Mazluma aslan, zalime kedi

Milliyetçi görüşlerinden dolayı üniversite yıllarında ‘Asena’ lakabı takılan ve ülkücü camianın tanınan isimlerini yanına alarak kurduğu proje parti İP’i, Türk milliyetçilerini “faşist” ve “kafatasçı” olarak yaftalayan CHP ve PKK’nın siyasi uzantısı HDP’ye koltuk değneği yapan Meral Akşener’in skandalları bitmek bilmiyor. Geçmişte kendisini “yağlı kazık” ile tehdit eden 28 Şubat darbecilerini affeden, “köylü kızı” diye aşağılayan üstenci tabakayla barışan, PKK’yı öven HDP’liler karşısında kem küm eden, şehit kardeşine ana-bacı küfreden Lütfü’yü savunup tepki gösterenlere “y.vşak” diye hakaret eden Akşener ve arkadaşlarının omurgasız siyasetine bir halka daha eklendi. FETÖ ile sıkı ilişkilerini daima perde arkasında tutan, 251 kişinin şehit olduğu 15 Temmuz’u anmak için yayımladığı mesajlarında hain terör örgütünün ismini zikretmemeye özen gösteren Meral Akşener’in, darbe girişimi sırasında FETÖ’cüleri eleştirmekten çekinerek attığı tweetleri yumuşattığı ortaya çıktı.

“FETÖ’nün uysal kedisi”

Darbeyi, Akşener’in köprüye 500 metre mesafedeki evinde izlediklerini belirten İP Milletvekili Feridun Bahşi’nin, “Bu herifler başarılı olursa ikimizin de kolunu bacağını keserler, bir tarafımızdan asarlar” diyerek, FETÖ’cü hainleri eleştirecek tweet atmaktan korktuklarını itiraf etmesi, şu sıralar önüne gelene ‘fena çarparım’ şeklindeki sözlerle efelenen Akşener’in maskesini bir kez daha düşürdü. Son olarak YSK üyelerine galiz küfürler savurduğu için mahkum edilen CHP’li Ekrem İmamoğlu’na verdiği desteği aklamak için 28 Şubat sürecinde akit’e benzer destekte bulunduğunu öne süren, gerçekte ise gazetemize ilk ve tek ziyaretini 2004 yılında yapan Akşener’in “korkak” tavrını gazetemize değerlendiren uzmanlar, “Akşener mazluma aslan, zalime kedi” görüşünde birleşti.

Hiçbir zaman duruşu olmadı

akit’e konuşan Bağımsız Ülkücüler Platformu Kurucusu Adnan Baran, şunları dile getirdi: “Meral Akşener’in hiçbir zaman bir duruşu olmadı. Bir dönem ülkücülere ‘Asena’ diye yutturmaya çalıştılar ama bunun öyle olmadığını çok iyi biliyoruz. 28 Şubat’ta kendisine hakaret eden darbecilerden şikayetçi olmadı. Hatta 28 Şubat kararlarını uygulayacağını ve sonuna kadar arkasında olacağını söyledi. ‘Burası Kürdistan’ diyen HDP’li karşısında sesini çıkaramadı. Demirtaş’a kahvaltı sözü verdi. HDP’liler ‘Siz o koltuklarda sayemizde oturuyorsunuz’ dedi, dul yemiş bülbüle döndü. Bunların hepsi Akşener’in bir proje olduğunu gösteriyor. Gittiği her yerde üzerinden operasyon çektiler. 28 Şubat’ta bu vardı. O dönem DYP’ye bunun üzerinden operasyon çektiler. MHP’ye yapılan operasyonda da vardı. Onu ortaya süren, arkasında duran irade Akşener’in iplerini eline almış. İmamoğlu ile Saraçhane’de yaptığı gövde gösterileri. ‘Kılıçdaroğlu ile olmaz’ söylemleri. Şehit bacısına küfreden milletvekiline susup, eleştiren vatandaşlara hakaret etmesi. 15 Temmuz gecesi korkup FETÖ’nün ismini zikretmemesi Akşener’in mazluma karşı aslan, zalime karşı kedi olduğunu bir kez daha ispatladı.”

“İyi” olmayan insanlar

Batı Asya Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Mahmut Yardımcıoğlu da şunları ifade etti: “İyi Parti denilen yapının sadece ismi iyi. İçerisinde bulunanlar olmayan bir Başbakanlık koltuğunu isteyen insanlar. 15 Temmuz günü ‘Başbakan olacağım’ diyen insanlar. Dolayısıyla bunların ak dediğine de kara dediğine de inanmıyorum. Bu millet de inanmıyor. Bunlar he zaman gücün ve güçlünün yanında olan olmuşlar. Hiçbir zaman mazlumun yanında olmamışlar. Mazlumun karşısında zalimin yanında saf tutumayı kendilerine şiar edinmişler. Milliyetçiyim, ülkücüyüm diye geçmişlerine atıf yapıyorlar ama gün geçtikçe bunların her birinin birer kâğıttan kaplan olduğunu görüyoruz.” Akşener ve partisinin karpuz misali dışının yeşil içinin kırmızı olduğunu kaydeden Yardımcıoğlu, şöyle devam etti: “İnsanın içi ile dışının yeknesak olması esastır. Bu yapıya ve başındaki insana baktığımızda maalesef içinin farklı dışının farklı bir bakış açısına sahip olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla bu düşünce ve söyleme sahip insanların bu ülkeye, millete ve cumhuriyetin yeni yüzyılına asla faydasının olmadığını biliyoruz. Bunu milletin irfanı da aynı şekilde görüyor.”