Laikçi yobazlar nefret kusuyor

Cahilane çıkışları ile bilinen Prof. Dr. Celal Şengör, Hz. İbrahim ve Hz. Musa’nın masal olduğu hezeyanıyla dini değerlere saldırırken, türkücü Musa Eroğlu’nun da Hz. Ali’ye yönelik çirkin ifadeler kullandığı ortaya çıktı.

Sözde aydın ve sanatçı kimliğine sığınarak kendi yobaz düşüncelerini halka empoze etmeye çalışan şahıslar, Müslümanların dini değerlerini ayaklar altına almaya çalışıyor. Fatih Altaylı’nın sunduğu programda Hz. İbrahim’in tarihte var olmadığını, Hz. Musa’nın da masal olduğunu, Musevilik, Hristiyanlık ve İslam’ın da din geleneğinden türemiş bir branş olduğu saçmalığını dillendiren sözde Prof. Dr. Celal Şengör, skandal ifadelerinin ardından, “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama’ iddiasıyla şüpheli sıfatıyla ifadeye çağrıldı.

Musa Eroğlu da sapıttı

Şarkıcı Gülşen ise sahnede İmam Hatipleri “sapık” olarak nitelendirerek infiale neden oldu. “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçundan hakkında soruşturma başlatılan Gülşen, 4 gün cezaevinde kaldıktan sonra cezası ev hapsine çevrildi. Son olarak Alevilik inancına mensup türkücü Musa Eroğlu da, Hz. Ali’nin şehit edilmesiyle dalga geçmek için, abartılı bir anlatımı kendisine malzeme olarak şöyle kullandı: “Zülfikarın ağırlığı 2 ton 700 kilo. Tasviri doğruysa onu anca Tanrı kullanabilir. Kul kullanamaz çünkü ağır gelir. Şimdi düşün, 2 ton 700 kilo kılıç taşıyan herifi, biri kamayla öldürüyor. Gel de buna inanasın.”

Amaçları kışkırtmak

Konuyu Akit’e değerlendiren İmam-Hatip Halil Konakçı, şunları dile getirdi: “Dini değerlere saldırılması fikir ve düşünce özgürlüğü olarak asla tanımlanamaz. Hiç kimsenin böyle bir özgürlüğü yoktur. Biz hangi dine mensup olursa olsun inancından dolayı hiçbir insana hakaret etmiyoruz, dışlamıyoruz. Onlara doğru yolu göstermek için çabalıyoruz. Fakat kendisini Müslüman olarak tanımlayanlar inandıkları dine hakaretler ediyor. Bunun altında başka bir iş olduğu açıkça bellidir. Böyle saldırılara karşı bizim de dinimizi korumamız en doğal hakkımızdır, bütün Müslümanların görevidir. İnsani duygular taşıyan birisi hiç kimsenin inancına hakaret edemez. Bu saldırılar toplumu ayrıştırmak, kışkırtmak için yapılıyor. Sistematik bir şekilde milleti birbirine düşürmek istiyorlar.”

Dinlere saygısızlar

Din-Bir-Sen Genel Başkanı Yusuf Özdemir de, bu saldırıların iki yönü olduğunu vurgulayarak, şunları ifade etti: “Birincisi toplumda kutuplaşmayı ve gerginliğin fitilini ateşlemek istiyorlar. İkincisi de yaklaşan seçim öncesi dindar kesimin kafasını karıştırıp kendi gruplarını ellerinde tutmak istiyorlar. Zehirli fikirlerini sanatçı ve aydın kisvelerinin arkasına sığınarak kendilerine inanan insanlarla yaymak istiyorlar. Bunlar dine saygısızlıar. Seçim öncesi sinsi propagandalar yapan kişiler düğmeye basmış durumda. Müslüman kardeşlerimizin itidalli olmaları gerekiyor. Bizim dinimiz evrensel bir dindir. Bu tür saldırılara karşı devletimiz gereğini yapıyor. Hassas davranılmalı, onlara fırsat vermememiz lazım. Dinimizin bize emrettiği şekilde yaşayarak onlara gereken cevabı veriyoruz zaten.”