“Baba-oğul gibiyiz” dediği Kılıçdaroğlu’nu satın aldığı delegelerle deviren Ekrem İmamoğlu, yönetime soktuğu adamlarıyla “kardeşim” dediği Özgür Özel’in sonunu hazırlıyor.

Ana muhalefet partisi CHP’nin hafta sonu gerçekleşen 38’inci Olağan Kongresi’nde yaşanan Genel Başkanlık değişimi, parti tabanına göreceli de olsa bir heyecan getirmiş görünse de, Ekrem İmamoğlu sayesinde değişimcilerin zaferiyle gerçekleşen yönetim değişiminin önümüzdeki dönemde partiye birlik yerine ikilik getireceği belirtiliyor.

Akit’e konuşan SAD Başkanı Sadullah Özcan, şu değerlendirmelerde bulundu: “CHP’de gerçekleşen yönetim değişimi, beklendiğinin aksine CHP’ye birlik değil ikilik getirecektir. Türk siyasetinin yenileşmeye ihtiyacı var. Bu bir gerçek. Bu çerçevede siyasetteki istikrarsızlık ve kargaşanın temelinde yenileşme ve değişimin gerektiği gibi yapılamamasından kaynaklanıyor. Siyaset kurumları, adeta siyasetteki değişimin önündeki en önemli engel haline geldi. Uzun süreden beri siyasette yenileşme, palyatif çözümlerle giderilmeye çalışılıyor. Bu da ihtiyaç olan değişimi gerçekleştirmek yerine onun önünü tıkıyor. Bugüne kadar kurulan yeni siyasi partilerin durumu ortada. Hiçbiri umut vaadetmedi. Hafta sonu CHP’de yaşanan genel başkan değişimi, partide bir kısım tabanı heyecanlandırsa da topyekûn bir değişime yönelik beklentiyi karşılamadı. Ekrem İmamoğlu’nun başlattığı değişim söylemi maalesef havada kaldı.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun yerine Özgür Özel’in gelmesi CHP’de bir genel değişimi karşılamaktan çok çok uzak. Sadece isim değişmiştir. Özel bir nevi Ekrem İmamoğlu’nun açıktan cesaret edemediği yarışın Truva atıdır. CHP’de düne kadar Özel ismi yoktu. Halen de yok. Kurultayda, ‘Kemal gitsin de ne olursa olsun’ diyen CHP tabanının tercihi gerçekleşmiştir. Aslında tabanda beklenen sonuç bu değildir. Bu nedenle bugün her ne kadar CHP’de değişimden dolayı heyecanlanan küçük bir grup olsa da önümüzdeki süreçte bugünkü değişimin CHP tabanını tatmin etmediği görülecektir. Özel’in seçimine İmamoğlu’nun gölgesinin düşmesi CHP’de ‘gölge genel başkan’ olarak etkinlik kazanma sevdasını körükleyecektir. Bu durum da CHP’de iki başlılığı getirecektir. Bunun ilk önümüzdeki yerel seçimlerde kritik illerdeki belediye başkan adaylarının belirlenmesinde hissedilir şekilde yaşanması kaçınılmazdır. Kaldı ki Özel’in Kılıçdaroğlu’nun bugüne kadar izlediği politikalardan farklı yeni açılımlar getirmesi imkansızdır. Bunu kongrede yaptığı konuşmanın içeriğinden anlamak mümkündür. Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası yaşanan gelişmeler, AK Parti’nin kaybettiği iki büyük şehri geri almasını kolaylaştıracak noktaya gelmişti. CHP’de yaşanan değişim ve bu değişimle birlikte partinin üzerine düşen İmamoğlu gölgesi ve bunun yaratacağı iki başlılık İstanbul’u yüzde 100’e yakın, Ankara’yı da adaya bağlı olarak değişime itecektir. Sonuç itibariyle yaşanan yönetim değişimi CHP’ye birlik değil, ikilik getirecektir.”

Optimar Araştırma Başkanı Hilmi Daşdemir de şunları söyledi: “Her ne kadar Özel ile Kılıçdaroğlu arasında fark olmasa da kendilerini tanımlama ve siyasi görüş açısından, isim değişikliği bile bir şekilde seçimlerde büyük hayal kırıklığı yaşamış olan CHP tabanına heyecan getirebilir. Ama bunlar ne derece yerel seçimlerde etkili olabilir, o da ayrı bir tartışma konusu. Yani orada da benzer bir durum söz konusu. Dolayısıyla kurultaydaki sonucun tabanda bir birlik oluşturup oluşturmayacağı henüz belli değil. Yerel seçimler açısından bakacak olursak, biliyorsunuz CHP’nin algı çabaları, yerel yönetimlerdeki başarısızlığın özellikle Ankara ve İstanbul belediye başkanlarının çalıştırılmadığına yönelik. Bu da parti tabanının başarısızlıklara bakışını etkiledi. AK Parti ve Cumhur İttifakı, yerel seçimlerde doğru isimlerle Ankara ve İstanbul’u kazanabilir.”

Kaynak: Yeni Akit/Muhammet Kutlu