ODTÜ yönetimi, mezuniyet töreninde örgütlere alet olmak istemiyor!

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Rektörlüğü, artık radikal örgütlerin algı dolu mesajlar vermesine alet olmak istemiyor. Rektörlük, mezuniyetin Devrim Stadyumu’nda yapılmama kararına gelen tepkiler üzerine, "Üniversitemizin bağımsız iç işleyişine saygı duymaya davet ediyoruz." açıklamasını yayınladı.

ODTÜ Rektörlüğü, yıllardır ODTÜ’deki Devrim Stadyumu’nda düzenlenen mezuniyet töreninin bu yıl fakülteler bünyesinde ayrı gün ve saatlerde yapılması kararını aldı.

ODTÜ bileşenleri ve öğrencilerin taleplerinin ardından mezuniyete dair açıklama yapan ODTÜ Rektörlüğü, mezuniyet töreni kararının arkasında durarak, “Son dönemde üniversitemizin bütünlüğüne, işleyiş ve yaşam süreçlerimize adeta önceki ve şimdiki açıklamalarımızdaki kaygılarımızı doğrularcasına müdahalede bulunmaya çalışan siyasetçiler, belediye, kadın kolları, dernek, oda gibi kişi, kurum ve yapılanmaları üniversitemizin bağımsız iç işleyişine saygı duymaya ve sorumlu davranmaya davet ediyoruz” açıklaması yaptı.

Meslek örgütleri, öğrenci temsilcilikleri ve siyasi partilerden gelen çağrıların ardından açıklama yapan ODTÜ yönetimi, “Göreve başladığımız 2016 yılından bu yana (Covid-19 pandemisi dönemi dışında) gerek stadyumdaki diploma törenleri, gerekse bahar şenlikleri kapsamındaki pankartlı yürüyüşlerin tamamı, tüm protesto ve yaşanan olumsuzluklara rağmen üniversitemizde alışılagelen şekilde yapılmıştır. Dolayısıyla, diploma töreninin, 'üniversite yönetiminin tören sırasında gerçekleşebilecek protestolardan çekinmesi dolayısıyla stadyumda yapılmıyor olduğu' şeklinde bir algının oluşturulmaya çalışılmasının hiçbir dayanağının ve anlamının bulunmadığı açıktır” dedi.

“Ancak son yıllardaki gerek diploma törenleri gerekse yürüyüşler, toplantılar ve törenler, büyük ölçüde bazı derneklerin ve örgütlerin organize ettiği, yasa dışı örgütlerin flama ve pankartlarının açılması ve örgüt militanlarının resimlerinin taşınması gibi olaylar sebebiyle büyük yara almıştır” ifadelerinin yer aldığı açıklamada şunlar kaydedildi: “Bunun en son örneği, 2022 yılı mayıs ayındaki bahar şenliğinde yaşanmış olup, yürüyüş sonrası gözaltına alınan 16 kişiden çoğunun silahlı terör örgütü üyesi olmak, toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet etmek, kasten adam yaralama ve tehdit suçlarından adli işlem kayıtlarının olduğu ve bu gruptan sadece 2 kişinin Üniversitemiz öğrencisi olduğu ortaya çıkmıştır."

16 bin kişinin katılması beklenen 2022 diploma töreninde de “benzer eylemlerin daha büyük boyutlu olarak gerçekleştirileceğine yönelik bilgilerin” ODTÜ yönetimine ulaştığını belirten rektörlük, “Bu kararın arka planı ile ilgili ciddiyeti görmezden gelerek özellikle sosyal medya üzerinden yapılan yorumlar hiçbir şekilde gerçeği yansıtmamaktadır. Çeşitli grup, dernek veya kişilerce bu tür yorumlar yapılmasının ve bu yorumların desteklenmesinin her şeyden önce ODTÜ’nün kurumsal kimliğine ve görünürlüğüne zarar veren bir durum olduğunu özellikle belirtmek isteriz” dedi.

 

Başta ODTÜ yönetimi olmak üzere hepimizin isteği hiç şüphesiz ki büyük coşkuyla yeni mezunlarımızı kutlamak, gurur verici bu özel zamanlarını paylaşmaktır. Bununla birlikte, üniversite yönetimi için kararlar kritik önem taşıyan bazı gerçekler ve öncelikler temelinde alınmak zorundadır. Bu durum, bazı zamanlarda bizleri duygusal olarak olumsuz yönde etkilese de kurumsal sorumluluk ve süreklilik çerçevesinde değerlendirildiğinde bir yönetim gerekliliği ve zorunluluğudur. Unutulmamalıdır ki, özellikle bu tür gereklilik ve zorunluluklarda, üniversitemizin işleyişinin ve kurumsal saygınlığımızın zarar görmemesi ve başarılarımızın gölgelenmemesi için tüm öğretim üyelerimizin, öğrencilerimizin, mensuplarımızın ve mezunlarımızın yanında, bilimsel, sosyal ve toplumsal gelişimin önemini ve ODTÜ’nün ülkemiz için bu konulardaki anlamlı etkisini bilen her bir ODTÜ dostunun desteği büyük önem taşımaktadır.

ODTÜ’lü olmak, genel beklentileri ve istekleri güncel koşullar temelinde değerlendirmeyi; ODTÜ’nün, hepimizin emekleri ile bu noktaya gelmiş olan kıymetli bütünlüğünün korunması için öncelikle kurum temelli düşünmeyi gerektirmektedir. Tüm ODTÜ’lülerin ve ODTÜ dostlarının süreçleri bu bakış açısıyla takip edip değerlendireceğini, rektörlük bilgilendirmeleri dışında herhangi bir kişiden, gruptan, dernekten veya tüzel kişilikten gelecek olan bilgi ve yönlendirmeleri dikkate almayacağını düşünüyoruz. Bu temelde, son dönemde üniversitemizin bütünlüğüne, işleyiş ve yaşam süreçlerimize adeta önceki ve şimdiki açıklamalarımızdaki kaygılarımızı doğrularcasına müdahalede bulunmaya çalışan siyasetçiler, belediye, kadın kolları, dernek, oda gibi kişi, kurum ve yapılanmaları üniversitemizin bağımsız iç işleyişine saygı duymaya ve sorumlu davranmaya davet ediyoruz.