üretmeye çalışıyorlar.”