Müslümanlara terörist yaftası

Hindistan’da Müslümanlara yapılan zulmü araştıran insan hakları aktivisti Usmani, Hristiyan ve Sihlere de benzer saldırılar yapıldığını belirterek “Hindistan’ı yalnızca Hinduların ülkesine dönüştürmek isteyen Hindutva ideolojisinin bu üç dini grubu hedef aldığını gördük. Medya da Müslümanları terörist gösterip soykırım ortamı oluşturuyor” dedi.

Müslümanlara akıl almaz zulümlerin merkezi haline gelen Hindistan’da basın da nefret ve vandallığın artması için nefret ekiyor...

Hindistan’da 2014’ten bu yana iktidarda bulunan Hindu milliyetçisi Hindistan Halk Partisinin (BJP) ayrımcı ve aşırı sağcı gruplara alan açan politikaları, ülkedeki dini azınlıklara yönelik tehdit oluşturuyor. Polisin tutumu, medyadaki negatif temsiller, dini gruplara saldırıların cezasız kalması ve nefret suçlarına karşı tedbir alınmaması, tepkilere neden oluyor. Hindistan Azınlık Konseyinin hazırladığı “Hindistan’da Dini Azınlıklar 2021” Raporu’nun editörü ve insan hakları aktivisti Sharjeel Usmani, Hindistan’da Müslümanlara yönelik şiddetle ilgili saha araştırmaları yaparken Hristiyanlar ve Sihlerin de benzer saldırılara maruz kaldığını fark ettiklerini belirterek, “Hindistan’ı yalnızca Hinduların ülkesine dönüştürmek isteyen Hindutva ideolojisinin bu üç dini grubu engel kabul ettiğini ve onları da hedef aldığını gördük” diye konuştu.

Raporu Müslüman, Hristiyan ve Sih araştırmacılarla mensubu oldukları dini grupların medyadaki temsillerine odaklanarak hazırladıklarını anlatan Usmani, “Medya, Hindistan’da soykırım atmosferinin oluşmasına katkı sağlıyor. Dini azınlıklara dair korkunç derecede yalan haber ve dezenformasyon yapılıyor. Medya, Müslümanları ‘terörist’, ‘Pakistan destekçisi’ olarak sunuyor, Sihleri de ‘terörist’ olarak lanse ediyor. Hristiyanlar da Hinduları zorla dönüştürmeye çalışmakla itham ediliyor” dedi.

Usmani, raporda 2021’de dini azınlıklara yönelik 290 nefret suçu kaydettiklerini aktararak, “Bu rakam bir senede işlenen nefret suçları arasında doğrulayabildiklerimiz. Rapor için Müslüman ve Sihlerle yürüttüğümüz araştırmaya katkı sağlayan kişiler, bu süreçte ya baskı gördü ya da hapsedildi” diye konuştu.

Hükümet yetkililerinin ve kolluk kuvvetlerinin nefret söylemini beslediğine dikkati çeken Usmani, “Tek işi vatandaşı korumak olan polisin aktif olarak dini azınlıklara yönelik şiddetin parçası olması, Hindistan’daki durumun ne kadar korkunç olduğunu gösteriyor. Azınlıklara önce Hindu gruplar, ardından da polis saldırıyor. Dini azınlıkların mabetleri de saldırıya uğruyor. Ev yıkım cezaları ise şimdilik sadece Müslümanlara uygulanıyor” ifadelerini kullandı.